7

393 32 3
                                    

Jungkook ve Jin bu geceyi tek bir neden amaçlı mahvetmişlerdi. Bay Park ailesini öldürmek ve zamanı gelince sıkıntı çıkmaması içindi.

"Dostum güzel ve eğelenceli bir geceydi." Jin, Jungkook'un omuzuna vurarak sigarasını yakarken, Jungkook istemsizce dolan gözleri ile aracı kullanıyordu. Jimin'i kendine ait yapacağı günün hayalî ile dolup taşıyordu içi.

"Ah, Park Jimin öyle güzelsin ki."

"Anlamadım dostum bir şeymi söyledin?"

"Kapat çeneni Jin!"

Jungkook, direksiyonu kıvrak bir hareket ile sola çevirerek rotasını başka yöne doğru yönlendirdi. Jin fark etsede sesini çıkarmadan telefonu ile uğraşmaya başladı.

"Uzak yada yakın fark etmez kalp olduğu yerdedir, çevir gözlerini sevdiğim ay olduğu yerdedir. Ay senindir gece benim."

...

Gün ışıkları odanın dört bir yanını esir almasına rağmen Jimin'in içi neden hâlâ anılar ile kapkaranlık bir odaydı?

Saatler geçmesine rağmen bir umut bekliyordu. Dış kapı açılacak ve annesi, babasına söylene, söylene market poşetlerini mutfağa yerleştirecek, abisi içeriden bağırarak yada sırtına yastık fırlatarak bağıracaktı. Bunların hepsini bir umut bekliyordu.

Şimdi bu oda sessizdi, şimdi bu odaya yemek kokusu gelmiyordu, televizyon sesi gelmiyordu.

"Jimin kalk lan telefonumu şarja tak!"

Sırtını duvara yaslayarak, dizlerini kendisine çekerek, ağladı küçük bir çocuk gibi.

Bu gece ağlayacak, belki yarın gecede ağlayacaktı... Ama zamanı gelince, gün doğunca bu katliamı kim yaşattıysa onu bulacak ve çocuk rolünden çıkacaktı.

'Seher yeli selam söyle yollara.'

...

Dünya bizim için büyük bir Cehennemdi. Küçük insanlar Dünya'nın bir figürü. Ben bu Dünya'nın gerçek yüzünü o gün anladım, o gün... '15 Temmuz 7:24' Geceler her zaman bir felaketin yuvası olmuştu, kimilerinin felaketi yanlış aşkıydı, kimilerinin en sevdiği insanları, kimileri ise düşmanlarıydı.

Benim bir felaketim yoktu, benim bu saatten sonra hiçbir şeyim yoktu. Tek isteğim vardı. Dünya'nın benden aldığı her şeyi onu bularak ve onun her şeyini ondan alacaktım.

O her kimse, onu bulacak ve onun hayatını mahvedecektim. Artık küçük masum abisinin kardeşi değil, onun azılı düşmanı olacaktım.

...

"Lanet olsun onu çok seviyorum Jin, aklımdan çıkmıyor."

"Ah, siyah ejder geçmişini biliyorum ama az iç şu içkiyi dostum."

"Kes sesini Jin! Yüzünü bir kere dâha görmek istiyorum." Jungkook tutmuş olduğu içkisini kafasına dikerek yüzünü buruşturdu.

"Ah, dostum bende atomu parçalamak istiyorum ama bak benden önce, 'Otto Hahn' parçaladı." Jin alay ile güldüğü sırada Jungkok son kalan içkisini yudumladı.

"Gidiyorum ben Jin."

"Hey dostum nereye?"

Jungkook sersem adımlar ile yerden destek alarak ayağa kalktığında, Jin şaşkınlıkla Jungkook'a bakıyordu.

"Ona gidiyorum Jin, sadece ona."

...

Bölüm sonu.

ŞEHİR EŞKİYASI / JİKOOKWhere stories live. Discover now