yetmiş

2.6K 171 24
                                    

herkese iyi geceler;
uzuuun bir aradan sonra yeniden ve bir kere daha yeni bölümle karşınızdayım❤️‍🔥 bölümün neden geciktiği ve bölümle ilgili birkaç şey için bölüm sonu duyurusuna göz atmanızı öneriyorum. Anlayışınız için teşekkürler! Sizi bölümle baş başa bırakıyor ve keyifli okumalar diliyorum🫶🏻🫶🏻

Ve unutmadan... oy verip yorum yapmayı unutmayın olur mu?

Hemen yanıbaşımda abim otururken ve bana evine dön Yasemin demişken aklıma ilk gelen şey Egemen oldu. Ne bir cevap düşündüm o an Yağız'a verebilmek için, ne durup ne hissettiğimi; daha doğrusu eve dönmek isteyip istemediğimi sorguladım, ne de böyle bir şey beklemediğim için bir şaşkınlık yaşadım. Aklımda sadece Egemen vardı.

Eğer Yağız'a döneceğim dersem... Eğer eve dönersem Egemen ne tepki verirdi? Daha doğrusu Egemen, Yağız'ın sorusunu duysa ne yapardı?

Yoksa zaten duymuş muydu?

Gözüm istemsizce aralık duran salon kapısına kaydı. Görünürde kimse olmadığı gibi, ne holden ne de mutfaktan hiçbir ses gelmiyordu ve bu iyice arttırdı içimdeki sıkıntıyı. Eğer Egemen hemen kapının ardındaysa ve bizi duymuşsa... Ne düşünüyordu? Ne tepki vermişti?

Peki ben ne tepki verecektim?

Bakışlarım, büyük bir tedirginlikle fakat aynı büyüklükte bir beklentiyle birlikte beni izleyen abime kaydı. Yağız'a. Öyle bir bakıyordu ki hem asla kabul etmeyeceğimi sanıyor, hem de kesinlikle kabul edeceğimi düşünüyordu. Gözlerinden okuyordum bunu. İki zıt ucu andıran bu düşünceleri sadece bakışlarından okuyordum fakat o benim bakışlarımdan ne okuyordu, bir şeyler okuyabiliyor muydu hiçbir fikrim yoktu.

Çünkü tam anlamıyla sadece ve sadece Egemen'i; duymuşsa ne tepki verdiğini, duymamışsa da duyunca ne tepki vereceğini düşünüyordum. Egemen'i düşünmek ilk kez hiç güzel hissettirmemişti.

Aramızdaki sessizlik uzayıp beni iyiden iyiye boğmaya başlarken derin bir nefes alarak; "Abi..." dedim. Dedim demesine de hemen sustum sonra ne diyeceğimi bilemeyip. Gerçekten de bilmiyordum çünkü. Ne diyecektim? Ne yapacaktım? Ne yapmalıydım? Ne yapmam gerekiyordu?

Bu işin oluru neydi, bu iş nasıl olacaktı? İki tarafında gönlünü kırmadan nasıl bir karara varacaktım?

Bir tarafta yıllarca yaşadığım bir ev vardı ve ben bir kez bile canı gönülden evim dememiştim oraya. Diyememiştim. Ne içindeki eşyaları ne de içinde aldığım solukları benimsemiştim. Çünkü o ev benim evim değildi fakat o evin içinde öyle biri vardı ki elimi kolumu bağlıyordu. Yağız. Abim.

Bir tarafta da daha birkaç aydır bilip, tam olarak ise bir haftadır yaşadığım bir ev vardı ki o evle ilgili ne desem yetersiz kalkacaktı sanki. Pusulam o evi gösteriyordu, o ev benim yuvam gibi geliyordu ve belki de en önemlisi o evin içinde Egemen vardı. Sevgilim.

Hayatıma girdiği andan beri bana her şey olmamış gibi şimdi de ev arkadaşım olmuştu. Erkek arkadaşım, en iyi arkadaşım, hayat arkadaşım ve ev arkadaşım. Şimdi onun yanından ayrılacak mıydım?

Peki ondan ayrılmak istiyor muydum? 

Normal bir hayatım olsaydı bu soruyu bu kadar çok düşünür müydüm onu düşündüm o kısacık sustuğum anda. Eğer her şey çok farklı olsaydı, abim ve Egemen çok çok önceden tanışıp dost olmasaydı ve tüm bunları yaşamasaydık; yani ben çoğu insan gibi sevgilisiyle yaşamak için hayattaki tek ailesi olan abisini ikna etmek zorunda kalmış bir kız olsaydım... Yine böyle zorlanır mıydım?

Sen Benimsin | texting Where stories live. Discover now