1.8

26.3K 1.3K 132
                                    

Burak abinin telefonunun çalması ile müziğin sesini biraz kıstım.

Adam polisti sonuçta, önemli olabilirdi.

Adam dediğin abin yalnız.

Eveet, Bende diyordum ki ne zaman çıkacak ortaya. Tanıştırayım, içsesim.

Ve abim ama sadece kan bağım var, hala alışabilmiş değilim.

Sus, alışırsın.

Burak abi telefonu açtığında biraz karşı tarafı dinledi, sonra onayladı ve telefonu kapattı.

Daha sonra bana döndü. "Arden, babam diyor ki beş km ileride güzel bir yemek mekanı varmış, duracakmışız. hazır olsun."

İyi olmuştu bu çünkü acıkmıştım ve hiç dinlenmeden üç saattir araba kullanıyordum.

"tamam, iyi oldu, zaten acıkmıştım." dedim. O sırada Barlas abi de onayladı beni.

" bende acıktım. "

Telefonum çalmaya başlayınca tam elimi direksiyondan çekmiştim ki Çağlar bağırdı." yapma! Abi sen çıkar telefonu! "

Ne olduğunu anlamadım ama kafa salladim ve Azat abiye çıkarması için izin verdim.

Telefonumu çıkardı ve kimin aradığını söyledi." yavuz arıyor." dedi sinir olmuş bir şekilde.

Niye sinirlendi anlamadım.

Salak, abin senin o, kıskandı.

Hadi canim, niye kıskansın beni.

Mal aq

"açar mısın?" telefonu açtı ve hopörlere verdi.

"alo?"

"komutanım, müsait miniz?" arabadakilere kısa bir göz gezdirdim ve cevap verdim.

"pek değil, görevle ilgili mi?"

"hayır komutanım, özel birşey."

"tamam, sen bana mesaj at. on dakika sonra geri dönerim sana."

"tamam komutanım, görüşürüz."

"görüşürüz, aslanım." Azat abi telefonu kapattı ve geri cebime koydu.

Yaklaşık on dakika sonra Kutay bey bir lokantanın önünde durunca bende durdum.

Herkes arabadan inerken ben inmedim ve Yavuz'un attığı mesajı okumaya başladım.

Yavuz: komutanım, biliyorsunuz şu sıra durumum pek yok. Kardeşimin ilaç parasını denkleştirememiş ailem. Sizde varsa eğer bana 1.000 TL atabilir misiniz?

Gülümsedim. Bu tarz şeyleri birbirimizden çekinmeden isterdik, ve bu benim çok hoşuma gidiyordu.

Siz: iban at bana, koçum.

İki dakika sonra iban geldi, Bende parayı attım.

Yavuz: çok teşekkürler komutanım.

Siz: lafı olmaz kardeşim, biliyorsun.

Yavuz: biliyorum, ablam.

Tekrar gülümsedim ve arabadan indim.

İçeriye girdiğimde hepsi bir aşiret gibi kurulmuştu masaya.

Bende gittim ve hemen oturdum. Garson gelince iki lahmacun ve ayran söyledim.

"neredeydin kızım?" gülümseyerek soru soran Nilüfer hanıma baktım.

Arden'in SillesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin