12.

13.4K 302 39
                                    

-12-

Emre ilk başta kabul etmesede sonradan Elifin nazıyla tuzuyla kabul etmişti şu 'Kamyon disko night clubı'. Denizin dediğine göre orada içkiden daha farklı şeyler de kullanıyorlarmış. Diskonun altında bir yer daha varmış. Orda herkes istediğini yapıyormuymuş neymiş. Fazla yasaları takan bir yer değilmiş galiba.

"Geldik" diyerek el frenini çekti Emre.

Bişey oluyordu. Tekrar o kötü his çökmüştü içime. Nefesi yarım yarım alıyordum. Hissediyordum galiba artık. Gitmek istemesemde, elifi o kadar heveslenmişken kırmak istemiyordum.

Herkes arabadan indi. Bende istemeyerekte olsa yavaşça indim. Girişte kimliklerimize baktılar. İçeriye girene kadar on metre koridorda yürümüştük. Zaten bu kadar yüksek sesteki müziği anca bu kadar bastırabilirlerdi.

İçeriye girdikçe içki kokusu artıyordu. Sanırım hayatımda girdiğim en garip ortamdaydım. Masanın üstünde dans eden çıplak kadınlar. Onları ağızlarından su akarak izleyen, afedersiniz bir yerlerini okşayan adamlar izliyordu. İğrençti...

Neden böyle bir yere geldim diye tabiki öncelikle kendimi sorguluyordum. Çünkü ben bir salağım. Saf süzme saftoşum.

Bazı kadınların üstünde sütyen bile yoktu. Hayatımın en büyük ikinci tramvasıydı bu galiba. İlki halamların beni zorla soktukları bunaltıcı cehennem ateşindeki hamamda gördüm altmış yaş üstü kadınların tamamen çıplak olarak birbirlerini keselemesiydi. Söyleyince bile diken diken oluyor tüylerim.

"Masaya geçelim" dedi emre elife bakarak. Oda tamam diyerek kafasını sallamıştı. Beş kişilik bir masaya geçtik. Burada ki çoğu kişiye göre yaşımız bayaa bayaa küçüktü. Bizden kat kat büyük insanlar buraya eğlenmeye, pardon coşmaya geliyorlardı.

O değilde denizlerin bana anlattığı yeri görmüştüm sanırım. Küçük yere doğru açılan bir merdivenden iniyordu herkes. İlk başta sustum ve bir şey söylemedim. Garson gelince herkes içkilerini kaldırdı ve toklaştırdı.

"Sağlığımıza!" diyerek herkes kafasına dikti.
"Benden uzak dur..." deyişi geldi aklıma cihanın. Sonra da camdan atlayıp gidişi...
O an kaymıştı dünya gözümden bir anda kafama diktim bütün içkiyi.

"Madem senden uzak durmamı istiyosun..." dedim kendi kendime mırıldanarak.

"Çiçek yine kendi kendine mi konuşuyosun sen, bir bardakla sarhoş olmamışsındır herhalde?" diyerek güldü elif. O ara garson tekrar bardaklarımızı getirdi. Tekrar içtik, tekrar, tekrar ve tekrar. Bu akşam kafayı dağıtmak istiyordum. Sonuçlarını düşünmeden.

"Hadi dans edelim" dedim sessizce elifin elinden tutup piste çekerken. Elif ise sarhoş olmuş gibi sırıttı. Bu tamam demekti sanırım. Emre kötü kötü baksada umrumda değildi. Sevgilisi bugün benimdi.

Pistte insanların arasına karıştık ve onlar kadar olmasada deli gibi dans etmeye başladık.

"Biliyormusun... Bana, sana ne olduğunu ve neden anlatmadığını anlıyorum. Haklısın. Benimde bazen sana bile anlatamadığım şeyler oluyor. Özür dilerim. Bazen saçmalıyorum.. Üzerine geldiysem, seni sıktıysam, kusura bakma
Buraya bile zorla getirdiğimi düşünüyorum seni. Özür dilerim, klasik ben işte"

"Elif" diyerek omuzlarından tuttum.

"Saçmala tabiki üzerime gelmiyorsun ve beni sıkmıyorsun, aksine seninle hayatım daha eylenceli ve heyecanlı geçiyor. Ben ne kadar oflayıp puflasamda arada bende eyleniyorum" diyerek kollarımı açtım.

"Herşey harika, biz harikayız" diyerek kollarımı tekara açtım. Duygulanarak boynuma sarıldı.

"Seni çok seviyorum"

"Bende seni" diyerek güldüm.

...

Saatler ilerliyordu, şu gizemli yeri çok merak ediyordum. Dans pistinden sonra elif ve emre birlikte ortadan kaybolmuşlardı. Deniz ve zekeriya ise masamıza gelen kızlarla eyleniyordu. Herkes herzaman ki gibi çok mutluydu. Bende her zamanki gibi izliyordum.

İçki etkisini vücudumda gösteriyordu galiba, bunu ayağa kalkınca anlamıştım. Pipetimden son bir içki yudumu aldıktan sonra yürür adımlarla aşşağıdaki o çok gizemli yere gidiyordum. Girişte ayrı bir güvenlik vardı. Sanırım sadece on sekiz yaş üstü girebiliyordu. Cüzdanımı gösterdikten sonra yavaşça merdivenden aşşağıya doğru inmeye başladım. Merdivenden aşşağı indikçe müzik sesi azalıyor yerine hiç bilmediğim acı bir koku alıyordu.

Alt katta üst katta gördüklerimin beş katı vardı. Şaşkınca insanları izliyordum. Mesela çıplak kadınların boyunlarında neden siyah tasmalar vardı? Neden adamların çok afedersiniz, penisleri ortadaydı. Ben kusmamak için kendimi zor tutarken, birde kıyıda köşede birbirlerini beceren insanlar doluydu.

Bu yer o kadar büyüktü ki alandan alana geçiyordu. Kapı denen bişi yoktu, her şey herkese açık haldeydi. Her yaştan her türden insan vardı.

İlerledikçe başka bir yere gelmiştim, burası daha sessiz ve loş ışıklıydı. Masada tozlar vardı ve bir kaç insan topluluğu sanırım uyuşturucu kullanıyordu. Kartla hapı toz haline getirip burundan çekiyorlardı. Çektikten sonra hemen hepsinin yüzünde garip bir gülümseme oluşuyordu.

Bir an denemek istemiştim sanki. Ayaklarım onlara doğru ilerliyordu. Kendimi durdurdum, "Saçmalama" diyerek geri geri yürüdüm. Naylon şeffaf bir perde vardı ileride. Beyaz güçlü bir ışık vardı arkasında. Konuşma sesleri geliyordu yakınlaştıkça.

"Gramı için anlaşmıştık, kilosu için değil" dedi bir ses. Bu ses bana tanıdık geliyordu ama sarhoş olduğum içinmi kestiremiyordum?

Naylon perdeden geçtim ve karşımdaki görüntüye baktım.

İki adam, siyah üstlü bir adamın masasının önünde, biri konuşuyor diğeri biraz daha geride ellerini önden tutmuş bir çekilde dikiliyordu. Gözlerimi ovuşturup tekrar baktım.

"Cihan?"

____________________________________

 Ç𝗂𝖿𝗍𝗅𝗂𝗄 [+18] Where stories live. Discover now