13.BÖLÜM

802 36 22
                                    


Korkma.Sakın korkma! Abim herşeyi biliyor. Abim beni anlıyor. Artık daha güçlüyüm. Yavaş yavaş, acı çekerek yok olacaklar. Tek fark olarak,onlar daha fazla acı çekecek.

Onlara cehennemi göstermeden ölüm bile yasak bana.

Korkak bir insanım. O adamların karşısında güçlü durmam gerekiyor

Bebeğimin geleceği için, bütün pislikleri temizlemem gerekiyor. Benim çocukluğum yok oldu; bebeğiminki olmayacak!

Üstümdeki elbiseye bakıp gülümsedim. Bu akşam ateşin çocukları ile görüşmemiz vardı. İçimde heyecan vardı. Kaan Acar'ın allak bullak olmuş bir hâlde görmek için sabırsızlanıyorum.

Aynı annemin yaşadığı gibi...

Murat daha gelmemişti. Abimin mektubunu iyi bir yere saklamam gerekiyordu. Murat'ın görmemesi gerek, elimde duran mektubu geri zarfa koydum. Nereye saklayacağım ben bunu?

Mutfağa girdiğimde heyecanlanmıştım. İyi bir yere bulmalıyım. Etrafa göz gezidirdim, ama aradığım yeri burada bulabilir miyim bilmiyorum. Dolapların kapağını açtım, buz dolabının üstüne baktım. Hayır. Murat çok kolay bulur mektubu burada.

Annemin mektuplarının içine saklmam çokta mantıklı değil. Farklı bir yerde saklamam gerek.

Murat'ın gelmesine az kaldı. Acele et Selen.

Hızlı bir şekilde giyinme odasına doğru yürüdüm. En iyi yer burası, burada bulunması imkansız gibi. Çünkü çok fazla şey var ve Murat burada hiç oyalanmıyor. Kilitli takı kutusuna mektubu katlayıp koydum. Kutuyu tekrardan kilitledim. Ayakkabı kutularının olduğu üst rafa boyum yetmiyordu. Her an Murat gelebilirdi. Makyaj masasının yanında duran pufa uzandım. Ayakkabılarımı indirip pufun üstüne çıktım. Geniş rafta en arka tarafta duran kutuya uzandım. Bunu yaparken ön tarafta duran kutuları düşürmüştüm. Hızlıca elimdeki kutuyu ayakkabı kutusuna koyup arka tarafa ittim.

Yerdeki kutuları toplamaya başladım, ayakkabıları geri kutusuna yerleştiriyorken elimdeki ayakkabı dikkatimi çekti. Ben bunu ne zaman aldım? Çok güzel bu... Bence bu akşam bunu giymeliyim. Evet, kesinlikle bu ayakkabıyı giymeliyim.

Biraz fazla süslü duruyordu ama çok güzeldi.

"Bebeğim ne yapıyorsun sen?" kapıdan gelen sesle korkuyla irkildim. Murat bu halime güldü, "ayakkabı beğeniyorum." Dedim, Murat gülümseyerek bana doğru geldi. Beni yerden kaldırıp makyaj masasının üzerine oturttu. Eğilip yerdeki kutuları topladı, bütün ayakkabıları kutuya yerleştirdi. Sadece az önce tuttuğum ayakkabıyı bıraktı. Kutuları tek tek rafa yerleştirdi, o bunu yaparken korkudan Kalbim hızlandı. Ama Murat arka tarafa karışmadan kutuları yerleştirdi. Az önce aşk yaşadığım ayakkabıyı alıp yanıma yaklaştı. İfadesiz yüzü gülümsememi görünce gevşedi.

Elinde tuttuğu ayakkabıya bakıp yüzünü buruşturdu,"gerçekten bunu nasıl giyiyorsun merak etmiyor değilim." Önümde eğilip ayakkabılardan birini yere bıraktı, sağ ayağımı avuçları arasına alıp parmak uçlarımdan öptü. Ayağım gıdıklandığı için geri çekilmeye çalıştım, "Murat..." Gülerek konuşunca Murat yüzüme bakıp gülümsedi. Ayağıma tekrar dudaklarının değdiği an tekrar kıkırdadım. Ayakkabıyı giydirip diğer ayağıma geçti. Diğer ayağıma da dudaklarını bastırınca yüzümde büyük bir gülümseme oluştu.

Benim bu hayatta en büyük şansım Murat...

O olmadan nasıl yaşarım bilmiyorum. Yaşar mıyım onu bile bilmiyordum.
Yavaş bir şekilde ayağa kalktığında ellerimi geniş kollarında gezdirdim. Murat iyice bana yaklaşıp çenemi öptü, dudaklarımı öptü. Yavaş yavaş boyuma indiğinde dudakları, bedenini kendime çektim. Teninin kokusunu aldığımda kaskatı kesildim.

GEÇMİŞİN KUKLASI +18Onde as histórias ganham vida. Descobre agora