06

808 105 166
                                    

Asya Esendemir.

"Serap hocam!" Meryem'in sesini umursamadan duvarda manşet pas çalışıyordum. İdmanın başından beri hocanın peşinde bir şey söylemek için koşturuyordu ama Serap hoca onu umursamıyordu. Tam zaman vericek olursam benim Meryem yüzünden ceza aldığımı öğrendiğinden beri onu görmezden geliyordu.

"Hocam lütfen!" serap hoca bir anda ona dönüp kaşlarını çattı. "Söyle bakalım."

"Ben Asya ile eşleşmek istiyorum bu idman." duyduğum şey ile topu bir anda düşürdüğümde kaşlarımı çatarak Meryem'e baktım.

"Ben istemiyorum." dediğimde Serap hoca başını sallamıştı.

"Duydun. Her zaman ki eşin Sena ile çalışmaya devam et." dediğinde derin bir nefes verip yere düşürdüğüm topu alıp tekrar duvara döndüm.

"Hayır onunla çalışacağım." diye direttiğinde sarışın kız sinirle oflamıştı. "Bırak şunu gel çalışalım!" dediğinde Sena olduğunu anlamam zor olmamıştı.

Meryem onu umursamadan bana doğru yürümeye başladığında onu görmezden gelip duvarda pas çalışmaya devam ettim.

"Benimle konuşmayacak mısın?"

"Evet bir sıkıntı mı var?" dedim tek kaşımı havaya kaldırırken.

"Elbette var! Beni yanlış anladın." topu tutup kolumun altına aldıktan sonra vücudumu ona döndürdüm.

"Ben senden başka bir yanlış görmüyorum."

Bir an ağzı açık kaldı. Ne diyeceğini şaşırmıştı. Omuzları çöktü. "Özür dilerim. Tepkinde haklıydın evet sırf kızlar yapamazsın dedi diye seni kantine indirdim."

"O zaman ne bu kuyruk acısı?"

"Çünkü benim yüzümden ceza aldın. Bunu bilerek yapmadım yemin ederim. Müdür yardımcısı yere düştüğümü görünce kızlar atılıp Asya itti diye öttüler. Müdür yardımcısı kaptan olduğum için özellikle ilgileniyor. Beni yerden kaldırıp müdüre götüren de oydu." diye açıkladığında olumlu anlamda başımı salladım.

"İyi. En azından sana değer verip yerden kaldıran birileri var." ağzımın içinde gevelediğim kelimeleri duymaması işime gelirdi.

"Asya anlamaya çalış beni lütfen. Sen, yani nasıl desem." gözlerimi devirmek zorunda hissettim kendimi.

"Açık konuş Meryem." dediğimde derin bir nefes aldı.

"Sen çevremde ki kızlar gibi değilsin. Hatta benim gibi bile değilsin. Fiziksel olarak çok güçlüsün. Kimseyi umursamıyorsun. Herkese kafa tutabiliyorsun." yüzüme baktı bir süre sanki duygu yakalamaya çalışır gibi. "Seni anlamakta zorlanıyorum arkadaş olmak istiyorum ama çok zorsun."

"Bitti mi?" dediğimde ağzı açık kalmıştı. Omuzlarımı silkip birkaç adım geri gittim. "Eğer düzgün oynamazsan kafana atarım."

Anlamadığında elimle topu yükseltip pas atmıştım. Onunla oynamama afalladığı için topa karşılık verememişti ve omzuna çarpan top gerisin geri ayağıma yuvarlanmıştı.

Topu elime alıp sertçe kafasına attığımda alnına çarpmasıyla acıyla inledi. "Seni uyarmıştım." sözlerime karşılık başının acısını yok sayarak gülmeye başladı.

"Tamam bunu hak etmiştim." gülmeyi kesip ciddi durdu. "Şimdi atabilirsin."

Yarım saat kadar karşıklı olarak çalıştıkdan sonra yüzünde oluşan gülümseme bana anlamsız gelmişti. Benimle eşleştiği için mutlu olmasına anlam verememem benim suçum olamazdı.

Kim Ölü Kim DiriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin