1.BÖLÜM

2.3K 81 29
                                    

2023 16 Ekim
🕯️🕯️🕯️
Bu hayata neden geldiğimi sorgularım bazen. Uzun uzun düşünürüm neden yaşadığımı ve yaşamaya devam edeceğimi. Sebepler ararım bulamadığım zaman sebepler yaratırım. Hiçbir zaman karanlığın beni içine çekmesine izin vermedim. Her ne kadar hayatım gece kadar karanlık olsa da. Belki de çoğu insanın özenerek bakacağı bir hayatım var. Ama kimse benim gerçekten ne yaşadığımı tam olarak bilmez. Çünkü ben mutlu görünüyorum ve ben mutlu olduğuma kendimi inandırıyorum.

Elimde duran fotoğrafa bakarken ne hissettiğimi çok iyi biliyorum. Öfke, nefret, acı;hayatınızı mahveden insanların mutlu olması kadar acı veren bir şey yoktur. Aslında unutmuştum, unutmak için herşeyi yapmıştım. Güzel gözlü bir kadının katilinin hiçbir bedel ödemeden yaşadığını görmek beni bitiriyordu.Gözlerimden yaşlar akarken aklımdan bir sürü şey geçiyordu, ilahi adaletin yerini bulması için yıllarca bekledim. Ama onların hayatı daha güzelleşti, onlar daha iyi imkanlar içinde yaşamaya başladı. Elime çakmağı alıp fotoğrafı yaktım, ellerim titriyor gözlerimden yaşlar durmadan akıyordu.

"Kendine bunu yapma." duyduğum sesle arkama döndüm. Bana üzgün gözlerle bakıyordu ve beni vazgeçirmek istiyordu ama bunu bana söylemeye cesareti yoktu. Onu uzun uzun baktım, güzelliğini saatlerce izlemek istiyordum. Sarı saçları, yeşil gözleri, pürüzsüz beyaz teni, gamzeleri ve herşeye rağmen gülümsemesi ile çok güzeldi. Aldığı yaşa rağmen hala gençlere taş çıkarırdı.Gerçi onun on üç yıldır dış görünüşü hiç değişmemişti. Üzerindeki beyaz elbiseyi inceledim nedense hep beyaz giyerdi, beyazları çok severdi.

"Yapacağım şey kendime değil." Gözlerimi devirip ellerimi yıkadım. Gözleri üstümde geziyordu. O hep böyleydi yaşadığı herşeye rağmen hep iyi niyetli kalmaya başarmıştı, başına bu yüzden çok şey gelmişti. Telefonu nereye koyduğumu hatırlamaya çalıştım. Oturma odasına geçerken arkamdan geliyordu ve ben bir insanın arkamdan dolaşmasından nefret ediyorum. Tekli koltuğa oturduğumda,dizleri üstüne çöküp elimi tuttu;evet beni vazgeçirmeye çalışacak ve ben onu dinlemeyince gidip günlerce gelmeyecekti.Yeşil gözleri yaşla dolarken,"vazgeç" dedi.Kelimeler ağzından çıktığı an sertçe ona döndüm."Neden ona kıyamıyorsun?Bize yaptıklarının bedelinin ödemek zorundalar." Dolu gözlerle başını iki yana salladı.

Ellerimi ellerinden kurtarıp ayağa kalktım. "Anne,o sana neler yaptı, sen onun yüzünden neler yaşadın. Biz onun yüzünden neler yaşadık. Nasıl bu kadar çabuk affetin onu?" Pencereye yürüyüp camı araladım ve dışarı doğru baktım,nefes almaya ihtiyacım vardı.Dışarıda normal bir hayat vardı,bir kadın küçük kızının elini tutmuş yürüyor,bir adam heyecanla yanındaki kadına bir şeyler anlatıyor,birkaç çocuk koşturarak oyun oynuyordu.Herşey ve herkes normal görünüyor, zaman sanki kaçıyor gibi hızla ilerliyordu. "Selen,beni anla zarar görmeni istemiyorum.Sen bu hayatta kalan tek varlığımsın.Biliyorum yaşadığımız hiçbir şey kolay kolay atlatılacak şeyler değil ama hala birlikteyiz yetmez mi bu sana?" Yüzümü elleri arasına aldığında ondan uzaklaştım.Beni bir kez daha kandırmasına izin vermeyecektim.Onu arkamda bırakıp giyinme odasına girdim. Gözlerimi dolapta gezdirdim,bu gün özel bir gündü diğer günlerden daha güzel olmalıydım.

Uzun bir süre sonra ne giyeceğime karar vermiştim.Evet bu gün herşeyin başladığı gün olacaktı, bu gün onların sonunun başlangıcı olacaktı.Su küvete dolarken bir kaç duş jelini ve banyo köpüğü döktüm. Bir tane ürün kullanmak yerine birkaç ürünü karşıtırmak hoşuma gidiyordu. Üstümdeki parçalardan Kurtulup yüzüme bir maske uyguladım ve mumları yakıp,küvetin içine girdim. Rahatlamaya çalıştım,zihnimde dolaşıp duran düşüncelere bir süre ara verdim.

Üstüme kısa bir bornoz geçirip banyodan ayrıldığımda aklıma gelen fikirle gülümsedim.Yatağıma uzanıp üstümdeki bornozun kuşağını çözüp kenara attım. Çıplak göğüslerimi saçlarım ile örtüp Kadınlığımı elim ile kapattım,boşta kalan elime telefonu aldım ve bir kaç fotoğraf çektim. Mesaj uygulamasına girip aradığım kişiyi bulunca fotoğraflardan en beğendiğim iki tanesini attım. Aradan bir dakika geçmeden gelen görüntülü arama ile kahkahamı tutamadım. Aramayı cevapladığımda onu gördüm.
Sözleri ile değil,sevgisi ile cenneti vadeden adamı.Gülümseyen yüzü sabah uykusu kadar güzeldi. Yorgun yüzüne bakıp kaşlarımı çattım, "bebeğim,iyi misin sen?" Gülümsemesi daha da genişlediğinde cevap verdi. "Yüzünden aşağısını gösterirsen daha iyi olacağım." Kahkaha atarak kafamı iki yana salladım.

GEÇMİŞİN KUKLASI +18Where stories live. Discover now