5.1

10.1K 762 165
                                    

~Demir'den~

Şuan bir mezarın başındayım.

Kimin mezarı mı?

Esma'mın mezarındayım.

Bugün Esma'nın ölüm yıl dönümü ve ben her yıl bugün yaptığım gibi mezarlıkta sabahlayacaktım.

Bir yanım zaten Esma'nın acısı ile yanıp kavrulurken bir yanım da Arden için endişeleniyor ve korkuyordu.

Her ne kadar bende asker olsam da kız abisiydim sonuç olarak. Elbette ki korkacaktım, endişelenecektim onun için.

Buraya her geldiğimde yaptığım gibi yine Esma'm ile konuşmaya başladım.

"bugün benden gittiğin gün Esma'm. Çok özledim seni, keşke geri gelsen fakat biliyorum ki bu mümkün değil. Sen gelemesen bile ben gelirim yanına." derin bir nefes alıp devam ettim.

"Arden'i gördün, değil mi? Güzel, cesaretli, iyi kalpli, saygılı ve her ne kadar duygusuz dursa da duygusal kardeşim... Sen yaşasaydın ve Arden'i tanısaydın çok severdin onu,çok iyi anlaşırdınız. Ama nasip değilmiş demek ki." gözlerim yavaştan dolmaya başlarken titreyen sesim ile konuştum tekrar.

" bu sabah kardeşini ve anneni görmeye gittim. Çok iyiler, için rahat olsun bebeğim. Gözün arkada kalmasın, ben hep yanlarındayım onların. Merak etme. "gözümden birkaç damla yaş damlarken burnumu çektim.

" çok özledim be güzel bebeğim, çok özledim be... " artık kendimi tutamayıp ağlamaya başlarken kafamdan tutulup çekilmem ile bakışlarım Azat'ı buldu.

Dolu gözler ile bana bakıyordu. Başımdan çekti ve kollarını bana dolayarak acımı kendisine çekmek ister gibi sıkıca sarıldı bana.

Azat, benim ilk kardeşim, abilik duygusunu tattığım kardeşim...

Ve ilk defa Arden'i ondan kıskandığım kardeşim.

Arden'i kıskandım çünkü Arden benden çok Azat'a benziyordu.

Azat'da Arden gibiydi. Duygularını belli etmez ama çok duygusaldır o da, kıyamaz kimseye.

Özellikle ailesine karşı.

Kardeşlerimi ayrmadan, hepsine aynı sevgi ile karşılık verirdim fakat içimde Azat hep benim için farklıydı.

Ağlamam biraz dinerken Azat'ın sesini işittim.

"abiler ağlar mıydı ya, abi?" alaylı çıkan sesine karşılık boğukça güldüm.

"ne ağlaması lan, gözüme toz kaçtı." diyip ondan ayrıldım ve kafamı başka tarafa çevirip göz yaşlarımı sildim.

Ben bu zamana dek kardeşlerimden bir tek Azat'ın yanında ağlamıştım.

Kardeşlerimin beni güçsüz görmesi hiç ama hiç hoşuma gitmiyordu. Azat'ın yanında ağlarken bile içten içe rahatsız olurdum.

Azat'da bunu anlayıp ısrar etmez, kafasını çevirirdi ve kendimi toparlamamı beklerdi.

Şuan da da yaptığı gibi.

Boğazımı temizledim ve iyice yüzümü kuruladıktan sonra Azat'a döndüm.

Ona baktığımı anladığında o da bana döndü. "hadi, git sen. Ben buralardayım." kararsızca baksa da ısrar sevmediğimi bildiği için çömeldiği yerden kalktı ve pantolonunu sirkeledikten sonra son kez bana bakarak konuştu.

"bir şey olursa... tek telefonun ile buradayım, abi." kafamı sallamam ile içine sinmeye sinmeye yanımdan uzaklaştı.

Ben ise Esma'm ile konuşmaya devam ettim...

Arden'in SillesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin