13

336 39 12
                                    

İçi tekrar burkulan Chanyeol'ün geri adım atma kararı da buharlaşıp uçtu. "Tabii ki özlersin. Yakın mıydınız?"

"Evet." Baekhyun tekrar başını salladı, gözlerini omletine dikti. "Evet, hem de çok." Titrek bir kahkaha attıktan sonra gözlerini kuruladı.
"Özür dilerim. Genelde bu kadar duygusal değilimdir. Vakit çok geç ve son günlerde çok yoruldum."
Derin bir soluk aldı ve yavaşça
bıraktı. "Özür dilerim."

Chanyeol alçak bir sesle "Annenin ölümünü anlatırken birazcık duygulandın diye özür dilemek
zorunda değilsin, Baekhyun."dedi. "Nasıl öldü?"

"Kanserdi. Aslında çok çabuk ilerledi. Teşhis edildikten sonra ancak birkaç ay ve..." sustu ve omuz silkti. "Biliyorsun işte."

"Evet."

"Babam hemen evlendi. Bu da zordu tabii. Okuldaki tacizin nedeni de buydu. Artık o yaştaki çocukların önemsediği şeyleri önemsemiyordum. O ukala oglanlardandan birine sözle karşılık verdim ve hayatımı cehenneme çevirdiler. Ama ne yazık ki geç kalmışlardı. Ben zaten cehennemi yaşıyordum."

On iki yaşındaki akıllı ama yaşının gereği hantal ve acemi Byun Baekhyun'u gözünün önüne getiren Chanyeol yüreğini burkan acının göğsüne baskı yaptığını hissetti. Kaybettiği annesi ve huzuru başkasında bulan babası yüzünden canı çok yanmış olmalıydı. Kısık bir sesle "Çok üzgünüm, Baekhyun," dedi.

"Teşekkürler." Baekhyub burnunu çekti ve başını salladı. "Babam geçen yıl kalp krizinden öldü. Yani, aslında bunlar eski haberler."
Tekrar titrek bir kahkaha attı.
" Dürüst olmam gerekirse,
bunları sana neden anlattığımı bilmiyorum. Hazin hikayemi dinlemek zorunda değildin."

"Belki de anlatmaya ihtiyacın vardı."

Gözleri hayretle büyüyerek Baekhyun, ona bakınca Chanyeol
omuz silkti. "Bunları herkese söylemediğin belli oluyor."

"Nerden bilebilirsin?"

Çünkü ikisi benziyorlardı. Ben de o güne kadar hiç kimseye sırtındaki yükten bahsetmemişti. O anda da bir yanıyla anlatmak istese de yapamayacağını biliyordu.
"Çünkü bana anlatıyorsun ve bunlardan bahsettiğin için şaşkın görünüyorsun. Tıpkı anlatmış olsaydım benim de hissedeceğim gibi"... dedi ve birden sustu.

Baekhyun başını dikti, şüphe ve idrak karışımı bir ifadeyle baktı.
"Anneni mi?"

"Evet."

"Onunla ne yaşadın?"

Chanyeol başım iki yana salladı. Dökülmeyecekti, şimdi olmazdı, hiçbir zaman olmazdı. O konulara giremez, o kadar duygusallaşamazdı. Sonu iyiye varmazdı. Ama yine de Baekhyun az da olsa dürüst davranılmayı hak ediyordu çünkü sırlarının bir kısmını anlatmıştı. "Annem ve babam birlikte o kadar da mutlu değillerdi. Annem mükemmel bir aile gibi görünmemiz için çok çabaladı."
Chanyeol gerildiğini fark edince derin soluklar aldı.
"Senin de söylediğin gibi, otelde
doğum günü kutlamaları ve benzerleri."

Baekhyun gülümseyerek "Onuncu yaş günüm için dışarıda pizza yemek istediğimi söylemiştim. Annem de kabul etmişti."

"Zeki bir kadınmış."

"Öyleydi. Ama senin annenden bahsediyorduk."

Chanyeol bahsetmek istemiyordu ama nedense kelimeler dudaklarından ardı ardına döküldü. "Herkesin olduğumuzu sandığı o büyük ve mutlu aileye sahip olmak istedim. Bu yüzden de herkesin birbiriyle iyi geçinmesi için çok çabaladım, olumsuzlukları halının altına süpürdüm. Ama işe yaramadı ve hiç yaramayacağını öğrendim çünkü annemin, çocukluğumun çoğunda
başka bir ilişkisi varmış. Mutlu aile tabloları kesinlikle koca bir yalan." Chanyeol sesinin yükseldiğini duydu, yumruklarını sıktığını fark etti. Kahretsin! Dizginleri ele almak
zorundaydı! Yine de tekdüze bir sesle "Babamın da başka ilişkileri vardı," diye devam etti.

Actor Byun-ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin