54

15.6K 2K 250
                                    

Merhabalar <3

Gece bölümüyle geldim. Uyandığınızda bol yorum ve oy bırakırsanız beni çok mutlu edersinşz. Şimdiden iyi okumalar. 

Lütfen oy vermeyi unutmayın. Okunma sayısı yanında oylar çok az. Uzun süreler atmadığımdan sınır koymak da istemiyorum ama lütfen dikkatli olalım <3

.


Hiçbir zaman özgür olamazsınız.

Özgürlük kavramı yalan dünyanın ürettiği ilk sözcük ve kavramdır. Özgür ruh, özgür beden, özgür zihin diye bir şey yoktur. Hepimiz birbirimize tutsak, mecburuzdur. Hepimizin ayaklarında prangalar vardır. 

Şimdi benim prangam yedi yaşımda ayağıma bağlanan bu ip, bu idam ipi,  bir vicdan yüküydü ve aynı ip karşımdaki bu ufacık tefecik çocukta da vardı.

Bir adım öne çıktı. ''Abla.'' dedi tekrar. 

Geriye doğru bir adım attım. Gözümün önünden film şeriti gibi geçen anılar kalbimde sıkışma yaparken boğazımı temizleyerek bir korumaya, bir ona baktım. 

Burada olmamalıydı.

Hayır. 

Başımı öne eğdim, konuşmak istemiyordum. Kötü hissediyordum. Boğazımda geçmeyen bir yumru vardı, şimdi nefes aldırmıyordu.

''Bana bakmak istemiyor musun?'' kısık sesi bir dağda çığlık atmışlar gibi yankılanarak geldi kulağıma. ''Sorun değil, anlıyorum. Yüzüme bakmak istememeni, benden nefret etmeni anlayabiliyorum.'' 

O sesindeki kırıklık, benim ruhumdakine karıştı; büyüdü büyüdü ve büyüdü. 

Nefesim, sıktığım dişlerimin arasından kaçtı ve ben başımı yeniden kaldırma cesaretinde bulunduğumda, bu kez onun başını yere eğdiğini gördüm. Boynu büküktü, aynı benim gibi.

''Nasıl olduğunu görmek istemiştim sadece, gitmeden önce; son bir kez.''

Gidecek miydi?

Ona doğru bir adım attım, elim kapı kulpunu sıkıca kavramıştı.

Keşke Baran burda olsaydı ve bana cesaret verseydi, o zaman dahaw sağlam basardı ayaklarım bu yere.

''İ-içeri'' yutkundum, başını kaldırdı hızla, nefesim boğazıma takıldı ve öksürerek kendimi toplamaya çalıştım. ''İçeri gelmek- ister misin?'' tek seferde söyleyemediğim cümle dudaklarımdan çıktıktan sonra kuşlar gibi hafiflediğimi hissettim. 

Gözleri parıl parıl parladı, onunve kardeşinin gözlerinde parlak bir hayat, mutlu bir yaşam vardı. 

''İsterim.'' dedi başını sallayarak hızla. ''Üşüdüm zaten.''

Kapıyı araladım tamamen. Ürkek adımlarla yanıma yaklaştı, birbirimize kaçamak bakışlarla bakarken ayakkabısını çıkardı. 

Koruma ona bakarken ''Babanıza haber vereyim.'' dedi.

Başımı iki yana salladım. ''Gerek yok.'' içeri girdi ve etrafa ürkek bakışlarla bakarken devam ettim. ''Babamı akşam ben bilgilendiririm.''

''Emin misiniz?'' 

Başımı salladım ve kapıyı kapadım. 

Evde bir başımızaydık şimdi. Ağız dolusu hayretler içindeydim. 

Kalbimin çarpıntısı heyecandan mı, korkudan mı yoksa acı hatıralardan mı böyleydi bilmiyordum. Bildiğim bir şey vardı, göğüs kafesimin içinde filizlenen bir şey; inkar etmek istediğim ve mezarlığa gömüp orada bırakmak istediğim bir şey.

GökyüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin