26.BÖLÜM

2.6K 226 103
                                    

ELFİDA'NIN ANLATIMIYLA

Çarptığım kişiye bakınca Rojda Hanım olduğunu gördüm. Tam yanından gidecektim ki kolumdan tutup konuşmaya başladı.

"Neyin var kızım? Neden ağlıyorsun?" Diye sordu Rojda Hanım.

"İnanın ki şu an size bir şey açıklayacak durumda değilim lütfen işinize dönün." Diyip gitmek için harekete geçmiştim ki yine kolumdan tutup beni engelledi.

"Özür dilerim kızım biliyorum hata yaptım ama inan ki çok pişmanım. O gün düşünemedim. Lütfen beni affet. Daha fazla böyle olmayalım. Eskisi gibi olalım. olmaz mı?" Dedi Rojda Hanım.

Derin bir nefes alıp kolumu elinden kurtardım.

"İnanın şu an bu konunun ne yeri ne zamanı." Tam konuşmama devam ediyordum ki iki kadın yanımıza geldi.

"Ne oluyor Rojda tanıyor musun sen bu kızcağazı." Dedi kadınlardan biri.

"Tanıyorum nasıl tanımayayım benim kızım. Elfida." Dedi Rojda Hanım.

Kadın şaşırarak bana baktı. Sonra anneme döndü.

"Hani Ahsen'le karışan kız olan Elfida mı?" Diye sordu kadın.

"Evet öyle de ne diye şaşırdın bu kadar?" Diye soru sordu kadına Rojda Hanım.

Daha fazla konuşmalarını duymak istemediğim için yine gitmek için harekete geçmiştim ki Rojda Hanım yine engelledi. Artık sinirlenmeye başlıyordum.

"Yeter artık! Bırak kolumu! Konuşmak istemiyorum neyini anlamıyorsunuz acaba. İlla anlamanız için bağırmam mı lazım?" Diye sinirle konuştum.

"Püü sana hem suçlu hem güçlü. Bir de  gelmiş kadıncağıza çemkiriyor. Sen benim kızım olacaktın var ya ayaklarını kırar, o arsız dilini sökerdim. Terbiyesiz ahlaksız kız." Dedi kadın ve iğrenircesine bana baktı.

"Ne diyorsun sen Fatma. Bilip bilmeden nasıl konuşuyorsun öyle." Dedi Rojda Hanım.

"Bilip bilmeden konuşmuyorum Rojda bütün herkes biliyor bu kızın namussuzluğunu. Bir de utanmadan gelmiş insan içine çıkmış. Allah senin gibileri ıslah etsin." Dedi kadın. Etrafımız kadın sesli bir şekilde konuştuğu için dolmaya başlamıştı. Olayı anlayanlar aşağılayan ve iğrenç bir şeye bakar gibi bana bakmaya başlamıştı.

Rojda Hanım tam araya girecekti ki ona izin vermeden ben konuşmaya başladım.

"Namussuzluk ha namussuzluk. Namussuzum ben öyle mi?" Diye gülerek konuştum.

"Ne biliyorsun ha? Ne biliyorsun da böyle konuşuyorsun?" Diyip kadının üzerine doğru yürümeye başladım.

"Neden namussuz olan ben oluyorum ha niye? Sırf kızım diye di mi? Ben namussuzum da bana bunu yapan ne oluyor. Ya ben tacavüze uğradım ya tecevüze istemedim yani niye o zaman suçlu ben oluyorum benim ne suçum var?" Diye bağırdım.

"Sen yol vermezsen sana niye dokunsun. Belli senin de gönlün varmış. Şimdi gelip haklıymış gibi üste çıkmaya çalışma utanmaz." Dedi Kadın.

"Hahahahaha yol vermek. Bu nasıl iğrenç bir kelime sen de kadınsın. Belki senin de kızın var. Onun başına gelirse ona da mı böyle söyleyeceksin? Anlayın artık ben suçlu değilim tacize uğrayan hiçbir kız suçlu değil. Suçlu olan sizlersiniz. Siz her zaman suçu kızda arıyorsunuz ama öyle değil. Siz kızlarınıza verdiğiniz ahlak dersini biraz oğullarınıza da verseydiniz bugün ben dahil hiçbir kız tacize uğramayacaktı. Şimdi bile gelip beni suçluyorsunuz. Hani diyorsunuz ya Allah seni ıslah etsin diye asıl Allah sizin gibi kadın düşmanlarını ıslah etsin. Sen de siz de kadınsınız beni anlayacağınıza destek olacağınıza suçladınız ya sizi Allah'a havale ediyorum. Benim size diyecek başka tek bir sözüm yok. Umarım kınadığınız bir gün başınıza gelmez." Dedim ve yerdeki poşetlerimi alıp hızla uzaklaştım.

UMUT HEP VARWhere stories live. Discover now