Özellikler

344 49 206
                                    

Gözlerimi açtığımda odamda olduğumu gördüm. Kitaba girmeden önce nasıl bir pozisyonda isem gene aynı pozisyonda idim.

"Hoş geldin dünyana!"

Lulu'nun neşeli sesi ile gülümsedim.

"Pek hoş bulduğum söylenemez."

Yapmam gereken ödevlerim vardı.

"Ben şimdi bu kitabın kapağını kapattığımda, sen gidecek misin?"

"Hayır. Sadece ben istersem gidebilirim."

Kafamı salladım. Kitabın kapağını kapatıp kitaplığıma doğru ilerledim. Aldığım yerine geri koyduğumda önümde Lulu belirdi.

"Niye geri aldığın yere koydun? Burası çok belirgin!"

"Odama kimse girmez. Rahat olabilirsin."

"Annen ya da baban odana girerse ve kurcalarsa?"

Derin bir nefes aldım.

"Annem odama girmez. Sadece beni azarlamak için girer. Babam olacak o dış kapının mandalının da benimle bir işi yok."

Lulu kaşlarını çatarak bana baktı.

"Baban nasıl dış kapının mandalı oluyor ki?"

"Üvey babam. Annem ile sadece parası için evli."

Lulu'nun şaşırdığı her halinden belliydi. Bende daha fazla bir şey demeyip çalışma masama doğru ilerledim. Yıllardır maruz kaldığım şeye artık şaşıramıyor, üzülemiyordum.

"Şey... biz tam tanışamadık. Adın ne?"

Bakışlarımı masamda ki kalemliğime oturan Lulu'ya çevirdim.

"Annem odama bağırarak girdiğinde duymuş olman gerekiyor."

Lulu ne diyeceğini bilemez iken sert çıkıştığımı düşündüm. Sonuçta onun hiçbir suçu yoktu. Ona atarlanmam sadece onu üzerdi.

Gülümseyerek konuştum.

"Gerçi o anki şeyle hatırlamaman çok normal. Adım Asra, Asra Adal."

"Adal soy ismin mi?"

"Evet."

"İkinci bir isim gibi duruyor."

Güldüm. Bunu ilk kez duymamıştım.

"Asra. Güzel isim. Anlamı ne?"

"Gece yolculuğu demek."

Gözlerini büyütüp yüzündeki kocaman gülümseme ile bana baktı.

"Çok güzel!"

"Teşekkür ederim."

Önüme dönüp Fizik test kitabımı çıkardım. Kaldığım sayfayı açıp çözmeye devam ettim. 500 sorunun sadece 356'sı bitmişti. Daha 144 soru vardı.

"Kaç yaşındasın gezgin?"

Lulu'nun sorduğu soruya kafamı kaldırmadan cevap verdim.

"17 yaşındayım."

"Doğum günün ne zaman?"

Sorduğu soruyla kaşlarım çatıldı. Bugünün tarihi neydi ki?

Kolumdaki saatten tarihe baktım, Ocak'ın 27'si idi. Yani yarın doğum günümdü.

"Yarın."

"Cidden mi!? Ay yaşasın ne güzel!"

Bir şey demedim. Doğum günlerimi kutlamazdım. Annem çok uğraşmıştı doğum günümü sevmem için. Lakin pek de işe yaramamıştı. Zaten benim mutluluğum için değil, magazine malzeme olup prim kasmak için sevdirmeye çalışmıştı.

Hikaye GezginiWhere stories live. Discover now