Yalancı Kır Çiçeği

1.7K 152 34
                                    


İyi okumalar📍

"Pren-s Jeon"

"Ucube Prens Jeon mu demek isterdiniz Kral'ım?"

Kim Taehyung öyle büyük bir şaşkınlık yaşıyordu ki olduğu yerde donup kalmış, tek kelime edemez olmuştu. Prens Jeon'un , onun dudaklarına yasak aşkı bırakan ve aynı zamanda ona saldıran aynı kişi olamaz diye düşündü Kral. Ama gerçek tüm şeffaflığıyla kırmızı gözlerinin ardından ona bakıyordu. Dili lal olmuştu Kral'ın ve duyguları birbirine karışmıştı o anda. Öyleki buraya gelirken yaptığı planı unutmuştu sahi hatırlasa engeller miydi bu planı bilemiyordu.

"Kral'ım konuşun lütfen susmayın. İsterseniz ucube diyin bana. Lakin sessiz kalmayın"

"En başından beri amacın beni öldürmekti!" diye bağırdı Kim Taehyung. Oysa onun aşkına inanmak için kendine eziyet etmiş, onu saraydan kovduğu için kalbi günlerce acıyla çarpmıştı. Şu anda kalbi acıyor, ciğerlerine aldığı hava onu boğuyordu. Prens'in onunla oynamış, dalga geçmiş olduğu düşüncesi bir zehir gibi aklına doluyor ve öfkesi artıyordu.

"Size her şeyi anlatmama izin verin Kral'ım. Ama ondan önce size söylemem gereken daha önemli bir şey var. Karşınıza çıkmamı ve canımı hiçe saymayı gerektirecek kadar önemli benim için."

"Konuş neymiş canından daha önemli olan?!"

Prens Jeon bir kez daha Kral Kim Taehyung'un önünde dizleri üzerine çöktüğünde Kral onu durdurmak isteyen yanına kulak vermeyip, sadece onun dudaklarından çıkacak kelimeleri duymayı bekledi sessizce. Prens Jeon'un gözlerindeki çaresizliği gördüğünde bacakları titredi kalbine eş. Öyleki birbirleri karşısında ilk çaresiz hissettikleri an bu değildi. Ve son da olmayacağı kesindi artık.

"Ben Prens Jeon Jungkook, siz Kral Kim Taehyung'a kalbimle, ruhumla, vampir ve insani tüm duygularımla aşı-"

"Yakalayın ucubeyi!"

Kral Kim Taehyung arkasını dönmesine fırsat bulamadan ormanda saklanan askerlerinin, ellerindeki gümüş iğnelerle bezenmiş halatla Prens Jeon'un üzerine saldırdığını gördü. Kral, bu göl kenarına gelme amacını o an idrak ederken, Prens Jeon'un acılar içindeki çığlığını duydu. Düşmanını yakalamak için kendini yalnızmış gibi gösterip askerlerini ormana gizlemişti. Günlerdir sürekli buraya gelme sebebi onu yaralayan vampirin tekrar buraya geleceğini düşünmesiydi. Ve düşündüğü gibi de oldu ama bu onun için bir zafer olmak yerine bir mağlubiyet hissi yaşatıyordu.

"Kral'ım onu yakaladık ne yapmamızı emredersiniz?" diye soran askere bakmak yerine, gümüş iğneler yüzünden acı çeken Prens'e bakarken ağlayacak gibi olmuştu. Kalbi ve ruhu onunla birlikte acı çekiyordu ama yapamazdı onu bırakamazdı. Prens Jeon, Kral'a saldıran bir hain aynı zamanda insanların korkulu rüyası olan kana susamış bir vampirdi de. Kalbinde hissettiği ağırlık ve gözlerindeki yanma giderek artarken askerlerin şüphelenmemesi için kendini toparlamaya çalıştı.

"Mahzene kapatın ve ben emredene kadar hiç kimse bir şey yapmasın"

Prens Jeon vücudunu yakan gümüş iğnelerle rağmen tüm gücüyle dirensede kurtulamıyordu. O iğnelerden daha çok canını yakansa aşkını itiraf etmek üzere olduğu Kral'ın ona yeniden ihanet edişi ve onu yok sayışıydı. Kim Taehyung'un aşktan daha fazla değer verdiği Krallığı ve onuru vardı ama Prens Jeon aşkı uğruna hepsinden vazgeçmişken bunun değmeyen bir adam uğruna oluşu onu kahrediyordu. Ondan tekrar nefret etmek istiyor ama yapamıyordu. Aşk bir kere Kim Taehyung'u seçmişti ve onun aşka kör kalbine ve sevgisini göremeyen gözlerine rağmen vazgeçemiyordu ondan.

"Kim Taehyung!" diye bağırdı, kendinden geçmeden hemen önce. Taehyung acı dolu sesin sahibine Prens'e döndü gitmek üzereyken. "La Douleur Exquise" diye fısıldadı Prens. Kim Taehyung bu kelimeyi hatırladığında gözünden bir damla yaş yanağına doğru süzüldü. Prens Jeon'un ona verdiği kitabın sonunda ölmek üzere olan adamın aşkına söylediği bir kelimeydi bu. Aşkından hasta olan adamın asla sahip olamayacağı imkansız birine duyduğu aşkın kalbinde bıraktığı acının tarifiydi bu kelime. Prens Jeon için Kral Kim Taehyung tam olarak böyle bir acı bırakmıştı kalbinde.

Bloody Love  // taekookWhere stories live. Discover now