5.9

5.2K 349 100
                                    

Alp, Halil abiyi gördüğünde Halil abi bize dışarıya çıkmamızı söylemişti ve onlar bir süre yalnız konuşmuşlardı.

Biz de Ali abiyle o sırada timin kalan üyelerini çağırmış, gelmelerini beklemiştik.

Onlar gelene kadar Halil abi içeriden çıkmış, Alp ile konuşmuştu ve Alp şuan gerçekten de iyiydi.

Halil abi yanında olduğu için çok mutluydu. Tabi o mutlu olduğu için ben de çok mutluydum.

Biz böyle oturmuş kös kös otururken odanın kapısı aniden açılmış ve timin kalan üyeleri birkaç saniye içinde odanın içini doldurmuştu.

Hepsi Halil abiyi gördüklerinde dönüp kalırken Kerem sağ tarafında taş kesilmiş gibi olan Melih'in omuzunu itekledi. " lan beni bir cimcir! Kesin rüya görüyorum yine amına koyayım!" Yavuz kafasını iki yana sallarken bir anda odadan çıkıp gitti.

Arkasından gidecekken Kılıç'ın kolumu tutması ile olduğum yerde durmak zorunda kaldım.

🇹🇷&🇹🇷

Aradan yaklaşık üç saat geçmişti ve Halil abi bütün timi bir araya toplamış, baştan sona her bir haltı anlatmıştı.

Tabiki tim bunu büyük bir olgunluk ile karşılamış, hiçbir şey de sormamıştı fakat kafalarında soru işaretleri olduğunuda biliyordum. Bu da zamanla geçecektir.

Oturduğum yerden kalktığımda bütün bakışlar bana döndü. " ben biraz bahçeye çıkayım, bir telefon görüşmesi yapmam lazım. Hem abime de bakarım." Kafa sallayarak beni onayladıklarında bahçeye çıkmak üzere adımlar atmaya başladım.

Geldiğimde Ali abi ile oturduğumuz banka geldim ve odada saatlerdir düşündüğüm şeyi hiçbir şeyi umursamadan yapmak üzere telefonumu çıkardım.

Ellerim benden bağımsız hareket ederken ekranda yazan isme biraz daha bakarsam yapamayacağımı bildiğimden hemen arama tuşuna tıkladım ve telefonu kulağıma götürdüm.

Toprak aranıyor...

Birkaç çalıştan sonra onun o muhteşem sesini işittim telefonunu ucunda

"Arden?" Aradığım için şaşkın olduğunu sesi bas bas bağırıyordu. Güldüm.

"Toprak?" Bugün yaşadığım duygu yoğunluğundan dolayı sesimin titremesine engel olamamıştım.

sarılmak istiyordum. Bu hisse engel olamıyordum.

"İyi misin sen? Sesin neden titriyor? Neredesin? Konum at bana hemen." Telaşla sıraladığı cümleler karşısında gülümsedim.

Ben ondan hoşlanıyordum...

"İyi değilim galiba, bilmiyorum. Sabahki hastanedeyim. Ve bilmek ister misin bilmiyorum ama, sana ihtiyacım var, Toprak. Neden bilmiyorum ama sana gerçekten ihtiyacım var." Söyleyeceği şeylerden korkuyordum. Ya banane derse?

"Kapat güzelim, on dakikaya oradayım." Dedi arkadan gelen hışırtılara ek. Sanırım oturduğu yerden ayağa kalkmıştı.

Gülümsemem büyüdü. Korktuğum gibi olmamıştı. " bekliyorum." Dedim ve telefonu kapattım.

Ardından kendimi biraz toparladım ve Toprak gelene kadar abimlere bakmak için içeriye girdim.

Arden'in SillesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin