Bir Takım Açıklamalar

819 92 37
                                    

İyi akşamlar👋🏻👋🏻

Yeni bölüm değil, daha yazmaya başlamadım bölümü😔

Birkaç bölümdür fark ediyorum da, kurgu kafasında oturmak yerine kafası daha çok karışan çok kişi var kzmslzmdl

Eğer kurguyu anladığınızı ve her şeyin toparlandığı bir açıklamaya ihtiyacınız olmadığını düşünüyorsanız, bu bölümü görmezden gelin

Aksi geçerliyse aşağıda yazanlar sizin için👇🏻

...

     Yirmi sekiz bölüm sonra artık sır olarak saklamam gereken bir şey kalmadığı için bu noktaya gelmeyi başardık.

Aslında bu fic için açıklama bölümü yazmayı düşünmüyor, hatta hiç istemiyordum ama sanırım ficin geneline dağıtıldığında kurgunun içinde geçtiği evren haritası kavraması biraz zor oldu☹

Bu yüzden! Sizi karmaşadan kurtarmaya geldim. Arkanıza yaslanıp kemerleri bağlayın, açıklıyorum.

Şimdi, öncelikle yirmi birinci bölümdeki Shila'nın açıklamalarını tekrar edip sonra üzerine eksik kalanları ekleyerek ilerleyeceğim.

Bu kurgu bildiğiniz üzere tek bir evrenden oluşmuyor, bunun yerine birbirinden farklı birçok evren var. Her evrenin kurucusu olan bir tanrısı var ve ne kadar bahsi geçmese de, birden fazla evrenin tanrısı aynı varlık olabiliyor. Yüce varlıklar bunlar ve birbirlerinden tamamen bağımsızlar. Aynı şey evrenler için de geçerli. Tanrısı aynı varlık olsun olmasın, evrenlerin birbirleriyle iletişime geçmesinin bir yolu yok. 

Ancak tüm bu evrenler ve onların yaratıcılarının bir uyum içerisinde var olabilmeleri öylece mümkün olamaz. Bu yüzden burada kendi kendisini yaratan bir döngü sistemi mevcut. Sebep sonuç ilişkisini baz alıyor. Elçiler arasında bu sisteme 'yasa' deniyor(aka Jeongguk'un tabiriyle hiçlik, bize daha yakın tabiriyle ise doğa ana ya da karma benzeri bağımsız bir oluşum)

Yasanın genel mantığı, var olan bir düzenin bozulmasına engel olmak. Bunu sebep sonuç ilişkisine yaslanarak yapıyor ve işlemesi için tüm bu varlıkların hepsini etkileyebilmesi gerekiyor. Ancak birbirlerinden bağımsız olan bu tanrılar ve onlardan da daha habersiz olan yaratılmış evrenler arasında bu kurallara uymak, imkansız gibi bir şey. Bir ortak nokta, hepsini bir araya getiren bir şey olması lazım.

Elçiler bu noktada devreye giriyor, var oluyorlar. Shila'nın da dediği gibi, elçiler ne olursa olsun yasaya tabi olan, yaşadıkları evrenlerden bağımsız varlıklar. Kendi evrenlerindeki dominant türden başlayarak soylarını devam ettiriyorlar ve içgüdüsel olarak varlıklarını öteki canlılardan gizlemeye meyilliler(Jeongguk'un babası ile arasından su sızmasa da ona bir şey anlatmamasının yegane sebebi bu) 

İki görevleri var. Birincisi, aldıkları kehanetler(Jeongguk önceki bölüm varlıklarını keşfetmişti) bu kehanetler öteki evrenler arası kader çizgisini kontrol altında tutuyor ve taşkınlıkları önlüyor. 

Belirtmek gerek ki, kehanetler illa yaşanacak diye bir şey yok. Kehanetler yalnızca o evren ve o çevre için en iyi senaryonun ne olduğunu elçiye gösteren rüyalar ve yaşanma ihtimalleri elçi rüyayı ilk gördüğünde yüzde altmış falan civarlarında. Elçilerin görevi kehaneti almakla bitmiyor ve asıl burada başlıyor.

Aldıkları kehanetler kehanetin geldiği evren için en iyi durum senaryosu olduğundan, elçiler bu senaryonun gerçekleşeceğinin garantisini olabildiğince sağlamakla yükümlü. Bu yüzden aldıkları kehanetleri yazıya dökmeye meyilliler(bu da içgüdüsel bir şey, Jeongguk'un durduk yere tuttuğu defterler bir kanıtı) 

dreaming life Where stories live. Discover now