°•35•°

469 45 136
                                    

Bu kadar kısa zamanda 1500 küsürlük bi bölüm yazabileceğimi bilmiyordum...

Yetiştirdim ᕦ⁠(⁠ಠ⁠_⁠ಠ⁠)⁠ᕤ

Hyunjin:

Sabah sınıfa girdiğimde tuhaf bir enerji vardı üstümde. Umutlarımı yeniden inşa etmek bana hiç olmadığı kadar iyi gelmişti. İlk savaşım Minho'nun bana karşı olan soğukluğuna karşıyken bu sefer karşımda bir rakip vardı. Farklı sorunlara karşı farklı yöntemler gerekirdi...

Ayrıldığımız günden beri yaptığımın aksine Minho'nun yanındaki boş sıraya yöneldim. O her zaman olduğu gibi erken gelmiş boş sınıfta başını sıraya yaslayarak uyumaya başlamıştı. Ses çıkartmadan yanına oturduğumda sadece yanında birinin varlığını hissetmesiyle aniden başını kaldırıp benim olduğum tarafa dönmüştü. Başta temkinli bir yüz ifadesine sahipken karşısındakinin ben olduğunu fark etmesiyle şaşkınlıkla ne yapacağını şaşırmışa benziyordu.

"B-bir sorun mu var..?"

"Hayır. Bir sorun olması mı gerekiyordu? Sırama geçtim sadece..." Sanki çok doğalmış ve aramızda hiçbir şey geçmemiş gibi konuştuğumda Minho şaşkınlıkla güzel gözlerini kırpıştırmıştı.

Anladığını belirtircesine bir şeyler mırıldanarak önüne dönmüş gerginlikle ellerini nereye koyacağını şaşırmış bacaklarının arasından sandalyenin ucunu tutmayı tercih etmişti.

Vücudum düz dururken bakışlarım onun üzerindeydi bunun farkında olsa gerek gözlerini itinayla sınıfın her yerinde gezdiriyor ya da pencereden dışarı bakıyor sanki ben burada yokmuşum gibi davranmaya çalışıyordu.

Ders başladığında bile rahatlamaması gözlerimi ondan tamamen çekmeme neden olurken hâlâ daha gergindi...

"Bu kadar rahatsız olduysan gidebilirim Minho..."

Gözlerim hâlâ tahtadayken başımı hafifçe ona eğip sessizce konuşmamla irkildi.

"Hayır hayır, ben sadece biraz... Utanıyorum..."

"Neden..?"

"Neden mi? Çünkü seni üzdüm... Hatta sana haksızlık ettim."

"Doğru..."

Verdiğim cevapla duraksayıp başını önüne eğdiğinde o görmeden kendimi tutamayarak hafifçe sırıtmıştım. İkimizde bir daha konuşmadığımızda ders bitmiş zil sesiyle beraber herkes ayaklanmıştı.

Minho tüm ders yaptığı gibi gözlerini önündeki deftere yaptığı karalamadan ayırmazken ben birazdan söyleyeceklerim için kendimi cesaretlendirmeye çalışıyordum.

"Minho..."

"Hm?" Hâlâ hafif gergin bir tavırla bana döndüğünde dudaklarımı yalayıp yutkundum. Bu kadar zor olmamalıydı...

"Senden son bir iyilik isteyebilir miyim? Yani, kabul etmek istemezsen seni anlarım sadece başka bir çözüm yolu bulamadım..."

Devam etmemi beklercesine bana bakmasıyla derin bir nefes alıp asıl konuya giriş yaptım.

"Belki duymuşsundur bütün çevre liselerin katılacağı bir sanat sergisi yapılacak... Sergi için en az üç tablo ve belirli temalarda birkaç fotoğraf çekmem gerekiyor. Fotoğrafları bir şekilde halledebilirim ama..."

"Ama?"

"Ayrıldığımızdan beri elime fırça dahi alamıyorum Minho... Bu sergi benim için çok önemli... Senden tek istediğim yanımda olman. Yani ben resim çizerken yanımda dursan bile yeter."

In Love•° HyunHoWhere stories live. Discover now