BÖLÜM -18- ''Gerçekler''

9.3K 388 6
                                    

O berbat kullanılmışlık hissi bir kez daha bütün bedenimi sardı. Gözlerimdeki yaşlar akmak için can atarcasına yanaklarımdan süzülmeye başlamıştı. Buna hala inanamıyorum. Aldatılmak sanki yeterince kötü bir his değilmiş gibi bir de kullanılmış olmak... Allah'ım bu gerçek olamaz, olmamalı...

Yani eğer bu fotoğraf gerçekten Defne ise ve Ferit'i en yakın arkadaşıyla aldattıysa... Bu durumda Ferit benimle sırf ona benzediğim için mi sevgili oldu? Ve yine sırf ona benziyorum diye mi beni aldattı? Ezgi'yle ? En yakın arkadaşımla ? Aklı sıra intikam aldı öyle mi ? Ama bu neyin intikamı Ferit ? Ben sana kötülük etmemiştim ki ,ben seni sevmiştim, ben sana bağlanmıştım. İlk sevgilimdin benim. İlk aşkım... İlk öpücüğüm...

Düşündükçe kafayı yiyecek gibi oluyorum. Fotoğrafa baktıkça ağlamak , haykırmak, bağırıp çağırmak geliyor içimden. Ben bir de söz vermiştim kendime değil mi? Bir daha Ferit için ağlamayacaktım. Ama bu göz yaşları yanaklarımdan süzüldükçe içimdeki öfke daha da arttı. Nefretim daha da kabardı. Şimdi işler değişti Ferit, elimde seni 'mat' edecek belgeler var. Senden bir adım öndeyim, çünkü hakkında artık çok şey biliyorum. Seni nasıl mahfedeceğimi artık çok iyi biliyorum.

Kafamda kırk bir türlü düşünce birbiriyle iç içe geçmiş ruhumu daraltırken hala elimdeki fotoğrafa bakıyordum. Tamam benziyorduk. Ama dikkatle bakıldığında farklarımızda yok değildi. Mesela benim saçlarım kahve rengiydi, Defne'ninkiler ise kızıla çalan bir tondu. Teni benden biraz daha esmerimsiydi. Ama en önemli fark bakışlarımızdaydı. Gerçekten Ferit bunu farketmemiş miydi? Benim her zaman masum bakışlarım vardı. Daha çocuksuydum sanki. Ama bu kızın her zerresinden dişilik akıyor. Ve insanı delip geçen bakışlara sahip. İşte ruhlarımızın farklılığı buradan apaçık anlaşılıyor. Ama Ferit beni Defne olarak gördü. Bana Defne diye yaklaştı. Benimle oynadı, kendince intikam aldı. 'Seni seviyorum' derken de 'seni üzmeyeceğime söz veriyorum' derken de oyun oynuyormuş. Gör bakalım oyun nasıl oynanır Ferit YILMAZER!

Beynim bu ihaneti düşünmekle öylesine meşguldü ki ''Abla... abla... yaa abla kendinde misin? Duymuyor musun?'' Diye kolumu çekiştiren kardeşimi bile yeni farkediyorum.

''Hıhh? Ne ? Ne oldu Gülay ? Duymadım bir şey mi dedin?''

''Abla daldın gittin. Duymuyorsun bile. İyi misin?''

''Gülay bilmiyorum. Bu kadarı çok fazla. Ben aldatıldım diye üzülürken, daha bunu bile yeni yeni hazmediyorken bir de olayın bambaşka bir boyutunu keşfediyorum''

''Evet haklısın. Kızın sana olan benzerliği aşikâr''

''Düşünsene , aslında beni hiç sevmemiş. En başından beri aklında zaten beni aldatmak varmış''

''Haklısın ablam ne diyebilirim ki. Bu kadarını ben bile beklemiyordum. Bu adam fazlasıyla mide bulandırıcı''

''Onunla işim bittiğinde bana yalvaracak Gülay. Bunu yapacağım. Yemin ediyorum ki yapacağım''

''Bazı şeyleri zaman gösterecek abla. Ama ne olursa olsun ben yanındayım. Hadi üzülme artık. Onlar bütün hamlelerini yaptılar zaten. Daha fazlasını isteselerde yapamazlar. Şimdi bizim sıramız. Toparlan!''

''Haklısın''

''Elbette haklıyım. Şimdi plan yapmamız lazım. Vakit intikam vakti!''

''Şuan kafam çok bulanık Gülay. Plan yapacak halim yok. Mantıklı düşünemiyorum. Daha sonra konuşsak?''

''Peki abla. Yalnız kalmak ister misin?''

''Evet birtanem. Uyumak istiyorum''

''Tamam abla. Ama sakın dağıtma kendini olur mu? Çünkü artık senin sıran. Belki farkında değilsin ama onları rezil edecek bilgiler var bu belgeler de''

''Farkındayım canım . Sadece şuan kafamı toparlamak ve sonrasında o iki pisliğin eceli olmak istiyorum''

''İşte benim ablam'' deyip yanağımdan öptü ve çıktı. Oda da yalnız kalmıştım. Söylediğim gibi uyumak için yatağıma yattım. Uykuya dalarken ise düşündüğüm tek şey onları nasıl daha fazla ezebileceğimdi...

Şah-Mat (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now