29

128 11 0
                                    

Yol boyunca Jungkook tek kelime etmemiş düşünceli bir şekilde arabayı sürmüştü. Jimin'in aklıda bir şey yoktu o mağarayı hatırlıyordu.

Yarım saatten fazla süre içinde Jungkook arabayı ormanın girişine park ederek Jimin ile birlikte ormanın içine doğru ilerledi. Sık ağacların arasından geçerek ilerlediler.

Jungkook elini ensesine götürerek başını yana çevirdi. Jimin o kara geceyi çok iyi hatırlıyordu. İlk öpüşmesini bu ormanda, o mağrada, o adam ile yaşamıştı. Bakışları anlık Jungkook'a kaydı. Elimi sıkıca tutmuş etrafı inceliyordu.

"Gel!" Elimi bırakarak kolumu kavradı. Ormanın güney taraflarına doğru çekerken beni aklının tam olarak ne düşündüğünü merak ediyordum.

Neredeyse bir saat geçmişti. Bakışlarım hemen batı tarafında duran mağra girişine kaydığında, Jungkook'a döndüm.

"Hey, Jungkook!" İşaret parmağımı kaldırıp mağrayı gösterdiğimde, kolumu bırakıp oraya doğru ilerledi. Arkasından ilerledim.

Mağra en son gördüğüm gibiydi. Fazla tozlu ve az eşyalı... Jungkook'a dâhi bakmadan o taşa doğru ilerledim.

"Hey, Jimin dikkatli ol bir kirpi var." Başımı eğdiğimde gördüğüm kirpi ile gözlerim aralandı. Aldırmadan taşı aramaya başladım. Biliyordum, bu duvarda olduğunu.

"Fazla sevimli." Başımı eğerek kirpiye baktığımda, belimde hissettiğim sıcak eller ile irkildim. Baş parmağı bel çukurumu okşarken, elimi yasladığım duvardan ayırarak arkamı döndüm. Jungkook yüzündeki o gülümseme ile dikkatlice bana bakıyordu.

"Sevimli olan sensin Jimin." Kuruyan boğazımı temizleyerek duvarın küçük bir taşını yokladım. Jungkook dikkatimi dağıtırken, aldırmamaya gayet ederek taşı yavaşça duvardan çıkardım. Orada büzüşmüş eski bir kağıt parçası duruyordu. Uzanıp alacak iken, Jungook kolumu sıkıca tutarak bunu engelledi.

Sırtım soğuk, oldukça soğuk duvara yaslanırken, kaşlarım çatılmıştı. Bu tepkiyi beklemiiyordum.

"Jimin..." Jimin, başını Jungkook'a çevirdiğinde, gözleri kapalı bir şekilde duruyordu. Jimin tepki vermezken, duyduğu minik sesler ile başımı Jungkook'un omuzundan çıkartarak yerde çıkışa doğru ilerleyen kirpiye baktı. Gülümseyerek başımı önüme çevirdiğimde, Jungkook acı çeker gibi duruyordu. Gözleri kapalı ama yüz ifadesi farklıydı.

"Buldum fotoğrafı... Gidelim mi?" Ses yok. Jimin başını Jungkook'a çevirerek alnını ovaladı. Ensesinde hissettiği sıcak eller ile ilk ne yapacağını şaşırdı. Dudaklarımda hissettiğim yumuşaklık ile nefesim kesildi. İlk değildi, ama ilk gibiydi...

Dudaklarım ilk defa bu kadar farklı bir his içindeydi. Gözleri doldu. Jimin itemedi Jungkook'u bilinç altı kapanmıştı. Üst dudağında hissettiği sıcak dil darbelerine karşı koyamıyordu. Belinden alnına uzanan eller kasılmasına sebep olurken sırtını duvara yasladı. Jungkook'a ilk defa karşı koymayışı bu hayattaki ezikliğiydi.

Jungkook yüksek isteğe dayanamayarak avuç içlerini yumuşak yanaklara koydu. Karnındaki sızı kasıklarını yakıyordu. Bedenini, küçük bedene yaslayarak dilini dolgun dudakların içine gönderdi. Sıcaklığı hissedebiliyordu.

"Jungkook," Jimin kollarını önündeki iri bedenin göğüsüne koyarak geri çektiğinde, Jungkook dolan gözleri ile Jimin'e bakıyordu. Bakışları nemli dolgun dudaklara kaydı. Öpmek için tekrar başını eğdiğinde, geri çekilmesi ile küçük bir küfür mırıldandı.

"Jimin, ihtiyacım var." Jimin başını olumsuz anlamda sallayarak ânını utancı ve ezikliği içinde hızla kağıt parçasını aldı ve cebine sıkıştırdı. Adımlarını mağaranın çıkışına doğru yönlendirerek, arabaya doğru ilerlemeye çalıştı.

Jungkook ellerini başının arasına alarak, derin bir nefes aldı. Nemli dudaklarını yalayarak, Jimin'in ardından ilerledi.

...

"Bu fotoğraftı." Jimin, Jungkook'un yüzüne bakmada buruşmuş fotoğrafı Jungkook'a uzatırken, Junkook dikkatle aldı fotoğrafı.

Dakikalarca inceledi fotoğrafı ve derin bir nefes vererek başını salladı.

"Şu kadınıo biliyorum." Jimin başını Jungkook'a çevirdiğinde, Jungkook soldan üçüncü bir kadını gösteriyordu.

"Kim o kadın?" Jungkook fotoğrafı köşeye atarak başını Jimin'e çevirdi.

"Emin değilim ama babamın arkadaşının eşi olabilir." Jimin bakışlarını kaçırarak duvarı inceledi. Dakikalar geçmesine rağmen ses çıkmayınca Jimin merak içinde bakışlarını Jungkook'a çevirdi. Jungkook, direk karşı duvara bakıyordu.

Gölgeler... Gölgeler asla yalan söylemez!

...

Bölüm sonu.

ŞEHİR EŞKİYASI / JİKOOKWhere stories live. Discover now