22. Sahne

383 37 9
                                    

"Ee sonra ne oldu?"

Çekirdeğimi anın verdiği heyecanla çitlemeye devam ederken Kartal ağzındaki lokmayı zorlukla yutarak eline çekirdek alıp çitlemeye başladı. Şuan ne mi yapıyorduk, birlikte gün sonu benim evimde buluşmuş günün dedikodusunu.

Zaten yakın arkadaşlar bu günler için yok muydu? Şirketten sonra benim arabama Kartal'ı zorla tıkıp eve getirmiştim. Eminim bu olayın üstüne eve gitse Kuzgun onu zorla sorguya çekecek ve istediği tüm cevapları Kartaldan alacaktı.

Berzan hakkında ne öğrenmek istiyorsa öğrenecekti ve ben bunu istemiyordum. Geçmişte kalmış bir aşk'ın açılmasına gerek yoktu.

"Gittim sakinleştirdim hemen Jilet'i tabi. Sinirden kudurmuştu resmen, abimin dediklerini kaldıramadı."

Anlamıyordum, bir insan neden haksız olduğu konu da kendini haklı çıkarmaya çalışırdı. Bir yandan Jilette haklıydı, dediği gibi en büyük işi kaybetmiştik fakat Kuzgun doğru söylüyordu bu şirket onun ve abimin emekleri sayesinde vardı ve karar vermek ona düşerdi.

Ona ve...Sanırım artık bana.

"Abim haklıydı Ceylin boşuna üzülme. Bu şirkette ki tüm kararları abim ve sen verebilirsin. Onun ve senin gücüne erişebilecek birisi yok. O şirket abimle sen olduğun sürece hep hayatta kalacak." dedi yatıştırıcı sesiyle. Benim değil, onun şirket ayakta sayesinde kalacaktı ben orada sadece imza atmak için bulunacaktım.

Bu işi istemiyordum..O şirkette kalmak bile bana zor geliyordu.

"Siz ne yaptınız abimle?"

Ne yapalım işte. O benim çillerimi saydı, ben de oracıkta kalp krizi geçiriyordum.

Kuzgun'un bana sorduğu sorudan sonra Burçin'in odaya girmesiyle ikimizde geri adımlar atarak hiçbir şey olmamış gibi davranmıştık ve ben çok geçmeden Kartalle birlikte şirketten ayrılıp eve gelmiştim.

O an Burçin gelmeseydi ne olacaktı bilmiyordum.

Ona ne cevap verecektim, hiç bilmiyordum.

"Bir şey yapmadık, ben de sizin arkanızdan odadan çıktım işte."

Tabiki de Kartala bu olaydan bahsetmeyecektim. Eminim saçma sapan imalarda bulunup kırk yıl lafını yapardı. Bunları duymaya henüz hazır değildim. Şimdilik bu konuyu görmezden gelmeliydim. Eğer Kuzgun'a odaklanırsam Çelebi de olan dikkatim tamamiyle dağılırdı.

"Berzan seni yeniden aradı mı ya da gördün mü?"

Hayır aksine hiçbir şekilde karşıma çıkmamıştı fakat Berzan'ı biraz olsun tanıyorsam bir şeyler çevirdiğine emindim. O kolay kolay pes etmezdi, istediğine ulaşmadan da rahat durmazdı.

"Yok aramadı, eminim yine bir boklar peşindedir. Ne Çelebisi bitiyor ne Berzanı!" diye homurdandığımda Kartal gevşemem için bir kadeh kırmızı şarap uzattığında hızla elinden alıp kafama diktim.

"Kızım sen bela çekiyorsun valla bak."

"Belanın ta kendisi olduğum için olabilir mi süper zeka?" Kısık gözlerimle Kartala ölümcül bakışlarımı atarken Akça olduğumu yeni hatırlar gibi ciddiyetle boğazını temizleyerek başını onaylarcasına salladı.

"Doğru ben senin katil olduğunu unutuyorum bazen."

"Hatırlatmamı istersen seve seve hatırlatırım." diyerek sivri tırnaklarımı gösterdiğimde sevimlice sırıtarak çekirdek çitlemeye devam etmişti. Saatlerdir içimi kemiren detayı Kartala söylemeyi ertelemiştim ama şimdi tam zamanıydı. Sonunda yalnız kalabilmiştik ve rahatça konuşabilirdik.

AfitapWhere stories live. Discover now