27//Teselli Sözleri

1.1K 149 158
                                    

İyi akşamlar👋🏻👋🏻👋🏻

Acayip sıkıcı bir geçiş bölümü ama siz yine de çok heyecanlıymış gibi okuyun lütfen xkdmxkmdkx

İyi okumalar dilerim~~~

....

   Jeongguk gözlerini kapattı. Kahverengi saçlara dalmış parmakları tutamları acıtmayacak bir sıkılıkta kavrarken başını yana doğru eğdi. Aklından keşke öncesinde parlatıcı sürseydim tarzında bir düşünde geçti ancak çok çabuk niteliğini yitirdi. Zira dudakları kuru ve yer yer çatlamış olduğu için dilediği bu çözüm, Taehyung'un dilinin ve ağzının ıslaklığıyla çok çabuk anlamını yitirmişti. 

Zaten beline dolanan kol teni antrenman sonrası hâlâ sıcacık olan çocuğa yaslanmasına sebep oluyorken tek bir düşünceye uzun süre odaklanamıyordu. Elinde değildi. Başını başına doğru itiyor, nefesleri ne yaparsa yapsın ona yeterli gelmezken soyunma odası çevresinde dönüyormuş gibi hissediyordu. 

Bunu bu kadar istediğini bile bilmiyordu. Kabul, Taehyung'u hep sevmiş, ona karşı içinde hep bir çekim hissetmişti ancak bu derece olması... İlişkilerinin absürtlüğü yüzünden doğru düzgün onu öptüğünün hayalini hiç kurmamıştı. Olacağını düşünmediği şeylerin hayalini kurmak pek onluk değildi. Şu anda ise kursa bile hiçbir hayalin şu ana yaklaşamayacağını düşünüyordu. 

Onu nasıl öptüğünü bilmiyordu. Dışarıdan nasıl gözüktüklerini bilmiyordu. İkisi de tecrübesizlerdi, kendisinin daha önce doğru düzgün bir öpüşmesi hiç olmamıştı, Taehyung'un da ilk seferi olduğunu biliyordu. 

Tüm bunlara rağmen, bu kadar doğal hissettirmesi inanılmazdı. Parmaklarının arasına girdiği tutamlardan kahverengi saçlının saç diplerini okşarken üst dudağını emdiğinde, Taehyung geriye doğru yalpalarken sırtını sertçe demir dolaplara çarpmış, Jeongguk'un eliyle başını korurken dudaklarını ayırmasına sebep olmuştu. 

Nemlenen kirpiklerine karşın gözlerini yine de aralarken nefes nefese başını eline yaslayan gence baktı Jeongguk. Yüzleri arasında yalnızca santimler varken dudaklarına doğru fısıldadı. "İyi misin?" Kendisinin de nefesleri düzensiz olduğundan olsa gerek sorusu kesik kesik ve anlaşılmaz gelmişti uğuldayan kulaklarına. Taehyung onu anlamıştı gerçi. Belindeki elini üzerine boş yere giydiği formanın eteklerinde dolaştırırken, "Hm hm." demişti boğuk bir mırıltıyla. 

Jeongguk biraz başını eğdi. Taehyung'a ait parmak uçlarının belinde ne yapacaklarını bekledi ve o formasının eteğini kaldırıp elini içeri soktuğundan baştan aşağı ürperdi. Gözlerinin önünde küçük siyah noktacıklar uçuşmaya başlarken kirpiklerinin ardından kahverengi saçlının baygın bakan gözlerine baktı. "Ne yapıyorsun..?" 

Taehyung başta herhangi bir cevap vermedi. Ancak eli siyah saçlının çıplak beline tutunduğunda bir soluk vermiş, başını yasladığı yerden ayırıp dudaklarını Jeongguk'un dudak kenarına bastırırken, "Tenin çok sıcak." diyebilmişti. Jeongguk yüzü kıpkırmızı kesilirken elini onun ensesine doğru kaydırdı. Öteki kolunu da bu sırada boynuna doğru sarmış, "Saçmalık." demişti boğuk bir sesle. Taehyung bir kez daha onu yanağından öperken güldü. 

"Jeongguk." dedi sonra sessiz kaldıkları yarım dakikanın ardından Jeongguk başını kendi koluna doğru yaslarken yavaşça ayaklarının üzerine indi ve mırıldandı. "Ö-Öpüşmek hep bu kadar iyi mi hissettirir?" Duraksadı siyah saçlı. Birkaç saniye soruyu işlemesi gerekmişti zihninde. Zaten sonra dudaklarını birbirine bastırmış, ağırlığını Taehyung'un üstüne doğru verip onun dolaba daha çok yaslanmasına sebep olurken, "Hep değil." demişti. Bu sırada başını kaldırmış bir kez daha kahverengi saçlının gözlerine bakar bir haldeydi. 

dreaming life Where stories live. Discover now