50

17.6K 2K 225
                                    

Oy-yorum yapmayı unutmayın çiçeklerim <3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oy-yorum yapmayı unutmayın çiçeklerim <3

.

.

.

''Kediniz gayet sağlıklı, aşılarını vurup rahatlıkla bakabilirsiniz. Sol gözünde ufak bir enfeksiyon var. Ancak damlayla halledebiliriz.''

Zeytin adama tısladı ve koynuma saklandı.

Kahvaltıdan hemen sonra babam, ben, Baran ve abim giyinmiştik. Hava soğumuştu bir anda, o yüzden giydiğim kombini montla kapamak zorunda kalmıştım.

Annem işe gitmişti. Hepimiz babamın arabasına sıkışıp veterinerin yolunu tutmuştuk. Zeytin bir an olsun koynumdan ayrılmamıştı.

Kahramanı mıydım onun? Bu korkunç dünyada bana mı sığınmıştı?

Bilmiyordu ki, ben emanetlerime sahip çıkamıyordum. Bağrımda bir ateş vardı ve hiçbir yağmur söndüremezdi bu yanmayı.  Bir can kaybetmiştim ve kırk tane de gelse üstüne aynı olmazdı biliyordum.

O benim koruyucumdu. O benim güvenli alanımdı. O bana; yüzü yaralı, isimsiz , kimsesiz bir çocuktan hatıraydı. 

Sanki onunla olan son bağımı da kaybetmiş gibi hissediyordum. O karakoldan sonra ne olduğunu, çocukları nereye götürdüklerini, nasıl bir hayat yaşadığını ve eğer bir ismi varsa şimdi, çok merak ediyordum.

Kimsesiz çocukların isimleri sokaklardır. 

Onlara dilendirildikleri sokakların isimleriyle seslenirler, bu dünyanın en kahreden şeyi. Aslına bakarsanız gerçekten merak ediyordum. Bu dünya bunca pisliğe nasıl battı ve bu insanlar buna nasıl kör sağır?

Bilemeyecektim ve bunun vicdan azabıyla da ölüp gidecektim.

Nefesim daraldığında kucağımdaki miniği daha sıkı sardım . ''Hemen alıştı sana, nasıl da sığınıyor..'' abim omzumda kendine yer edinmiş, bir bebek gibi boynuma yaslanmış küçük siyah kedime eğildi. Kumral saçları yüzüne doğru dökülmüştü. Bugün çok huzurlu görünüyordu. Yüzündeki benlere ve onların güzelliğine bakarken kahve gözleri hafifçe kısıldı. ''Bize hiç pas vermiyor, şuna bak.''

''Valla şimdiden diyeyim, kumunu falan temizlemem ben. Koltuklara işerse de annemle siz papaz olursunuz.''

Dudaklarım cümlenin güzelliğiyle kıvrılırken babamın ve abimin de ona aynı şefkatle baktığını fark ettim. Baran'ın yaralarının iyileşmesi beni, bizi de iyileştiriyordu. Dudaklarımdaki kıvrım hınzırca genişledi.

''Baba ya.'' dedim nazlanarak. Yanına yaklaştım ve benim için açtığı kollarına yerleştim. Birinin kollarının sizin için her zaman açık olacağını bilmek, bir dağa yaslanmaya benziyordu. Her zaman ordaydı. Her zaman orda olacağını biliyordunuz. ''Oğluna söyle uğraşmasın kedimle.''

GökyüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin