30.

6.2K 159 39
                                    


____________________________________


-30-

"Dikkatli olun"

Uyarıcı cümlesi beni biraz olsun ürkütmüştü. Kafamı salladım ve arabanın yanından ayrıldım. Yürür adımlarla büyük, ışıklı otelin içine giriş yaptım. Yandaki giriş bölümüne yaklaştım

"Sadece ismini ve soy ismini söylemen yeterli"

"Çiçek Egeli" dedim gülümseyerek. Kadın önce bana sonrada bilgiseyardan uzunca bakarak gülümsedi.

"Lütfen buyrun" diyerek ayağa kalktı ve yolu gösterdi. Topuklu ayakkabılarım pahalı mermerlerin üzerinde harika tonda ses çıkartırken, her adımda daha da özgüvenli basıyordum yere. Yanımdan gelip geçen herkes beni uzunca süzmesine rağmen onlara aldırış etmemeye çalışmıştım. Çünkü üzerimdeki elbise vücudumun kusursuz noktalarını ortaya seriyordu. Rahatsız olsamda, "Üzgünüm bu elbiseyi beğenmedim, giyemem" deme şansım olmamıştı.

Yürüme seansımız asansörün önüne gelememizle beraber son buldu. Yakasında eda yazan hanfendi asansörün düğmesine basarak benimle beraber bekledi.

"Siz işinizden olmayın, kaçıncı kat olduğunu söyleyin ben çıkarım" dedim sevecen bir yüzle. Kadın gün boyu zengin zübbelerle uğraştığı için, benim yaptığım nazik teklif karşısında şaşgınlıkla güldü.

"A-h olurmu efendim, siz haluk beyin özel konuğusunuz" diyerek hafifçe gülümsedi.

"Olur olur, bal gibide olur. Siz benimle bir daha gelmeyin ben zaten partiyi bulurum"

"Peki madem, nasıl isterseniz. Parti 5. Katta" dediğinde asansörün zili çalmış ve  kapıları iki yana açılmıştı.

"Tamamdır, sağol"

"Rica ederim efendim" diyerek gülümsedi ve ben asansöre binene kadar beni izledi.

Asansöre geçerek yüzümü kapıya doğru döndüm. Çanta kolumda takılıydı ve içinde ne olduğunu öğrenmek için can atıyordum. 5. Kata gelene kadar merakla gözlerimi bir o yana bir bu yana çevirip durdum. Sonunda asansörün zili 5. Kat için çalmıştı. Dışarıya adımımı atarak etrafa bakındım. Bu koridorlar neden karanlıktı? Sadece koridor boyu köşe bölgelerinde mavi led lambaları yanıktı. Bir kaç kişi dışında koridorda kimse yoktu. Kolumdaki gümüş saate baktım.

"21: 29"

Hızlıca parti alanına doğru adımladım. Koridora bilakis burası gerçekten biraz daha kalabalıktı. Tuvaletlerin ne yönde olduğunu bulmaya çalışıyordum. Sonunda birine sorarak yerini öğrenebilmiştim. Çantanın içinde ne olduğunu bir an önce öğrenmem gerekiyordu. Kadınlar tuvaletine girdiğimde kısa süreli bir şok geçirmiştim. Tuvaletlerin birinden kadın inlemeleri ve ten çarpışma sesleri geliyordu.

"Ahh evet, daha hızlı" dedi şehvet dolu sesiyle.

Bu sefer kızı duvara daha sert vuruyordu. Ağzım şoklar içerisinde açılırken daha fazla içeride kalamazdım. Hızlı adımlarla dışarıya çıkarak arkadan ters bir bakış attım.

"Hayır yani yapacak başka yermi kalmadı?"

Yüzüm erkekler tuvaletine kaydı.'Umarım içeride kimse yoktur' umuduyla kapıdan girdim. Düşündüğüm gibide kimse yoktu. Derin bir nefes vererek hızlıca çantayı aynanın önünde ki tezgaha koydum. İçinde ne olduğunu bilmiyordum ama açmak için can atıyordum. İçi boş olsaydı bu kadar ağır olamazdı. Pahalı deri çantanın ağzını açarak içindeki poşedi elime alacakken kapı sesiyle beraber irkilerek çantamın ağzını tekrar kapatarak tezgahın önüne geçtim.

 Ç𝗂𝖿𝗍𝗅𝗂𝗄 [+18] Where stories live. Discover now