Perde 40- Hatalar Kraliçesi

4.5K 421 138
                                    

Finale 9 bölüm kaldı, 9 bölüm sonra Lider bitiyor...

Gün saymaya başladık...

Gelsin bakalım bölüm, keyifle oku balım.

( Dışarıda fırtına var bu bölüme gif eklenmiyor. Öpüldün)


Şarkı:Epica- The Wolfs Within


-Cassandra-

Pekâlâ, işte başlıyorduk.

Zihnimdeki düşünceler bir DNA sarmalı gibi birbirine dolanırken, Aidanhell yüzünde şaşkın bir ifadeyle bana bakıyor, sessizce söylediği şeye vereceğim tepkiyi bekliyordu.

Akla uygun bir yanıt arayışındayken dudaklarım kendiliğinden aralandı ve sorusunu tekrarladı. "Melez?" Şeytan yanıt vermeyince tekrar şansımı denedim.

"Babamın bir melek olduğuna emin misin?"

Aidan, ensesinde rüzgardan kıvrılan güzel koyu saçlarını kaşıyıp kaşlarını çatarken bana baktı. "Bu her şeyi açıklardı." Bunu ben de düşünmüştüm ama kalbim bir türlü diğer yanımın melek olduğunu kabullenememişti.

Sırt çantamı çıkararak kaldırıma oturunca Aidan da ses çıkarmadan yanıma kuruldu. "Melek kanı taşısaydım bunu bilirdim. Yani hissedebilirdim, öyle değil mi?" Kızıl parıltıların oynaştığı kahverengi gözleriyle bana baktı. "Bilmiyorum."

"Melez olmam herhangi bir şeyi değiştiriyor mu?"

"Nasıl yani?"

Gözlerimi kucağımda birleştirdiğim ellerime diktim. "Yani," dedim sıkkınca. "Ekstra güçlerim falan ya da ne bileyim dikkat etmem gereken herhangi bir şey var mı?" Vampirlerin kan emmesi ya da kurtların dönüşüm geçirmesi gibi zorunlulukları vardı, bende de o tarz bir şey olup olmadığını merak ediyordum.

Aidanhell, ufak bir kahkaha atınca gözlerimi ellerimden kaldırıp ona döndüm. "Cassie," dedi ılık, cezbedici sesiyle. "Daha önce bir melez görmedim ama eğer sen bir melezsen, oldukça taş olduklarını söyleyebilirim. Bunun dışında bir şey bilmiyorum."

Sanki aklımdaki her şeyi okuyabilirmiş gibi görünen şeytani bakışlarından kendimi kurtarıp derin bir nefes aldım. Daha fazla ona ve imalarına dayanamayacaktım. Dünyanın sonu gelmiş olsa bile Aidan, Aidan'dı işte. Baştan çıkarıcı, tehlikeli ve cezbedici...

"Ne düşünüyorsun?"

Yanaklarımdaki alev toplarını görmemesini umarak tedirgince ona baktım. Dudaklarını dişliyordu. "Bize ne olaca..." Sözüm başımın hemen dibinden geçen sivri bir okla kesildi. Saniyeler içinde Aidan gürleyerek beni belimden yakalayıp beraberinde tutarak kaldırdı.

Şeytan, belimdeki elini bükerek beni arkasına saklamaya çalışırken sıkılaşan pazularından başımı kaldırarak neyle karşı karşıya olduğumuza baktım. En az on tane avcı ellerindeki oklarla koşarak bize yaklaşıyorlardı. Hepsinin de gözlerinin çevresi siyah boyalarla çerçevelenmiş, bedenlerini saran kıyafetleri gece karasıydı. Soluğumu Aidanhell'in sırtına vererek, "Beni korumana gerek yok," dediğimde karşılığında Aidan hırladı. Onda uzun zamandır görmediğim bir vahşilikle kükreyip arkasına uzanınca kuvvetli eli tenime sürtünürken içten içe titredim. "Onları alt edebilirim sakın karışma, tamam mı?" Ben yanıt vermeyince elini daha da aşağı indirerek kocaman parmaklarıyla kalçamı sıktı. "Anladın mı, dedim." Kuruyan dudaklarımı yalayıp konuşmaya çalıştım. "A-anladım."

ATEŞLİ KANATLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin