10

313 39 12
                                    

Muhabirler sorularına devam ederken Chanyeol kolunu onun beline attı, avucunu kalçasının üzerine kaydırdı ve tiyatro binasına doğru yönlendirdi. Son muhabirin önünden geçip, lobiye girdiklerinde Baekhyun "Teşekkür ederim," diye fısıldadı.

"Hepsi hizmetin bir parçası..."

Baekhyun gülümseyerek ona döndü ama gözleri kısılmıştı. "Neden aniden bu kadar iyileştin?"

"Çünkü sana kendimi sevdirdiğimi hiç sanmıyorum. "

Baekhyun'un dürüstlüğünden hoşlanan Chanyeol bir kahkaha attı ve karşılındaki manzaradan hoşlandığını düşündü.
"Neden ben iyi bir adam değil miyim?"

"Bundan pek emin değilim. "

Chanyeol açık olmaya karar verdi. Saklayacak bir şeyi yoktu. "Aslında ağabeyim de bu komedinin
sürmesini istiyor."

Baekhyun kaşlarını çattı. "Bangchan mı? Neden umursasın ki? "

"Çünkü özellikle bir Byun ile kötü anılmak şu anda işine gelmiyor."

"Yani hala Byun Şirketini satın almaya çalışıyor."
Baekhyun öfkeden çok bezginlikle içini çekince Chanyeol merakla sordu. "Sen bunu umursuyor musun? Yani, şirketi ailede tutmak istiyor musun?"

İkisi de aile şirketleriyle ilgilenmediklerini
açıklamışlardı ancak Chanyeol'ün açısından bu tam olarak doğru değildi. Park ailesi ya da otelleri hakkında ne hissettiğini bilmiyordu ama bu duyguların göz ardı edilemeyecek kadar karışık olduğunu biliyordu.

Baekhyun alnını kırıştırdı, omuz silkti ve "Bilmiyorum," dedi.
"Hiçbir zaman o kadar ilgili olmadım ama hep orada olduğunu biliyordum. Bazen onsuz daha iyi olduğumuzu düşünürüm."
"Krystal ve Luhan'ın üzerindeki baskı az değil... Ama sana bunlardan bahsetmemem lazım. Teknik olarak, sen düşmansın."

" Aynı zamanda teknik olarak senin erkek arkadaşınım."

"Evet, çok karışık, değil mi?" Baekhyun küçük bir kahkaha attı, başını iki yana salladı. "Çıktığımızı
yumurtlarken acaba ne düşünüyordum?"

"Sanırım düşünmüyordun, hatırlasana? "

"Haklısın," diyen Baekhyun başını salladı sonra ona tatlılıkla gülümseyince Chanyeol'ün içi kabardı. Bir süredir uykuda olan cinsel istekleri tavan yapmıştı. İşini kurmakla ve duygularını kontrol
etmekle öylesine meşguldü ki sıradan ya da tek gecelik ilişkilerle yetinmişti. Ama uzun süredir tamamen içine kapandığından vücudu bunu acı bir şekilde hatırlatıyor olmalıydı.

Baekhyun tek parmağını ona doğru sallayarak "Demek sırf ağabeyin istediği için teklifimi kabul
ettin," dedi.

Chanyeol gerildi, o tanıdık öfke içinde kabardı. Yumrukları sıkıldı, omuzları dikleşti. Derin bir nefes alarak sakinleşmeye çalıştı. "Ağabeyim bana bir şey yaptıramaz," derken sesi sakindi. "Söylediğim gibi, sadece destek olmak istedim."

"Bayanlar ve baylar, lütfen salondaki
yerlerinize geçiniz."

Gerilme sırası Baekhyun'daydı. Chanyeol ne yaptığını fark etmeden onun elini tuttu, çekerek "Haydi
gel," dedi.
"Ön sıralarda olmak istersin, değil mi?"

Baekhyun etrafındaki insanlan ürkekçe süzerek "Bilmiyorum," diye mırıldandı.

O sırada Chanyeol'ün hayal meyal hatırladığı bir aktris yaklaştı ve Baekhyun'u yanaklarından öptü. "Baek! Seni görmek çok güzel, filmin bitmiş halini izlemek için sabırsızlanıyorum. Ya sen?"

Baekhyun doğruldu, bakışlarındaki endişe bir anda dağıldı, büyüleyici bir şekilde gülümsedi. "Evet, ben de. Uzun zamandır bekliyorduk, değil mi?"
Baekhyun salona doğru ilerleyen kadına el sallarken Chanyeol "O kimdi?" diye sordu.

Actor Byun-ChanbaekWhere stories live. Discover now