14

294 54 59
                                    

Şurada on okuyucum falan var kalan ve bölüm bekleyen gerçekten sizin için varım ağlatıcaksınız beni... Bir okuyucusu bile kalsa heyecanla yorum bekler yazarım çok tatlısınız <3

*

"Ne yüzle geliyorsun kızım sen bu okula?!" Karşılaştığım tepkiye şaşırmadım. Ellerimi kapşonlumun cebindeyken yumruk yaptım. Kafasını duvara geçirsem abartmış mı olurdum? Bence olmazdım zaten benden bekledikleri hareket de buydu.

Yine de devam ettim. O kavgadan sonra hayatım biraz kaymaya başlamıştı toparlamam gerekiyordu.

"Sana diyoruz sana!"

"Aa yüzsüze bak. İnanılmaz gerçekten."

"Baksana lan buraya!" bir anda kapşonumdan çekilmem ve aynı hızla bırakılmam bir oldu.

Kaşlarımı çatarak ne olduğunu anlamak için arkama baktım. "Tek kelime daha edersen o çeneni yerinden sökerim."

Emir bana bağıran çocuklardan birinin yakasına yapışıp öfkeyle solumuştu. Çocuğun havada olan elinin Emir tarafından tutulduğunu görünce anladığım kadarıyla biraz önce beni tutan oydu.

Şaşkınlığımı gizleyerek kaşlarımı çatarak bakmaya devam ettim. Çocuğu sertçe itip bana döndü. Sahte bir gülümseme yerleştirdi yüzüne "Hoş geldin nur yüzlü." deyip omuzlarımdan hafifçe tutarak yönümü tekrardan okul girişine döndürdü.

"Ne yaptığını sanıyorsun çeksene elini." sinirle solurken tutuşundan kurtulmama izin vermedi. Çok sert tutmuyordu daha çok kıyafeti tutuyordu derime değmemeye çalıştığı belliydi acıtmamaya çalışıyordu.

"Gülümse sevimsiz. Öğretmenler ve müdür tarafından yüksek takipdesin tek bir hareketinde çok kötü şeyler yaşanabilir." diyerek yürümeye zorladığında sinirle bir soluk verdim.

"Daha kötü ne yaşanabilir zaten... Ayrıca asıl sevimsiz olan şu sahte gülüşün." diyerek ona baktığımda sırıtışını yüzünden silip bana döndü. Alnıma ufak bir fıske atıp gülerek tekrar önüne döndüğünde yüzümü buruşturdum. "Katlanılmazsın." derken tutuşundan kurtulup okula girdim.

"Biliyorum ben olmasam ne yapardın evet evet teşekküre gerek yok ne kahramanı estağfurullah." gözlerini devirip benimle aynı hizada yürüyerek müdür odasına kadar girdi.

Hem benimle ilgilenip hem de sinir seviyemi yükselttiğini için bayık bayık ona baktım. Genel olarak tepkisiz olmak güzeldi.

"Niye buraya getirdin? Sınıfa gitsenize." Müdür cam kenarında durup bize bakmadan konuştuğunda arkamı dönüp gidiyorken tekrar omuzlarımdan tutulup döndürülmem ile bu kez eline vurdum.

"Yok. Önce sözler verilecek. Sonra sözlü sınava girilecek." Müdür kaşlarını çatarak Emir'e baktı fakat o hiç etkilenmeyerek beni işaret etti.

"Tamam. Eğer sözlü sınavı geçerse ve bir sorun çıkmazsa, bu okulda okumaya devam edebilir." deyip kışkışlar gibi bir hareket yaptığında Emir masaya ilerledi.

"Başka?" diye direttiğinde müdür öyle öfkeli bir bakış atmıştı ki eğer öldürebilseydi Emir'i kesinlikle yapardı. "Bekliyoruz." diyerek kollarını göğsünde birleştirdi. Bu konuyla ilgili çok fazla tartıştıkları belliydi hala çatışmaya devam ediyorlardı.

"Devam edebilir." gibi bir şey mırıldanıp eliyle masaya sertçe vurduğunda anlamsız bir bakış attım.

"Daha açık konuşalım neye devam edebilir? Sicili falan biraz konuşalım değil mi? Sonuçta kızlar kavgayı başlattığını itiraf etti. E malum videolar da var elimizde sadece Asya saldırgan değilmiş kanıtlı. Kısa zamanda o video da yayılır kızların itirafıyla. Dinliyoruz açık konuşalım." diyerek iyice üstüne giden Emir'e baktım.

Kim Ölü Kim DiriWhere stories live. Discover now