Perde 62-Benim Minik Melezim

3.1K 287 94
                                    

Hoş geldin minik iblisim!

Keyifle oku!

(Oy ve yorum yapmayı unutma lütfen)

Şarkı:WT- Dont Pray For Me

Draza

"Pekâlâ Rohan, sanırım tekilayı fazla kaçırdım."

Rohan yanı başımda durmuş, masaya yaydığı defterlerle ilgileniyordu. Savaş stratejileri hakkında yüzlerce yıllık arşivi olduğunu biliyordum. Ejderhalar yönetimi devraldığından bu yana, iblisçe yanımda olduğu seneler boyunca hiç olmadığı kadar çalışmak zorunda kalmıştı. Benim görevim ise şimdilik sadece ayak uydurmak ve sarhoş olmaktı. İlkinden her zaman emin olamasam da ikincisi konusunda beklentiyi boşa çıkarmamaya gayret ediyordum.

"Majeste sonunda kabul etti." Rohan, majeste kelimesini sessizce söylemeye gayret etmişti. Esas majesteler üç taneydiler ve tam karşımızda tüm o sinir zıplatan sükûnetleriyle oturuyorlardı. Sırıttığını görebiliyordum ama ben ciddiydim. "Yani baksana artık hayal görüyorum." Bu kez ben de sırıttım. Dudaklarımda zehirle etkileşime giren alkolün tadıyla gördüğüm hayale el sallayıp sallamamak arasında kaldım.

Rohan gözlüğünü çıkarıp altın varaklı masanın üzerine koydu. Endişeli bakışlarını bana yöneltince ona hayal görmemden bahsetmenin iyi bir fikir olmayabileceğini anladım. "Ne hayali?"

Bu kez elimdeki bardağı masaya bırakıp gözlerimi kırptım. Bana doğru hıza yaklaşan hayale baktım. "Ya hiçbir şeye değil de cehennem cadıları bile bana kafayı kırdıramazken sanırım kraliyet işlerinin onların yapamadığını yapmış olmasına gülüyorum." Elimi kaldırıp hayale el salladım. "Aidan kucağında Cassie ile bize doğru geliyor." Ardından kahkahayı bastım.

Aslında sonunda delirmem sağlıklı biri olduğumu gösterirdi değil mi?

Yani düşünsenize, ya her şey normalmiş gibi davransaydım? Bence bu kanatlı bir kara elf olmamdan daha ürkütücü olurdu.

İblisçem elleriyle koltuğun kollarından destek alıp vücudunu yan çevirerek baktığım yöne döndü. Ben ise hâlâ sırıtarak el sallıyordum. Hayalimde Aidan'ın beyaz kanatları vardı ve tıraş olmuştu. Bembeyaz bir takım elbise giyiyordu ki bu bile hayalimin saçma olduğunu gösteriyordu. Beyaz onun rengi değildi.

Ayrıca hayalimdeki Aidan cehennemin kraliçesinin bedenini tutuyordu, ki Cassie kimsenin ona dokunmasına izin vermeyen kaçık bir iblise dönüşmüştü. Ve elbette Aidan, Meredith kaltağını asla sırtında taşımazdı. Tekrar içkiye uzanıp büyük bir yudum aldım.

"Aman Tanrım!" Rohan eski alışkanlıklarını kolay kolay bırakmıyordu.

Başımı sağa sola sallayıp söylediği söze gülecekken durdum. Elimdeki bardak bağımsızlığını ilan edip avucumdan kayarken yerimde sıçradım.

"Hay anasını..." O da benimle aynı şeyi görüyordu.

Yerimden hızla kalkıp Red'in yanına gittim. "Emir yetkimi kullanabilirim değil mi?" Ejderhanın kararsız bakışları önce benim sonra kardeşlerinin üzerinde gezdi. Sonra, "Sadece sınırlı bir yetki alanın var," dedi. Bunun üzerine onu geride bırakıp kapıya koştum. "Kapıları açın! Lanet kapıları açın yoksa elinizde tuttuğunuz mızrakları kıçınıza sokarım!" Kapılar ardı ardına açılınca beni yavaşlatmaması için sırtımdaki pelerini yere bırakıp omuzlarımı oynattım. Birkaç adım sonrasında kanatlarımı açıp havalandım.

ATEŞLİ KANATLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin