Çiftlik Evi

742 79 18
                                    


Bir önceki bölümü atlamayın lütfen İyi okumalar 🍂

Soğuk hava fırtınanın habercisiydi. İlk kar yere düşmeden önce yola koyulmak gerekiyordu. Bu yüzden acele ediyordu Taehyung. Ve gitmeden önce sabahın erken saatlerinde babasının ve annesinin mezarını ziyaret etmiş, onlardan af dileyerek gözyaşlarını akıtmıştı bir süre.

Taehyung'un eski yardımcısı Chris ağlamamaya gayret ederek onun eşyalarını özenle toplayıp bavulunu hazır ediyordu bu sırada. Ara sıra camdan dışarı bakıyor bu soğuk havada Taehyung'un gitmek için ısrar etmesine anlam veremiyordu. Neden baharı beklemiyordu ki, yapayalnız ne yapacaktı gideceği o yerde? Üstelik yanına yardımcı bile kabul etmememesi çok saçmaydı. Taehyung'un kendine iyi bakamayıp hastalanmasından korkuyordu.

"Efendim bavullarınız hazır." dedi masasının başında oturan eski Kral'ına dönerek. Taehyung gülümseyerek teşekkür etti ona. Ardından masasında yazmakta olduğu mektubu göndermek için Jimin'i çağırmasını rica etti. Chris odadan çıkıp yalnız kaldığında mektubunu son kez kontrol edip zarfın içine koydu. Prens Jeon'a, biricik aşkına gideceği çiftliğin nerede olduğuna dair bilgi vermek için yazmıştı bu mektubu. Mektubun sonlarında savaşında galip geleceğine inancının tam olduğunu söyleyerek onu ne olursa olsun bekleyeceğinide yazmaktan geri durmamıştı.

Odasının kapısı tıklatıldı. Ardından ulağı Park Jimin yanına gelerek önünde eğildi. "Park Jimin" diye seslendi ona Taehyung. Taehyung biliyordu ki Jimin bazı şeylerin farkındaydı. Yinede ona minnettardı ve gülümseyerek omzunu sıktı. "Bu benim ulağım olarak taşıyacağın son mektup. Onu Prens Jeon'a ulaştırır mısın? " dedi.

"Size hizmet etmek benim için şerefti efendim. Son vazifemide layığıyla yerine getireceğim". Jimin ağlamamak için dişlerini sıkıyordu. Kral'ı kendisini yakın görüyordu. Kim Taehyung'un sırrına sahipti. Onunla dost olup dettleşebilmeyi o kadar çok istiyordu ki ama bunu yapacak cesareti bulamıyordu kendinde. Jimin o kadar iyi biliyordu ki Kim Taehyung'un içini açabileceği, konuşabileceği kimsesi yoktu Prens'ten başka. Ama Prens her zaman onunla değildi ve Taehyung'un yalnızlıktan acı çektiğini görebiliyordu. Şimdi bile gözlerinde hüzün ve yorgunluk vardı.

"Herşey için teşekkür ederim" dedi Taehyung.

"Efendim, gittiğiniz yerde sonsuza kadar mutlu, sağlıklı ve huzurlu bir hayat sürün lütfen." dedi titreyen sesiyle. Taehyung derin bir iç çekti. Kendiside öyle olmasını diliyordu ama biliyordu ki önünde zorlu kış günleri vardı.

Park Jimin teslim aldığı mektubu ile odadan ayrıldığında Taehyung'un son olarak yapması gereken tek bir şey kalmıştı. O da yeni Kral olan amcasının yanına gidip vedalaşmak. Odasından çıkıp Taht odasına doğru yürümeye başladı. Sonunda Taht odasının kapısının önünde durduğunda elini yumruk yapıp bir kaç kez vurdu. Önceden olsa bu kapılar onun için ardına kadar açılırdı. Şimdi ise bu odaya yalnızca amcası izin verirse gelebilirdi. Kapı açıldı, Taehyung içeri girdi.

"Yeğenim, gel lütfen" dedi amcası tahtında otururken. Taehyung ona selam vererek önünde durdu. "Kral'ım vedalaşmaya geldim" dedi.

Kim Namjoon tahtından kalkarak yeğeninin yanına geldi. Taehyung ona  hayatında istediği tek şeyi vermişti. Kral olma hayallerini onun sayesinde gerçekleştirmişti. Bu yüzden ona minnet doluydu ve saraydan gitmesini istemiyordu. "Bu saray senin evin Taehyung. Burada yaşamaya devam edersen çok mutlu olurum. Sana borçluyum lütfen amcan olarak ricamı kabul et." dedi.

"Beni düşündüğünüzü biliyorum ama burada kalmam doğru olmaz artık. Ayrıca gitmeyi istiyorum. Yinede teşekkür ederim." dediğinde Kim Namjoon daha fazla ısrar etmenin faydasız olduğunu bilerek onu onayladı. "Sarayın kapıları sana sonuna kadar açık Taehyung. Gittiğin yerde yapamazsan buraya geri dön, hiç düşünmeden. Ve gitmeden önce kendine yardımcılarla dilediğin kadar asker alabilirsin."

Bloody Love  // taekookحيث تعيش القصص. اكتشف الآن