14.BÖLÜM

7.9K 364 118
                                    

İYİ OKUMALAR
---------------------------------------------------------

Kuzey sanki karşısında olduğumu hissetmiş gibi bana baktı.

Hemen kendime gelip gözlerimi onun üzerinden çektim.

Onu görmezden gelip tam yanından geçiyordum ki kolumu tuttu.

"Neden bize yalan söyledin?" Dedi.

Kolumu onun ellerinden çekip gözlerine baktım.

"Sana ne! Ortada seni ilgilendiren bir durum görmüyorum." Dedim.

"Ne demek bana? seni her ne kadar istemesek de aynı kanı taşıyoruz. Senin bizim ailenin bir üyesi olduğun ve burada çalıştığın öğrenilirse neler olacağını biliyor musun? Dedi.

Sesinden sinirli olduğu belliydi. Ama bu benim umrumda mıydı peki? Tabi ki de hayır.

Sinirden gülmeye başladım. Ellerimle saçlarımı geriye attım.

"Sen ne saçmalıyorsun Allah aşkına. Kafayı mı yedin oğlum sen. Nereden anlayacaklar sizin ailenizden olduğumu soy adlarımız bile farklı. Yani merak etme kimse anlamaz sizin ailenizden olduğumu." Dedim.

"Olsun yine de burada çalışamazsın. Biri bile öğrenirse bütün Mardin'nin kulağına gider. Bu yüzden olmaz. Hem sen niye burada çalışmak için bu kadar ısrar ediyorsun belli ki aklında bir şey var. Belki de herkese Demir ailesinden olduğunu söyleyip bizi rezil etmek için buradasındır. Herkese sana eziyet ettiğimiz yalanını söyleyeceksin değil mi? Ne kadar kurnazsın sen." Dedi.

Delirmek üzereydim. İşte tam bu yüzden kimseye çalışacağımı söylememiştim.

"Delirecem ya. Mal mısın sen ya? Gerizekalı, ben 37 gün sonra sizin evden gideceğim o zaman ne bok yiyecem. Nerede kalacağım para lazım bana mal. Para için de çalışmam gerekiyor. Yani senin o küçük aklında kurduğun hiçbir şey gerçek değil kendine gel." Dedim.

"Önce laflarına dikkat et! Sen kimsin de bana hakaret ediyorsun. Ayrıca madem kötü niyetli değilsin o zaman niye bize çalıştığını söylemedin de kütüphaneye gidiyorum dedin?" Dedi.

"Ben kimseye boş yere hakaret etmem bu bir. İkincisi ise size çalıştığımı söyleseydim anlayışla mı karşılayacaktınız? Az önce dediklerini, belki de daha kötülerini söyleyecektiniz. Bu yüzden size söylemedim. Şimdi beni rahat bırak." Dedim ve hemen koşarak oradan uzaklaştım.

Koşmaktan yorulunca biraz yavaşladım ve yürümeye başladım. Tam ilerliyordum ki biri kolumdan tutup beni bir ara sokağa çekti.

Beni çekene baktığımda ağzı burnu dağılmış halde bana öfkeyle bakan Aras'tı.

Tam ağzımı açmış imdat diye bağırıyordum ki bir eliyle ağzımı kapattı. Diğer ellini de boynuma atıp sıkmaya başladı.

"Seni s*rt*k demek bizi yeni ailene hemen şikayet ettin. Seni şimdi ne yapayım ha. Dün o abin denen herif başımızda ahkam keserken iyiydi adamsa şimdi yine gelsin alsın seni elimden." Dedi ve başını boynuma gömdü.

Ellerimle onu ne kadar itmeye çalışsam da bir işe yaramıyordu. Sanki bütün vücudumdaki güç emilmişti.

"Ahh seni ne kadar da özlemişim, diğer kız senin gibi değil, senin tadın ayrı bir güzel." Dedi.

Elleri vücudumda gezinmeye başlayınca hıçkırarak ağlamaya  başladım.

Onu ne kadar itsem de bir işe yaramayınca, dizimle iki bacağının arasına vurdum. Bağırarak geri çekildi. Elleriyle vurduğum yerin üstünü kapatmıştı.

UMUT HEP VARWhere stories live. Discover now