20.

8.9K 252 41
                                    


-20-

Banyonun buğulu aynasına baktım. Biraz daha iyi gözüküyordum. Eskisinden daha iyi gözüküyordum en azından.

Odama geçtim ve kapıyı kapattım. Havlularımı indirince aynada kendi görüntümü görmüştüm. Bir anda utandım. Yanaklarım bile kızardı. Hemen iç çamaşırlarımı giyindim. Siyah uzun dantelli sütyenimi giyindim. Onun üstünede dantel kısmı gözükecek şekilde kesik bol sweat'imi giyinmiştim. Bu tarzı daha çok beğeniyordum.

Altımada paçaları bol siyah yırtık bir pantolon giyindim. Makyajımı siyah - kahverengi tonlarda yapmıştım. Küçük bir eyleyner çektim. Aniden saatin kaç olduğu merajkıyla dönüp odadaki saatime baktım.

"18:49"

Evden çıksam anca eliflerde olurdum. Aynaya son kez baktım. Gayet hoş görünüyordum bence. Siyah şapkamı taktım ve kalın kısa montumu üstüme geçirdim. Son olarakta krem rengi küçük çantamı koluma taktım. Çok seviyordum siyah - krem uyumunu.

Odamdan çıktım ayakkabılarımı giyinirken telefonum titredi.

"Alo kanka"

"Efendim elifçim?"

"Nerdesin kanka?"

"Şimdi çıktım evden"

"Hmm anladım. Kanka ben sana bir şey söyleyeceğim."

"Söylee"

"Şey bizim buluşmamıza bir kaç kişi daha katılsa olurmu?"

"Mesela emre gibimi?"

"Ve arkadaşı gibi"

"Deniz?"

"Cık"

"Zekeriya"

"Cık"

"Kerim"

"Cık"

"Adem"

"Cık"

"E kim! Kim!?"

"Kanat diye bir çocukmuş bende bilmiyodum öyle bir arkadaşı olduğunu"

"Eee, hadi emre neysede, tanımadığım çocuğun yanında aşk acısı çektiğimi mi anlatcam!?"

"Aşkım çok özür dilerim, gerçekten!"

"Tamam tamam,"

"Nerdesin şuan aşko? "

"Sizin evle aramda on metre var aşko"

"Hee iyi e bekliyom ben o zaman."

"Tamam, hadi"

Telefonu kapatıp önümde duran apartmana girdim.

...

Emre, ilk defa elifi arabasıyla alamamış, kafeye geçmişti direk. Muhtemelen elif demiştir sen git ben gelirim diye. Emre yolda elifi iki kere aramış yanında ki çocukla kafede bizi beklediğini söylemişti. Elif de 'ha geldik', 'ha gelecez' diyerek emreyi geçiştirmişti.

Kafenin karşısına geldik. Şapkamı çıkararak içeriye girdim. İçeriye girdiğimizde emreyi görmüştük ama diğer çocuğun arkası dönük şekilde oturyordu.

Elifle ilerleyerek fıtı fıtı yanlarına gittik. Masadan bir sandalye ayırarak oturdum. Dah sonra montumu hızlı bir şekilde çıkararak arkama astım. Emre arkadaşına işaret ederek "Kanat" dedi. Kafamı çevirip çocuğa baktım. Elini uzattı ve hafif gülümsedi.

"Çiçek" diyerek elini hafifçe sıktım.

Tekrar gülümsedi.

"Çok hoş bir ismin var "Çiçek"

Gülümsedim.

"Teşekkür ederim"

Mavi gözleri sarı saçları vardı. Ama hafiften bir yağız havası veriyodu.

"Ee anlat bakalım kanat bey, izmir nasıldı?"

"İyiydi, yani antalyamın yerini tutmasada.. "

Çok samimi konuşuyordu, sempatik birisiydi.

"Kaç yaşındasın?" dedim merakla.

"Bu sene 24 olucam"

"Sen?"

Eliflere dönerek gülümsedim.

"Kaç gösteriyorum?"

"21?"

Gülerek kaşlarımı kaldırdım.

"19?"

"Bir tık daha in"

"Ne? Gerçektenmi? Olgun gösteriyorsun."

"Evet herkes öyle söylüyor ama kimlikte 18 gözüküyor"

Beraber gülerek sohbete dalmıştık. Garson kahvelerimizi getirdi. Birlikte komik ve eylenceli anılarımızı anlatarak günü geçirmiştik. Sanki bir anda acımı unutmuştum. Arkadaşlarım bana acımı unutturyorlardı...

 Ç𝗂𝖿𝗍𝗅𝗂𝗄 [+18] Where stories live. Discover now