17

316 39 25
                                    

Chanyeol tereddüt etti. İstemediğinden değil Tanrı biliyor ya her şeyden çok istiyordu bir planı
olduğu içindi. Tatlı, yükselen arzular ve beklentinin sonunda onu süitine götürecek, yavaşça, tatlılıkla sevişecekti. Her insanın ilkinde ihtiyacı olduğu gibi, nazik ve güvenli davranacaktı. Onun da buna ihtiyacı vardı.

"Chanyeol."  Baekhyun ellerini kalçalarına dayadı, saf ve ısrarcı bir arzuyla ona baktı. "Öp beni."

Buna hayır diyemezdi. Bir öpücük, sonra mumların, gül yapraklarının ve romantizmin beklediği süite gideceklerdi, küçük bir öpücük.
Chanyeol elindekini bıraktı ve Baekhyun'u kollarına aldı, dudaklarını onun dudaklarına sürttü.
Dudaklarında çikolatayla çileğin tadı vardı ve bu kadarıyla yetinemeyecekti. Tekrar, bu kez
daha derin öptü, dilini ağzının içine kaydırdı ve özlemin şiddetiyle homurdandı. İhtiyacı tüm
kararlarını bastırarak onu kuşattı.
Baekhyun kollarını Chanyeol'ün boynuna doladı, göğsünü ve baldırlarını onun vücuduna bastırdı.
Chanyeol ellerini onun kiyafetinin altına kaydırmak, ipeksi tenini avuçlarında hissetmek için yanıp
tutuşuyordu. Ama yine de "Durmalıyız," diyerek ondan uzaklaşmaya çabaladı.

"Durmak mı? Sanırım bu gece lügatimizde öyle bir sözcük yok. "

"Mutfaktayız, Baekhyun..."

"Ne olmuş?" Baekhyun meydan okurcasına gülümseyerek "Ne olmuş?" diye tekrarladı.

"Bunca tencere tavanın arasında bitirmek istemediğim bir şeye başlamayalım diyorum,"
derken Chanyeol iradesinin kırılma noktasındaydı. "Haydi, tatlımızı yiyelim ya da tatlıdan vazgeçelim. "

"Bak, bu kulağa hoş geliyor."

"Odana gidebiliriz."

Baekhyun başını iki yana salladı.
" Tüm bu romantizm ve emek için minnettarım, Chanyeol, gerçekten.
Ama seni burada istiyorum. Hemen, şimdi." Sonra onu gömleğinden kavradı, kendine çekti ve
dudaklarına kapandı. Ve Chanyeol'ün kalan irade kırıntıları da uçup gitti. Baekhyun'un aç dudakları arzularını bir anda sıçrattı ve o da aynı açlıkla onu öpmekten kendini alamadı.
Chanyeol ellerini onun pantolonunun içine kaydırdı, kalçalarını avuçladı, teni sıcacık ve saten gibi yumuşaktı, üzerinde ufacık, bir boxer vardı.
Kalan son direnciyle Chanyeol "Burada olmaz..." demeye yeltendi ama Baekhyun, ona iyice yaslandı,
bir bacağını beline doladı ve sözlerini dudaklarıyla ağzına tıktı.

Bakehyun, onun dudaklarının üzerinden "Evet, burada," diye fısıldadı. "Tam burada, hemen şimdi,
masal prensi gibi muamele görmek istemiyorum. Bunun gerçek, vahşice ve heyecanlı olmasını istiyorum." Ellerini onun göğsüne kaydırdı, gömleğini kuvvetle çekince düğmeler
etrafa saçıldı.
"Hayatımda çok fazla sahtelik var, Chanyeol. Çok fazla rol var." Sesi titredi, onun gömleğini omuzlarından aşağı kaydırdı.
" Bu gerçek olmalı, çılgınca olmasını istiyorum."

Uzanıp omuzunu dişleyince Chanyeol homurdandı. "Vahşi olmanı istiyorum. Olabileceğini biliyorum. Seni ilk kez gördüğüm anda bunu hissettim. Şimdi bunu benim için hissetmeni
istiyorum."

O sözleri algılayan Chanyeol'ün beyni kızıl kor bir alevle kısa devre yaptı. İçindeki o yabanıl enerjiyi, öfkeyi hissetmişti ve yine de onu beğenmişti ha? Onu tahrik mi etmişti?
Chanyeol bir yanıyla içgüdüsel olarak korktu ve o düşünceye isyan etti ama diğer yanıyla da kükreyerek canlandı. Kükredi, evet, çünkü o çok önemsediği öz denetimini kaybetmek,
Baekhyun'un istediği gibi gerçek, haşin ve çılgın olmak istiyordu. Bir kez olsun. Ve o yanı galip geldi.

+

Baekhyun, Chanyeol'ün kontrolünü kaybettiği anı hissetti. Bir an onu öylece tutmuştu, elleri
kalçalarındaydı, öpüşü özlem dolu ama tereddütlüydü. Ama sonra birden onu çelik tezgahlardan birinin üstüne oturttu, bacaklarını araladı, sertleşmiş erkekliğini ona dayadı ve
daha önce hiç göstermediği açlık ve şehvetle öpmeye başladı.
Chanyeol, Baekhyun'un pantolonunu sıyırdı, elini uzun bacaklarında gezdirdi sonra avucunu onun penisine bastırdı. Yüzü kızarmış, göz bebekleri büyümüştü.

Baekhyun ürperdi, Chanyeol elini onu n boxerının altına kaydırdı, iki parmağını ateş gibi yanan ıslakliga  soktu, en hassas yerini uyarmaya başladı.
Mutfağın sessizliğinde soluklan sık ve titrekti. Chanyeol, Baekhyun'u soymaya devam ederken çıkardığı cızırtı duyuldu. Baekhyun umursamadı. O anda hiçbir şeyi umursamıyor sadece hissettiklerine odaklanıyordu. Hiçbir arzusunu saklamak istemiyordu.
Chanyeol' de öyleydi. Onu vahşice öptü sonra dudaklarını aşağılara kaydırıp, boynuyla omzunun
arasındaki oyuğu hafifçe dişledi.

Tüm vücudu hazla ürperen Baekhyun bacaklarını sıkarak onun elini hapsetti, başını omzuna gömdü. Titreyerek "Sanırım ben..."diye mırıldandı.

"Henüz değil, şimdi olmaz," diye soluyan Chanyeol elini çekince Baekhyun umutsuzluğa düştü ama
Chanyeol, onu çelik tezgahın ortasına doğru kaydırarak itti ve yatırdı. Baekhyun'un bacakları açık öylece
yatarken hiç bu kadar çıplak hissetmemişti. Chanyeol incecik boxerı yırtarak çıkardı ve başını onun bacaklarının arasına gömdü. Baekhyun hayret ve haz dolu bir çığlık atarak yukarı doğru ardıldı. Penisinde dolaşan dudakların ıslaklığı, sıcaklığı aklını başından almıştı. Henüz birkaç dakika geçmişti ki dalga dalga yükselerek zevkin doruklarına, orgazma ulaştığını hissetti. Chanyeol'ün elleri, dudakları,
durumun çılgınlığı çok fazla gelmişti.
Haz dalgaları yavaşlayarak hafif ürpertiler haline dönüşürken Chanyeol, onu doğrulttu,
kalçalarından tutarak kendine çekti, bacaklarını beline doladı, tek ve derin bir hamleyle içine girdi.

Onun içini doldurduğunu hissetmek hem garip hem harikaydı. Canı yanmamıştı ama yine de Baekhyun'un bu ani istilaya alışıp, uyum sağlaması bir dakikasını aldı. Chanyeol, onu kalçalarından kavrayarak kendi ritmine uymasını sağladı, giriş çıkışları hızlanırken Baekhyun'un içinde oluşan kıvılcımlar tüm vücudunu sardı, her bir hücresini kavurdu. O da Chanyeol'ün omuzlarına asıldı, temposuna kapıldı ve hissettiği müthiş hazzın tadına vardı.

Chanyeol, onu tekrar çelik tezgaha bastırdı, bir eliyle tezgahı kavrayıp daha sert ve hızlı gidip gelmeye devam etti. Tezgah Baekhyun'un kalçasını acıtmıştı ama umurunda değildi. O hafif sızı, içinde kaybolduğu yabanıllığın, çılgınlığın dozunu arttırıyordu. Sonunda kıvılcımlar büyük bir aleve dönüştü ve birlikte boşaldılar.
Bir süre ikisi de konuşmadı, mutfağın sessizliğinde öylece kenetli kaldılar. Baekhyun, Chanyeol'ünhızla atan kalbinin sesini üzerinde hissetti.
Sonra Chanyeol yavaşça onun içinden çıktı, taktığını Baekhyun'un hiç fark etmediği prezervatifi çıkardı ve gömleğine uzandı. Baekhyun titrek bir soluk bıraktı. Yaşadıklarından ve
hissettiklerinden dolayı hem fiziksel hem de duygusal olarak sersemlemişti. Ve Baekhyun ne kadar çok istese de, duygusallığını gösteremediği için olabilecek en budalaca sözleri söyledi.

"Gömlek için özür dilerim."






Kontrol etmedim arkadaşlar🥺

Actor Byun-ChanbaekWhere stories live. Discover now