26

226 34 37
                                    

Asya Esendemir

-

Beklediğim gibi kötü bir şey olmamıştı. Polisler annemi yaralayıp hafızasına yitirmesine sebep olan adamı bulmuşlardı sadece. Apartmanın karşısındaki ufak bir dükkanın güvenlik kamerasından benden hemen sonra çıkan adamın kimlik tespitini yapıp karakola götürmüşlerdi ama adam itiraf etmediği için beni çağırmışlardı.

Tek gören kişi olduğumu düşünürsek teşhis için çağırmaları normaldi. Tabi diğer şüpheli ben olduğum için sözüme pek güvenmeseler de adamı tutuklamışlardı.

Adamın tabi bana saldırmaya çalışması da artı olmuştu tutuklu yargılanması için. Neyseki sadece yanağımda ufak bir kesikten başka bir şey olmamıştı.

O günü idmana gitmeden kütüphanede geçirmiştim. Annemi karakolda görmüştüm ve benimle konuşmaya çalışmıştı. Sadece yavaş yavaş bir şeyleri hatırladığını söylemişti ve panik olmuştum.

Bana tekrar saldırmasını kaldırabilirdim ama gözümün önüne hep bu sevecen hali geldiğinde kendimi suçlayacaktım. Yine suçluyordum kendimi ama daha azdı. Eski haline gelirse ona karşı koyamazdım.

Babamı görmemiştim ve fark ettiğim kadarıyla Arın da okula gelmiyordu.

Ara sokaklara girmeyip sadece kabalık alanlarda dolandığım için kimse de önümü kesemiyordu.

Bu ara biraz kötü hissediyordum aslında. Karnım ağrımaya başlamıştı. Regl olacaktım ve kaldığım tek yer kütüphaneydi. Soğuk tahta sandalye kasıklarımın daha fazla ağrımasına sebep oluyordu sadece.

Her ne kadar kendime itiraf edemesem de Emir ile konuşamıyordum bu ara ve bu da kötü hissettiriyordu. Yakınlığına alışmışken şimdi serin rüzgarlar vardı arada.

Aslında sadece çok yorgundu bu yüzden benimle uğraşma zahmetine girmediği için konuşamıyormuşuz gibi hissetmiştim.

Ertesi gün okula gittiğimde yüzü yara içindeydi. Kendimi tutamayıp ne olduğunu sorduğumda kısaca maç demişti. İdmanlarda üstüne eklenince gerçekten zorlandığı belli oluyordu.

Yine de aptal çocuk yemek alınca bana da yemek almaya devam ediyordu. Kendine hiç değer vermiyordu.

Bir diğer gün Arın'ı sormuştum. Kendisini tamamen maçlara verdiğini söylemişti sadece. İdman erken bitince kendini göstermese de beni kütüphaneye kadar izlediğini biliyordum. Sonra gidiyordu ve ertesi gün daha dağılmış geliyordu.

Okulun kapısından içeri girerken yerleri paspaslayan Suat amcayı görünce ufak bir baş selamı verdim. "Günaydın kızım. Kalöriferleri erken yaktım bugün ısınmıştır sınıf." deyip gülümsediğinde ben de gülümsedim.

İlerleyecekken adımlarımı durdurdum. "Suat amca." diye seslendim durması için. Paspas kovasını bırakıp bana baktı. "Kızın nasıl?" diye sordum biraz utanarak.

Yüzü içtenlikle aydınlandı. "Daha iyiye gidiyor çok şükür. Hanım ona bebek örüyor hastanede yanında kalırken ikisi de öyle mutlu." dediğinde gülümsedim. Gerçekten sevinmiştim. "Seninle tanışmayı istiyor ama sormaya çekiniyorum." dediğinde dudaklarım aralandı.

Biraz mahçup bir ifadeyle paspasın sopasını tutup yere sabitlemişti Suat amca bakışlarını. "İsterim." dedim kendimden bir haber. "Ben de tanışmak isterim." diye tamamladığımda yüzü aydınlandı gülüşüyle adeta.

"Ay! Sahi mi diyorsun? Ben haber vereyim hanıma. Ne zaman gidelim?" diye heyecan ve telaşla konuştuğunda ben de şaşkınca yerimde kıpırdandım.

Kim Ölü Kim DiriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin