23. Bölüm: Şirket

6.5K 536 207
                                    

Hello. I'm heree.

Nasılsınız, nasıl gidiyor?

Çok geç oldu bir çoğunuz kitabı unuttu (ben de dahil) biliyorum ve bunun için çok üzgünüm. Ama cidden elimde olan durumlar değildi. Uzun süredir bazı sorunlar yaşıyorum bunların başında da sağlık geliyor. Hâlâ iyi değilim ama buraya dönmenin vakti gelmişti ve geçiyordu. Bölümü bitirir bitirmez atıyorum.

Bir sonraki bölümü de yakın zamanda atacağım.

Yıldızımızı parlatabilirsin💞

Sınır= 350oy 170 yorum

Medya: Çakır Ahter

Bölüme geçelim. İyi okumalar.
 
🍂

"Neden uyanıksın bu saatte? Bir şey mi oldu?"

Vuslat'a anlatmak mantıken doğruydu ama sinirli biriydi ve vereceği abartı bir tepkiden korkuyordum. Ben kararımın doğruluğunu sorgularken Vuslat'ta tek dizini yatağıma koymuş ve üstüme eğilmiş bir şekilde ateşime bakıyordu.

"Ateşin de yok. Bir yerin falan mı ağrıyor?"

Yüzümü avuçlarının arasına alıp kaldırırken gözleri gözlerimdeydi. Yine bir şeyler söyleyecek gibi olduğunda ellerinin üstüne ellerimi koyup yüzümden çektim ama ellerini hâlâ bırakmamıştım. Endişelenmemesi için yüzüme zoraki bir tebessüm yerleştirip konuşmaya başladım.

"İyiyim. Otursana, zamanın varsa biraz konuşalım."

Kaşlarını hafifçe çatarak yüzümü süzdü. Daha sonra gözlerini ellerindeki ellerime indirdi. O an utandığım için ellerimi çekmeye çalıştım ama bırakmadı. Üstteki ellerimi büyük avuçlarının içine alıp yatağa oturdu.

"Çekme ellerini üşümüşler ısıtayım. Ve sana ayıracak zamanım her zaman var."

Hafifçe kafamı sallayıp konuşmaya başladım.

"Şimdi bir şey söyleyeceğim ama önce birkaç ricam var. İlk olarak söyleyeceğim şey aramızda kalacak ve aileden kimse bilmeyecek."

Kaşlarını biraz daha çatıp yüzüme sorgular şekilde baktı.

"Bakma öyle. Söz vermezsen söyleyemem."

"Tamam minik. Söz."

Hafifçe sırıtıp konuşmama devam ettim.

"Aynı zamanda çok sinirlenmeyeceksin, bağırmayacaksın ya da ani tepkiler vermeyeceksin."

Söylediklerim onu germiş olacakki yerinde huzursuzca hareket etti.

"Liyuza korkmaya başlıyorum. Söz hadi söyle artık."

Birkaç saniye gözlerine bakıp kafamı sallayarak ayağa kalktım ve telefonu komodinin üzerinden aldım. Mesajı ellerim hafiften titreyerek açtım ve tek eline telefonu verirken boştaki elini ellerim arasına aldım.

İlk tuttuğum eline gözleri değdi. Yüzünde çok hafif bir tebessüm yer buldu ama telefona bakmasıyla o tebessüm anında silindi. İlk çenesi kasıldı sonra gözleri beni buldu. Alttan alttan masum bakışlar atıyordum. Gözlerini kapatıp bir şeyler mırıldandı.

Gözlerini açtığında yüzü gevşemişti. Kedini sakin tutmaya çalıştığının farkındaydım.

"Ne zaman gördün bunu?"

"Dün gece uykumdan uyanınca gördüm. Sadece senin bilmen gerektiğini düşünüyorum. Diğerleri boşu boşuna stres olmasın."

Gözlerimde olan gözlerini birkaç kere kırptığında göz pınarlarında yaşların biriktiğini fark ettim. Onun elinde olan ellerimi kendine çekip beni göğsüne yasladı ve saçlarımı nazikçe okşamaya başladı.

LİYUZAWhere stories live. Discover now