15.

12K 262 25
                                    


-15-

Odanın içinde dört dönüp duruyordum. Ne yapacağımı bilmiyordum.

'Kapısına mı dadansam?'

Abart çiçek.

"Şimdi eğer doğru anladıysam, dün gece cihan beni bayıldıktan sonra evine kadar taşıyor. Sonra annemin kapasını çalıyor, e annemde haliyle cihanı görünce bir şaşıryor, çünkü çok normal. Çocuk yakışıklı şimdi Allah yukarda."

Kafamı silkeleyip asıl konuya odaklandım.

"İşte annemi nasıl oldu bilmiyorum ama ikna ediyor-"

Bir dakika ya, acaba neden beni direk eve değilde kendi evine götürdü, annemede elif gilde yalanını söyledi?

" Yoksa" diyerek ellerimi, göğsümü korur gibi siper ettim.

"Yok canım" diyerek bir gülüş attım.

"İki kere kurtarıp "bir kerede ben deneyim" mi dicek? "

Off ne diyorum ben yaa. Sanırım kafayı yiyorum, sabah cihan, akşam cihan, uykuda cihan, cihanda cihan. Bıktım bu çocuktan. Nasıl uzak durucam zaten evlerimiz karşı karşıya. Bir kaç gün eve tıkılsam nasıl olur acaba. Şööyle kimse yok, yatağımda patlamış mısırla netflix'ten dizi izlerim.

"Ohh miss" dedim kendi kendime. Derken kapım çaldı.

"Ablaa!?"

"Gir samet" diyerek girmesi için onay verdim. İçeriye giren kardeşimin bu halini tanırdım genellikle bir şey isterken bu kadar kibar olabilir.

"Abla senden bir şey istiyeceğim, ama hemen hayır deme"

"He söyle"

"Abla şu yeni aldığın nike'ları akşam-"

"Hayır"

"Oha daha söylemedim bile ya"

"Hayır samet daha yeni aldım sen diyorsun"

"Ama bak nolur, bugün önemli bir akşam"

Ayağa kalktım ve kardeşimin omuzlarına koydum ellerimi. Kardeşim diye demiyorum samet ortaokulda biraz çirkindi ama liseye geçince çocuk evrim geçirdi. Ablasına çekmeye başladı galiba. Yakışıklı bir kardeşim vardı artık.

"Sametçim" dedim parlayan gözlerimle.

"Yoksa sevgili falan mı yaptın canım kardeşim?"

Ağzını yüzünü bükerek etrafa baktı.

"Hayır bee, ne alaka!"

Gülerek yüzüne baktım. Ve kollarımı omuzlarından çektim.

"Tamam giy"

Şaşırarak tekrar bana baktı ve gülümsedi.

"Vallamı?"

"Valla" dedim gülümseyerek.

Bana sıkıca sarıldı ve odadan ayrıldı.

Yatağıma uzandım tekrar,bir iç çektim.

"Küçük kardeşim hızlı büyüyor."

Yattığım yerde kafayı yiyecek gibi hissediyordum. Tekrar uzandığım yerden doğruldum ve camdan baktım.

Saati bir kere daha kontrol ettim.

"03:19"
Neden 5'e kadar ayrılmamı istemişti acaba?

Doğru ya o bir satıcıydı. Saatler onun için önemli olmalıydı. Eve giren çıkan garip adamlar, silah sesleri, kadın bağırtıları. Belkide gerçekten tehlikeli biridir. Ama bir uyuşturucu satıcısının bu kadar iyi olması normal miydi?

İçim daralıyordu evde oturup öylece bekledikçe. Ayağa kalktım ve pantolonumu altıma geçirdim. Üstüme gri bol sweatshirt'ümü giyindim. Siyah şapkamı taktım ve siyah geniş montumu üstüme geçirdim.

"Anne ben çıkıyorum" diye bağırdım.

Kapıdan çıktım ve karşımdaki eve sıkıca baktım. Elime telefonumu alarak elifi aradım.

"Alo"

"Efendim kanka?"

"Nerdesin"

"Emrelerle buluşucaz birazdan ama... seni arayacaktım ama yüzüm yoktu"

"Sorun değil, yanına gelebilir miyim?"

"Tabiki olum, soruyomusun bide!"

"Tamam"

Telefonumu kapatıp, babama zorla aldırdığım air pods'u kulağıma taktım. Adamın içi acımıştı alırken. "Kızım şu iki küçük şeye bin küsür lira verilir mi?" demişti bide. Her kulağıma taktığımda aklıma geliyordu. Şarkı seçerek yoluma kaldığım yerden yürümeye devam ettim.

Üniversiteden çok bir yer açmak istiyordum. Kendi işimin olduğu bir yer istiyordum. Neden herkes gibi, iki kuruş fazla kazanmak için saat 6 da kalkıp işe gitseydim ki? .En azından dişimi sıkıp kendi işimin patronu olmayı ve öğlen paşalar gibi koltuğumda yayıla yayıla oturmayı tercih ederdim.

Bunu için daha çok çalışmam gerekiyordu, biliyorum.

Biraz sonra eliflerin apartmanın önünde oldum. Dış kapıdan geçerek zile bastım. Kapı titredi ve açıldı.

Kapıda beni bekleyen elif kollarını açtı. Bir şey demeden sarıldım.

"İyisin demi?"

'Evet' der gibi kafamı salladım.

"Anlatıcakmısın artık neler olduğunu?"

Gene 'evet' der gibi kafamı salladım.

"E Hadi gelsene içeri ne bekliyosun?"



 Ç𝗂𝖿𝗍𝗅𝗂𝗄 [+18] Where stories live. Discover now