24

171 15 5
                                    

Jungkook duyduğu ses ile başını gökyüzüne doğru çevirdi.

"Siktir!"

Burnuna dolan ağır koku ile yüzünü buruşturdu. Jimin hemen ileride bir ağacın arkasında yatıyordu.

"Jimin..." Sesi çıkmayınca kucağına almayı düşündü ama karnındaki acı her eğilmeyi düşündüğünde buna engel oluyordu.

"Jimin aç hadi gözlerini." Bekledi. Dakikalar geçmişti ama hiçbir tepki vermiyordu. Jungkook ağaca yaslanarak güçlükle yere oturdu. Jimin'in ayılmasını bekleyecek ve bu lanet ormandan gideceklerdi.

Çok uzaktaki silüet adımlarını hızlandırdı ve ormanın çıkışına doğru ilerledi. Park Jimin'i tanıyordu. Park ailesini tanıyordu. Jeon Jungkook'u, Şehir Eşkiyasını tanıyordu.

...

Bir hafta geçmişti... Jimin gözlerini hâlâ açamamış gibiydi. O depremden sonra babasını sadece bir kere görmüştü. Annesi deprem günü hayatını kaybetmiş, babası ise ortadan kaybolmuştu. Babası ile o gece son kere görüşmüş ve Jungkook ile geri dönmüşlerdi. Ağlıyordu o gece Jimin. Babası yoktu artık ailesi dağılmıştı.

"Jimin ben gidiyorum gelmek ister misin?" Jungkook'un gideceği yer belliydi. hiçbir şey demedi.

"Jimin artık her şey çok dâha iyi olacak ve üzülmeni istemiyorum."

Jimin belli belirsiz gülerek başını dizlerinin arasına gömdü. Düşünmek istemiyordu ama gözünün önünden geçen onca şey hafızasında canlanıyordu. Geçmişini hatırlamıyor ama geleceğini çok iyi tahmin edebiliyordu.

Jungkook başını eğerek Jimin'in çenesini kavradı. Baş parmağı usulca çene altını okşarken, kasıldığını hissetti.

"Jimin seni üzdüğüm kadar mutlu edeceğim." Jungkook yavaşça ayağa kalkarak odayı terk etti. Jin depremden korkarak bir süre ülkeyi terk etmişti.

...

Jimin, Jungkook'un gidişinin ardından ayağa kalkarak aşağa doğru ilerledi. Bahçe kapısından başını uzattığında siyah araba hızla uzaklaşıyordu.

Gidecekti buradan, bu evden... Dışarıyı kolaçan ederek hızla arka bahçenin yan sokağından girdi. Akşam olmak üzereydi ve yollar ıssız ve sessizdi. Jimin, Jungkook'un yokluğundan faydalanmış ve evi terk etmişti. Açıkçası gideceği hiçbir yer yoktu ama Jeon Jungkook ile kalmak istemiyordu.

Ormana girmek, ormanın içinde kaybolma gibi bir düşüncesi hiç yoktu. O gece baygın haldeyken nasıl olmuştu Jeon Jungkook ile ayılmıştı onu bile bilmiyordu.

Biliyordu. Karanlık ilk defa aydınlık olacaktı.

...

Jungkook boş sokakları kolaçan ederek araçtan indi. Kocaman bir binanın önünde duruyordu ve o binayı ilk defa görmüyordu. Tüm şehir Jeon Jungkook için yapılmış gibiydi.

"Bu şehir senin eserin değil mi Jeon Jungkook?"

Jungkook duyduğu ses ile arkasına döndüğünde, gördüğü kişi ile kaşları çatıldı. Jeon Jungkook'dan daha uzun ve heybetli bir adamdı. Tanımıyordu.

"Sende kimsin?" Hemen karşısında duran adam gülerek Jeon Jungkook'a doğru adım attı.  Her adımı yeri inletiyor gibiydi. Jungkook kaşlarını çattı.

"Tanımazsın sen beni."

Sessizlik mahallede hükmünü koruyordu. Jeon Jungkook korkmuyordu. Merak ediyordu.

Önündeki adam bir süre daha sessiz kaldıktan sonra dudaklarını araladı ve Joen Jungkook'a merak uyandıracak bir soru yöneltti.

"Kim? Şu hayatta en çok değer verdiğin kişi kim?" Sessizlik... Jungkook önündeki adama doğru yaklaşarak ellerini yumruk yaptı. Kimdi bu?

"Sende kimsin?" Sesinde oldukça büyük bir öfke vardı. Bu önündeki adamı güldürmüştü.

"Benim kim olduğumu bilmiyorsun Jeon Jungkook ama ben seni ve en çok değer verdiğin kişiyi biliyorum. Evet, seni ve benim olan Jimin'i..."

Jungkook son cümleden sonra yumruk yaptığı elini adamın yanağına geçirerek, dizini karnına doğru vuracak iken, dizinden hissettiği tekme ile yere düştü. Önündeki bu adam kendisinden daha güçlü ve heyebetliydi.

"Ah, Jeon Jungkook... Bu Şehrin siyah ejderi olabilirsin ama benim gibi bir silüet varken bir hiçsin!"

Jungkook yumruk yaptığı elini sertçe asfalta vurarak ayağa kalkmaya çalışacak iken karnına yediği tekme ile yüzü buruştu.

"Kapanacak Jeon Jungkook... Bu yollar, sana açılan her bir yollar tek tek, kapanacak!" Silüet kayboluyorken, Jungkok yüzünü buruşturarak yavaşça ayağa kalktı. O adam her kimse onu bulacak, yaptığını yanına bırakmayacaktı.

Jimin onun değildi... Jungkook arabasına binip, evine doğru ilerlerken, aklında o silüet'in kurduğu cümle ile boğuşuyordu.

Gidecek. Jimin'i kollarına alacak ve kime ait olduğunu hissedecekti.

...

Bölüm sonu.

ŞEHİR EŞKİYASI / JİKOOKWhere stories live. Discover now