1.2

35.1K 1.5K 180
                                    

Odaya birinin girmesi ile direkt gözlerimi açtım. Mesleğim gereği çok hafif bir uykum vardı, en ufak çıt sesine bile uyanırdım.

Gelene baktığımda Barlas bey olduğunu gördüm.

Uyandığımı gördüğünde ufak bir tebessüm etti ve konuşmaya başladı.

Ben ise ifadesiz suratımla ona bakıyordum. "kahvaltı hazır, seni bekliyoruz."

Kafamla onayladım. "iki dakikaya aşağıdayım." dedikten sonra kalktım ve odadaki banyoya girdim.

Silahım komidinin üstündeydi. İnşallah görmezdi. Görürse de böyle şeylerden hoşlandığımı ve ruhsatlı olduğunu söylerdim.

Daha önce yaramaz bir kişiliğim var demiştim zaten.

Hemen elimi yüzümü yıkadım ve orada bulduğum tarakla saçımı tarayıp tekrar at kuyruğu yaparak topladım.

Üstümde dün giydiğim kıyafetlerim vardı. Yanımda kıyafet namına hiçbir şey olmadığı için değiştiremeyecektim.

Acilen lojmana gidip kıyafet almam gerekiyordu.

Banyodan çıktığımda Barlas beyin beni beklediğini gördüm.

"sen git, ben hemen geliyorum." dediğimde beni onayladı ve aşağıya indi.

Sanırım silahı görmemişti. Gördüyse de hiç birşey demedi.

O çıktıktan sonra silahımı belimde ki aparata taktım ve telefonum ile araba anahtarımı alıp aşağıya indim.

Dün yukarıya çıkarken yemek odası gözüme takılmıştı. Büyük ihtimalle oradaydılar.

Baya büyüktü cidden bu ev. Geldiğimi  görenler "günaydın. " dediler. Çağlar hariç.

Bende tepkisizce günaydın dedim ve Erdem bey ile Burak beyin arasındaki boş yere geçtim.

Ayça yoktu. büyük ihtimalle dün akşam ben odaya çıktıktan sonra evine gitmişti.

Kutay beyin "afiyet olsun." demesiyle herkes tabağına birşeyler aldı.

Bende birkaç birşey yedim ve ayaklandım. Nilüfer hanıma döndüm. "ben evime geçiyorum, birkaç kıyafet almam gerekiyor. Eve akşam gelirim büyük ihtimalle. ilginmem gereken birkaç işim var. Elinize sağlık"

Gülümsedi."afiyet olsun kızım. dikkat et lütfen."

"eyvallah. iyi günler." hepsi bana karşılık verdiğinde tam gidecektim ki Burak bey bana seslendi. "Arden."

Arkamı dönüp ona baktım "efendim?"

"seninle biraz konuşabilir miyiz akşam gelince?"  ne konuşacaktı bilmiyordum ama onu geri çevirmekte istemiyordum.

"tamam, konuşuruz."  dedikten sonra ilk önce yemek odasından, sonra da evden çıktım.

Arabama bindim ve çalıştırıp lojmana sürmeye başladım.

Geldiğimde kapıda tanımadığım bir er vardı.

"nereye bacım?"  kapıyı açması için asker kartımı çıkarttım ve gösterdim.

Gözleri büyüdü ve hemen tekmil verdi. "Er Batın Öztürk. İstanbul! Emret komutanım!"

"rahat asker. kapıyı aç."

"emredersiniz komutanım!" dedi ve kapıyı açtı.

Arabamla içeriye girdim ve park edip indim. Etrafa göz gezdirdiğimde timin çardaklarda oturduğunu gördüm.

Oraya doğru ilerlerken görüş açılarına girince hepsi ayağa kalktı. "oturun." dedim ve bende boş olan yere, yani Ali abinin yanına oturdum.

Oturmam ile beni kollarının arasına alan Ali abiye sıkıca sarıldım.

Arden'in SillesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin