19

309 38 23
                                    

Baekhyun bir süre sessiz kaldıktan sonra "Evi neden terk ettin?" diye sordu. Sınırları aştığının farkındaydı. İkisi de kalıcı bir ilişkileri olmayacağı konusunda anlaşmışlardı ama bu içten olmayacakları anlamına gelmezdi. Birbirlerini tanımanın ne mahsuru vardı? Çünkü vücudu
hala harika bir tatminle sızlarken, sadece seksten fazlasını istediğini biliyordu. Bu adamı tanımak istiyordu.
Sonunda Chanyeol "Kalabilecekmişim gibi gelmedi," dedi. Sesi tekdüzeydi, hala tavana bakıyordu.

"Annen ve ihaneti yüzünden mi?"

"Evet."

"Ama neden?"

"Mantıklı görünmediğinin farkındayım. Ve bazen gitmekle yanlış mı yaptım diye merak ederim. Ama o zaman tek seçenek gibi göründü."

Baekhyun alçak bir sesle "Nasıl hissettiğini biliyorum," dedi.
Chanyeol dönüp merakla ona baktı ama bir şey sormadı. Baekhyun sormadığına sevindi çünkü her ne kadar o, insanın ruhunu soyan
sorular sorsa da kendisi anlatmaya hazır değildi. Annesinin ölümünden on dört yıl sonra bile onu hayal kırıklığına uğrattığı için hala çok üzgün olduğunu anlatamazdı. O olay onu gerçekleri yaşamaktansa devamlı rol yapmaya itmişti. Ama Chanyeol'leyken gerçektin.
Yine de tam olarak gerçek değildi. Asla olamıyordu ama olmayı istemeye başlamıştı ve bu da içine korku salan bir düşünceydi.

Chanyeol, onun çıplak omuzunu dişleyerek 'Hadi ama..." dedi.
"Gece henüz bitmedi. Ve şu çift
kişilik duşu denemek istiyorum."
Chanyeol davetkar bir ifadeyle kaşlarını kaldırınca Baekhyun kahkahayla güldü. Konuyu
değiştirdiğine minnettardı. Evet, o da duşu denemek istiyordu.

Duşta yarım saat geçirdiler. Birbirlerini sabunladılar, şakalaştılar, tahrik ettiler. Sonunda Chanyeol, onu mermer duvara dayadı ve bir hamlede içine girdi. Sonrasında birbirlerini kuruladılar. Her şey hem çok samimi hem de tuhaf bir şekilde normal geliyordu. Ne kadar çabuk olmuştu. Acaba bu, seks yaptığın herkesle olur muydu yoksa
sadece onunla Chanyeol’e mi oluyordu? özel bir şeyin başlangıcında mıydılar yoksa hayal
dünyasında mı yaşıyordu?

Chanyeol birdenbire sert bir sesle "Bu da ne?" deyince Baekhyun düşüncelerinden sıçrayarak ayrıldı.
"Ne nedir?" diye sorunca Chanyeol kalçasındaki büyücek, morarmaya başlayan kırmızı bereyi
gösterdi. "Bu."
Chanyeol'ün sesi dümdüz ve sertti. Sanki bütün o nezaketi duştaki buharlarla birlikte uçup
gitmişti. Baekhyun eğlenerek bereyi inceledi. "Berelenmiş."
"Berelendiğini biliyorum, Baek. Ama nasıl oldu?"
Baekhyun alaycı konuşmaya çalışarak "Sanırım mutfaktaki aktivitelerimiz sırasında," dedi. Neden
o kadar öfkeli görünüyordu? "Biliyorsun, o tezgah çeliktendi. Tabii ki çok sertti ve sen de beni
üstüne bastırınca..." Baekhyun gülümsedi ve onun da gülümsemesini bekledi çünkü bere ya da değil, olay komikti.

Anlaşılan Chanyeol öyle düşünmüyordu. Gözlerinden kıvılcımlar saçarak " bu kadar kaba
davrandığımı fark edemedim," dedi.
"O kadar kaba değildin," diye cevap verirken Baekhyun kızardı. Harika, tam sırasıydı. Ama bu da
garip bir sohbetti. "Beni tartaklamıyordun ki. Hem, sana söylemiştim, vahşice olmasını
ben istemiştim."
Yanaklarının yandığını hissetti.
"Sende bunu seviyorum, Yeol. Dürüstçe geliyor."

"Dürüstçe mi?" Chanyeol'ün kaşları şüpheyle kalktı. "Bizimle ilgili dürüst olan ne var ki?"

Offi İşte bu acıtmıştı. Hem de olması gerektiğinden daha çok. Baekhyun belli belirsiz duyulan bir sesle "Ben öyle sanmıştım," diyebildi ve gözlerinin yandığını hissetti. Harika! Bir ağlaması eksikti! Gece bundan kötü sonlandırılabilir miydi? Hem daha birkaç dakika önce köpükler
içinde değil miydi? Chanyeol, onu soluğunu kesene kadar öpmüyor muydu? Nasıl oralardan buralara gelmişlerdi?

Actor Byun-ChanbaekWhere stories live. Discover now