01

1.8K 114 104
                                    


Asya Esendemir

Bazen insanlar çıkmaza girerler ya... Nefes almaktan başka bir şey yapamadıklarını hissederler. Bomboş duvarı izleyip bütün gürültünün kularını uğuldatmasına izin verirler. Yorulurlar, tükenirler, mahvolurlar. Yine de nefes alırlar ya işte... Zorlukla.

"Bir yıl boyunca bu mudur yaptığın?!" annemin bağrışına tepki veremedim her zaman ki gibi. Nedense bağırmadan konuşmayı unuttuğunu düşünmeye başlamıştım.

"Allah kahretsin seni!" Sinirle eline aldığı test kitabını bana fırlattığında göğsüme çarpmasıyla hem irkilmiştim hem de canım yanmıştı. Yine de cevap vermedim. "Bomboş bunlar bomboş!"

"Bir yıl boyunca sadece iki sayfa mı çözdün?!" Başka bir test kitabını öfkeyle fırlattığında bu kez omzuma çarpmıştı.

"Verdiğim paralara yazık!" Para mı vermişti? Hatırlamıyordum. Paralel evrende bir yerlerde varsam eğer belki orada bir yerde vermiş olabilirdi.

"Seni doğuracağıma bi köpek alsaydım keşke Allah'ın belası!" yüzüme çarpan test kitabıyla dengemi kaybetip birkaç adım geri gitmek zorunda kalmıştım.

"Keşke öyle yapsaydın ama köpeğe yazık olurdu."

Beni duymadı. Her zaman ki gibi. Delirmiş bir halde masamın üzerinde duran bütün kitapları eliyle itti. Parçalara ayırdı. Bana fırlattı. Belki ağız dolusu küfürler etti. Belki nefes almak için susup sadece kitapları yırttı ama beni hiç duymadı.

Üzerime doğru gelip beni var gücüyle ittiğinde duvar olmasaydı arkamda düşeceğimi biliyordum. Odadan çıkıp gittiğinde uzunca bir nefes aldım.

Yere eğilip yırtılan sayfalara umutsuzca bakıp masanın altında duran çöp kutusuna uzanıp içine doldurmaya başladım. O dağıtırdı, ben toparlardım. Vururdu, moraran yeri kapatmak için bir şeyler arardım.

Yerdeki kağıtlarla işim bitince test kitaplarının sağlam kalanlarını alıp özenle masanın üzerine yerleştirdim. Aptal değildim sadece alışmıştım. Hiçbir zaman evde test çözebilecek kadar huzurlu bir ortam olmamıştı.

Kendimi bildim bileli annem ve babam kavga ederlerdi. Babam evden çekip giderdi, annem öfkeyle bana saldırırdı. Yine öyle olmuştu. Babamla kavga etmişlerdi o gitmişti annem çareyi bende bulmuştu.

Küçükken daha kötüydü. Annem zayıf oluşumdan faydalanıp beni yerden yere vurabiliyordu. Babam gitmesin de annem bana sarmasın diye babamın paçasına yapışırdım bazen. Beni çok umursamazdı.

Yine de ağlayarak paçasına yapışan küçük kızını itmemişti. O da bana acımıştı çoğu zaman. Annem bana vurduğunda canım çok yanmasın diye daha çok canımın yanacağı şeyler yapmıştım. İlk yalvarışımda beni otomobil tamircisine bırakmıştı. "Dursun bir şeyler öğrensin akşama alırım." demişti.

Birkaç ay her babam evden gideceği sırada kaçar tamirciye giderdim. Küçük olmama rağmen gayet başarılı sayılıyordum. Tamirci bana para ödemediği için her türlü işi yaptırıyordu. Soran olursa "Babası bıraktı." deyip sıyrılıyordu.

Sonra annem oraya geldi. Tamirhanehi dağıttı. Aynı biraz önce yaptığı gibi aletleri fırlattı. Vücudumdaki morlukları kapatmam zor olmuştu. Komiktir ki babama tekrar yalvardım. Acıdı küçük kızına. Annesinden yediği dayak hafif gelsin diye bu kez bir inşaata bıraktı beni. "Akşama gelir alırım, bir şeyler öğrensin." dedi.

İnşaatın sahibi üst katlardan düşerim de başlarına kalırım diye hiç katlara çıkarmamıştı. Ama zeminde harcı hazırlamak tuğlaları dizmek gibi bir sürü işi yıkmışlardı üzerime. Küçük olduğum için o zamanlar tek tek taşıyabilmiştim tuğlaları. Sıva yapmayı bile öğretmişlerdi. Aylarca süren o inşaatta çalışmıştım. Küçücük çocuğu nasıl çalıştırırsınız diye tepki gösterenlere "Babası mısın kardeşim sen?" diye cevabı yapıştırmışlardı. Annem orayı basmadan inşaat bitmişti neyseki.

Kim Ölü Kim DiriWhere stories live. Discover now