Harita

123 20 6
                                    

  İrkilerek gözlerimi açtığımda hışımla yataktan kalktım. Derin derin nefesler alırken gördüğüm ilk kişi o yaşlı cadı oldu. Kafamı Eris'e çevirdiğimde bana endişeli gözlerle baktığını gördüm.

"İyi misin?"

  Eris'e sadece kafamı sallamakla yetindim. Yaşlı cadı yanıma gelip dibimde dikilmeye başladı.

"Her şeyi öğrendiğine göre artık neyin peşinde olduğunu biliyorsun. Kızımın ruhunu serbest bırakacaksın."

  Zar zor yutkundum. Bir dur be kadın, daha yeni kalktım!

"Bunu nasıl yapacağımı bile bilmiyorum."

"Öğreneceksin. Bildiğim birkaç büyü var. Ve bir de haritalarım olması lazım. Yüzyıllık bilgimi de katmayı unutmayalım."

  Cadı önümden çekilip etrafta tur atmaya başladı. Bir sağa bir sola hızlı hızlı yürüyordu. Eris'in elini elimin üzerinde hissettiğim an kafamı ona çevirdim. Bana gülümseyip göz kırptığında ben de ona gülümsedim.

"Kesin cilveleşmeyi de beni dinleyin."

  İkimiz de bakışlarımızı yaşlı cadıya çevirdik. Eris tam ağzını açmışken yaşlı cadı elinde tuttuğu bastonunu Eris'in ağzına vurdu.

"Konuşma! Yaşlı bir kadının yanında cilveleşmeye utanmıyorsun, bir de bana karşı mı geleceksin? Cadı olduğumu unutuyorsun basit insan."

  İkimiz de ne olduğunu şaşırmıştık. Cadının tepkisine gülsem mi sinirlensem mi bilememiştim.

"Bu gece dinlenin. Yarın yola çıkacaksınız. Siz sormadan söyleyeyim detayları yarın öğrenirsiniz."

  Yaşlı cadı merdivenlere yöneldi. Ağır ağır inerken bir anda durup başını bize çevirdi.

"Az kalsın söylemeyi unutuyordum. Evet, burada yatacaksınız. Nasıl sığacağınız hiç umurumda değil."

  Dedi ve bu sefer bir çırpıda merdivenleri indi. Kısa bir süre arkasından şaşkınlıkla baktım.

"Deli karı."

"Seni duyabiliyorum!"

  Eris yerinden sıçradığında kendimi tutamayıp gülmeye başladım.

"Gülme."

"Hiç kusura bakma ama hak ettin."

  Göz devirdiğinde daha çok güldüm. Bir süre sonra o da bana katıldı.

"Tamam yeter bu kadar eğlendiğin. Yat uyu."

"Yeni uykudan kalktım zaten. Gel sen uyu."

"Uykum yok benim. Sen yat, uyursun on beş dakika sonra."

"Daha yeni kalktım, diyorum. Asıl sen yat."

"Bu koltuğa sığamam."

  Bakışlarım koltuğu buldu. Harbiden ben bile dizlerimi kırdığım halde zor sığıyordum. Odaya baktığımda başka yatacak yer de yoktu.

"Yer yatağı yapacağız mecbur."

"Kendi imkanlarımızla tabi. Bu cadının evinde hiçbir şey yok."

  İster istemez aşağıdan yaşlı cadının bağırmasını bekledim ama hiçbir şey söylememişti. Yine de bizi duyduğundan emindim.

"Pekala. O zaman örtü falan bulalım." deyip tam ayaklanacağım sırada Eris beni durdurdu.

"İkimizin de uykusu yok. Sonra hazırlarız."

"Sen bilirsin."

  Koltukta oturur pozisyon aldığımda Eris de yanıma geçti.

Hikaye GezginiWhere stories live. Discover now