12.BÖLÜM

450 28 7
                                    

🕯️🕯️🕯️🕯️
Ben seni karanlığımı aydınlat diye sevdim,ama sen karanlık geceye mahkum ettin ruhumu.
🕯️🕯️🕯️🕯️

🕯️🕯️🕯️🕯️

ओह! यह छवि हमारे सामग्री दिशानिर्देशों का पालन नहीं करती है। प्रकाशन जारी रखने के लिए, कृपया इसे हटा दें या कोई भिन्न छवि अपलोड करें।


🕯️
🕯️
🕯️

Üstümdeki elbiseyi incelerken gülümsedim. Sadece biraz kafa dağıtmak için evden çıkacaktım. Belki bir bara uğrayıp bir şeyler içerdim. Son günlerin kasveti ruhumun en derinlerine işlemişti. Esra'nın perişan hâlini görmek canımı yakıyordu, onun bu şekilde acı çektiğini görmek beni mahvediyordu. Abimin kendini ölü olarak gösterip gitmesinin üstünden sadece birkaç ay geçmişti. Bu birkaç ay Esra'nın ömründen kaç yıl gibi geçti bilmiyorum. Belki de zaman hiç geçmedi onun için. Abim gittiği gün zaman durdu... Esra'nın yavaş yavaş tükenmesi bana annemi hatırlatıyor.

Aynı annem gibi, sadece çocuğu için hayatta kalmaya çalışıyor...

Umut yok, inanç yok,sadece acı. Gözlerinden okunan tek şey acı.  

Düşünmeyi bırakıp çantamı elime aldım, yatak odamdan çıkıp geniş koridorda ilerlemeye başladım. Esra ve abimin yatak odasına baktım ve sol tarafta kalan diğer yatak odasına geçtim.Abim gittikten sonra Esra o odaya hiç girmemişti.

Işıkları söndürmüş öylece karanlıkta oturuyordu. Elinde bir çerçeve vardı,ama çerçeveye değil, karşısındaki boşluğa bakıyordu. Yan tarafında abimin tişörtlerinden birini görünce kalbim acıyla sızladı. Kendimi ağlamamak için zorladım, Melek'in beşikte mırıldanarak uyuduğunu görünce sessiz olmaya çalıştım.

Esra'nın olduğu tarafa geçtim. Ona haber vermeden çıkmak istemiyordum. Son günlerde iyi değildi, beni bulamayınca korkmasını istemiyordum.

"Esra." Sesim fısıltı halinde çıktı. Gözüm beşikte uyuyan küçük bedene takıldı, Esra yerinde sıçrayarak kendine geldi. Önce etrafa bakındı, ardından elindeki çerçeveyi yatağın üstüne bıraktı. Yaşlarla parlayan gözleri bedenimde gezdi. Yatağın üstüne bıraktığı çerçeveye baktım, bir fotoğraf olmasını bekledim. Ama yoktu; Esra avuçları içinde boş bir çerçeve tutuyordu ben gelene kadar.

Esra nereye baktığımı farketmiş ve yüzünde küçük bir gülümseme oluşmuştu. Gülümsemesine zıt bir şekilde gözyaşları yanaklarını istilâ etmeye  başlamıştı.

"Bizim birlikte çekeceğimiz ilk fotoğrafımız için almıştı bu çerçeveyi. Kızım doğduğunda çekeceğimiz ilk fotoğraf için almıştı.Ben, o ve kızımız..."  Gözyaşları yanaklarına boynuna doğru süzüldü, uzanıp silmedi bile. O kadar çok ağlıyor ki, artık gözyaşlarını silmeye bile gerek duymuyor. Nasıl olsa tekrar ıslanacaktı yanakları.

GEÇMİŞİN KUKLASI +18जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें