24.

8.1K 218 9
                                    


-24-

Sabah yüzüme pencereden içeri vuran sinsi güneş ışığı ile uyandım. Çapraz bir şekilde sırt üstü yatıyordum. Bir elim diğer yastığın üstünde, diğeri yattığım yastığın, dağılan  saçlarımın üstündeydi. Beyaz kalın yorgan göğsümün hemen altındaydı. Etrafı bir kaç saniye izledikten sonra derin bir nefes alarak doğruldum. Ellerimle yüzümü kapatıp ovuşturdum.

Aşşağıdan tabak, çanak sesleri gelmeye başlamıştı. Ayaklarımı alçak yataktan aşşağı sarkıttım ve yerden güç alarak ayağa kalktım. Odadan çıkarak, merdivenlerden aşşağı indim. Mutfak olduğunu düşündüğüm odanın kapısı açık olduğu için direk içeriye girdim. Karşıma cihanın çıkmasını beklerken, abisi ile karşılaşmıştım.

"Ooo günaydın pamuk prenses!"

"Saat kaç?"

"Aşk olsun, insan bir günaydın der."

Çok sevecen ve ya sempatik durabilirdi. Ama ben hiçte öyle görmüyordum, sanki saat 12'den sonra iblise dönüşüyordu. Bazen korkunç olabiliyordu.

"Cihan nerde?"

"Sabah saat 10 gibi çıktı diye biliyorum. Senin odanada uğradı söylemedimi?"

Bıyık altı gülerek imalı imalı bir bakış attı.

"Y-yoo" dedim donuk bir bakışla.

"Ne zaman döner bilemiyorum."

"Ama bana her şeyi anlatacığını söylemişti, söz vermişti-"

"Cihan sözünü her zaman tutar, merak etme, kısa bir sürede her şeyi anlatır."

Beklemekten gerçekten sıkılmıştım. Kendimi salak gibi hissetmektende.

"Mesela sen başlasan olayın ucundan?" dedim gülen, şirin bir yüzle.

Arkasını döndü ve bana baktı patatesi doğrama tahtasında tıkır tıkır doğrarken.

"Aaa yok sağol ben almayım, zaten aramız limoni. Ben onun işlerine, o da benim işlerime karışmaz. Aranızda ne varsa kendiniz konuşun halledin."

Sıkıntılı bir nefes vererek yüzümü astım.

"Ben çıkıyorum o zaman?"

"Durr! nereye? , cihan tembihledi sana kahvaltı hazırlamamı. Patatesli yumurta yapmayı öğrendim sırf sen seviyormuşsun diye"

Söylediği cümle şaşırmama neden oldu. Patatesli  yumurtayı sevdiğimi nereden biliyordu?

"Evet... patatesli yumurtayı... severim-de..."

Ender tekrar bana döndü ve baktı. 'Ne?' der gibi kafasını salladı. Bir kaç saniye donukça bakarak olayı kavramaya çalıştım. Enverin Cihan'dan duyduğuna emindim de Cihan nerden biliyordu en sevdiğim kahvaltıyı. Bunu da kesinlikle sormam gerekenlerin arasına yerleştirmiştim.

"Neyse... Madem yaptın o kadar yiyelim bari..."

Masaya oturdum ve çatalı elime alarak tabaktaki bol patatesli yumurtayı yemeye koyuldum.

...

"Güzel bir aşçıymışsın" dedim hafif tebessüm ederek. Bitirene kadar tepemde dikilmişti de.

"Sağol" diyerek kocaman gülümsedi.

Evden ayrılırken, arkamı döndüm ve gözlerimle yüzünü buldum.

"Cihan gelirse bana haber verebilirmisin?"

"Tabii, burdan dumanla haberleşebiliriz, sana da uyarsa?"

Koluna vurarak gülümsedim.

"Komik değil, ciddiyim. Neler döndüğünü anlamam lazım artık."

"Okeyy... tamam... Sen soru işaretlerine yanıt ara ama benden ne istiyorsun anlamadım?"

"Telefonunu ver" dedim sağ elimi açarak.

Biraz düşündükten sonra, telefonunu cebinden çıkartıp, uzattığım elime bıraktı.

Gözlerimi yüzünden çekerken, telefon numaramı yazarak "Çiçek" olarak kaydettim.

"Bana buradan ulaşabilir" diyerek telefonunu eline tekrar verdim.

"'lir ekinden kastın, Cihan olsa gerek"

Tek kaşımı kaldırarak yüzüne bir kaç saniye donuk ve soğuk bir şekilde baktım.

"Taamam taamam, sormadım say" dedi ellerini kaldırarak.

Arkamı döndüm ve hafifçe gülümseyerek kendi evime doğru yürüdüm.

C.

Sırtımda soğuk bir his var.

Kaldırımdamıyım?

Başım deli gibi dönüyor. Gözlerimi sabit tutamıyorum. Ya sağa, yada sola kayıyorlar. Avcumda bir sızı var.

Sağ elimde.

Son bir güçle elimi kaldırıp yüzüme tuttum. Kocaman bir kesik vardı başlı başınca. Kaldırınca kolumdan süzüldü damla damla kanlar, bir damla düştü sol yanağıma. Yüzüme düşen yoğun damla ile tekrar kırpıştırdım buğulu gözlerimi. Gökyüzünü izledim sadece bir kaç dakika, ne kadar da huzurlu. Keşke ölsem şurada, sırf o huzura kavuşmak için. Sıfırdayım. Hiçlikte. Duygularımıda arzularım uğruna yaktım. Neyim kaldı ki benim? Vücudumdan başka. Benden ne kaldı?

Nerdeydim ben?

Sokak lambası bile yok burada.

Cehennemin içindeydim galiba.

Yine,

Tekrar...

____________________________________

- Çok geç kalınmış bir bölüm, sorry :(

 Ç𝗂𝖿𝗍𝗅𝗂𝗄 [+18] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin