8.BÖLÜM

643 30 30
                                    

Kalbim öyle atıyordu ki Kaan'ın duymasından korktum. Kaan'ı gördüğüm gibi yerinden çıkacak gibi atmaya başlıyordu deli kalbim. Aşk çok başkaydı... İnsan gerçekten sevince herşey farklı geliyor, dünya daha güzel görünüyordu gözüme.

İnsanın kalbinin sevgi ve umutla dolması gibisi yok. Zemheri gibi gecede doğan güneş, karanlık geceyi aydınlatan yıldızlar gibi aşk.

Özellikle yıldızlar gibi... Yıldızlar olmasa insanlar karanlığa mahkûm kalacak ve bunun farkına bile varmayacak. Hiçbir ışık yıldızlar gibi  umut ve güven vermez.

Yıldızlar her geceyi aydınlatır ve  karanlıkta kalana umut olur.

Üstümdeki beyaz ve uçuş uçuş olan elbiseye gülümseyerek baktım. Kendi etrafımda dönüp  gülümsedim. Orta sehpanın üzerinde duran papatya tacına bakıp gülümsedim. Bu gün kapımın önüne bırakılmıştı, büyük ihtimalle Kaan yapmıştı.Papatya çiçeğinin anlamını düşününce bu taç beni çok mutlu ediyordu.

Birazdan Kaan gelecekti. Masanın üstünde duran ruja bakıp yüzümü buruşturdum makyajdan nefret ediyorum. Topuklu ayakkabılara bakıp başımı iki yana salladım, asla giyemem ben bunları. Rahat sandaletimi giyip, melek sembolü olan kolyemi düzelttim. İşte bu hazırdım. 

Kapıya yöneldim ama birkaç adım attıktan sonra durup derin bir nefes aldım. Salona döndüm ve orta sehpanın üstünde duran tacı alıp taktım. Aynaya bakınca yüzümde bir gülümseme oluştu. Beyaz elbisem ve taktığım tac sayesinde geline benziyordum.

Evin kapısından çıktığımda esen rüzgar sebebiyle saçlarım ve elbisem uçuştu.Kaan'ın gelmediğini görünce oflayarak etrafa bakındım. Sokağa çıkmak için acele etmiştim,"selam." Duyduğum tanıdık sesle kaskatı kesildim, başımı kaldırıp sesin sahibine baktım."Selam." Sesim öyle kısık çıktı ki beni duyduğundan bile emin değilim. Geçen gün olanlardan sonra onunla karşılaşmayı beklemiyordum, hele evimin önünde karşılaşmayı hiç beklemiyordum.  

"Nasılsın Leyla?" Tekrardan esen rüzgarla yüzümü buruşturdum, Polat uçuşan saçlarıma baktı, ardından bakışları taktığım taca değince gülümsedi.

"İyi, sen?" Öylesine sormuştum ama Polat bu sorumu duyunca hevesle gülümsedi. O gülümseyince çok şaşırdım, çünkü geçen gün gördüğüm adam ve şu an karşımda gördüğüm adam çok  farklıydı.

"İyiyim Leyla." Bakışları taca değince gülümsedim,"çok güzel değil mi?" Taca bakarak gülümsedi.

"Bu tacı beğendiğin ve taktığın için şaşırdım, kadınlar çiçek olarak kırmızı gül sever,takı olarakta pahalı şeyleri"

Omuz silktim, "oradan bakınca diğer kadınlara benziyor muyum?" Bakışlarını üstümde gezidirdi ve başını iki yana salladı."Sen kimseye benzemiyorsun Leyla, çok farklısın." Yanaklarımın ısındığını hissettim,"Sen ne yapıyorsun buralarda?"  Meraklı sesimle etrafa bakındı  ve elini cebine atıp sigarasını çıkardı. Sigaranın ucunu tutuşturdu, bakışları yüzümde gezdi.
"Biri vardı,onu görmek istedim sadece; uzaktan olsa bile."  Duraksadı, sigarasından derin bir nefes daha çekti. Başını kaldırıp gökyüzüne baktı, sokağın başında gezirdim bakışlarımı Kaan hala gelmemişti. 

"Neden öyle konuştun? Daha doğrusu sesin neden öyle çıktı?"

Bakışlarını yüzüme çevirdi, gözlerinin içinde fırtınalar kopuyor gibiydi.Bariz bir şekilde umutsuzluk vardı gözlerinde ve sesinde. 

GEÇMİŞİN KUKLASI +18Where stories live. Discover now