In Love•° HyunHo

°•11•°

İyi okumalarr~

Minho:

Hyunjin'in tüm instagram gönderilerine baktıktan sonra yüzümdeki gülümsemeyle bir süre durup düşündüm sadece. Bana olan hareketleri aslında o kadar hoşuma gidiyordu ki... Sadece kabullenip alışmak istemiyordum buna.

Şimdi gerek bana gerek diğer insanlara olan düşünceli yaklaşımı, başlarda ne kadar sinirimi bozduğuna kendimi ikna etmeye çalışsamda en başından beri özendiğim 'melek' tavırlarını düşündükçe kalbimin hızı artıyordu sanki.

Hayatımda gördüğüm en yakışıklı yüze sahip olduğu her zaman kabul edebileceğim bir gerçekti. O kusursuz yüzdeki sıcak gülümsemesi beni rahat hissettiriyordu. Kantinde beşimiz otururken gerildiğimi hissettiğimde ona bakmam yeterliydi mesela. Ne zaman ona baksam gördüğüm içimi ısıtan bakışları ve gülüşü hep üzerimdeydi ve bu beni rahatlatıp konuşmaya devam etmem için motive ediyordu. Sanki o bana biraz olsun farklı baksa susacak kendi köşeme geri çekilecektim.

Zihnimde tamamen o dönerken büyüyen gülümsememle odaklandığım rastgele noktadan dikkatimi ayıran olduğum kattan gelen gürültü oldu. Cam parçalanma sesine benziyordu. Durumu kavramam uzun sürmezken gülümsemem bir anda silinmiş imkansız bir hızla yataktan kalkıp kapımı sonuna kadar kilitlemiştim.

Gürültüler devam ederken çalışanlara bağırıp çağırdığını duymamla korkudan gözlerim dolmaya başladı. Günlük rutinim sayılan bu olayı hâlâ garipseyen zihnim korku göz yaşlarımı durduramıyordı.

Onu kızdıracak bir şey yapmamıştım yani bana bulaşmazdı. Değil mi? Dediğini yapıyordum. Her zaman uslu duruyordum. Kendime zarar vermem onu ilgilendirmiyordu. Gizlice yaptığım sürece tabii. İnternette adımı duymadığı sürece gözünün önünde yapsam umurunda olmazdı.

Kapıma yaklaşan gürültüyle kapının yanında duvar kenarına çökmüş dizlerimi kendime çekmiştim. Sanki yeteri kadar küçülürsem yok olurmuşum gibi. Kulaklarım tamamen dışarıdaki sese odaklıyken gözlerimi sımsıkı kapatmıştım. Ama bu gözyaşlarımı engelleyemiyordu. Dudaklarımdan bir hıçkırık kaçacağını farkettiğimde hızla elimle kapatmıştım.

Siniri geçene kadar ses çıkartmamalı sanki yokmuşum gibi davranmalıydım. Sinirlenince gözü hiçbir şey görmediği için eğer ona varlığımı hatırlatacak bir şey yapmazsam beni es geçerdi. Ses tam kapının önüne geldiğinde titreyen bedenime engel olamamış elimi korkuyla sertçe ağzıma bastırmaya devam etmiştim.

Sesin giderek uzaklaştığını farketmemle vücudum benim kontrolümün dışında rahatlamış her zerresini kastığım bedenim gevşerken elimi ağzımdan çekmiş gözlerimi sıkmayı kesip başımı arkamdaki duvara yaslamıştım. Atlatmıştım.

Derin nefesler alarak gözyaşlarım eşliğinde bekledim biraz. Yatağımın üstüne gelişigüzel bıraktığım telefonumun ekranının aydınlandığını görmemle istemsizce kaşlarım çatıldı. Gruptan mı gelmişti bildirim? Onların mesajlarının bana bir nebze olsun iyi gelebileceğini düşünerek yüzümdeki buruk gülümsemeyle yatağıma oturup telefonu elime aldım.

şu kantine zamanında inin aq

Changbin
haftasonu napıcaksınız lan

Seungmin
İki seksen yatıyoruz

Jisung
Hepimizi toplasan o kadar etmiyo aq

Seungmin
Bu mu şu an konumuz gerzek

Hyunnie
Buluşsak mı
Bayadır okul dışında görüşmüyoruz

Jisung
Bana uyar