9.BÖLÜM

620 36 26
                                    

Bölüm şarkısı: Aldırma deli gönlüm.(Sertab Erener)
🕯️🕯️🕯️

Aşkı güzel sanıyor insan,
Yanlış kişiye aşık olana kadar.

🕯️🕯️🕯️
Bir mezar kazdım senin için,
gömdüm seni. Mezarın yerini soracak olursan, tam kalbimde. Ben kalbime gömdüm seni. Zaten başka yere yakıştıramam ki seni, sen benim yanımda güzelsin. Artık gerçekten korkuyorum, çok korkuyorum Kaan. Kendimden korkuyorum, sana olan aşkımdan korkuyorum. Her gece saatlerce ağladıktan sonra aynı sözü veriyorum kendime. Unutmaktan başka çarem yok Kaan! Bunun ne kadar zor olduğunu asla anlamayacaksın. Bir insanın kendine yapacağı en büyük yanlış bencil birini sevmektir! Bana bunu öğrettin Kaan, sana bir konuda daha kızgınım Kaan. Artık lavantaları sevmiyorum, görünce ölecek gibi oluyorum. Hayatımın her köşesinde bir izin var, kurtulamıyorum. Öyle bir işledin ki içime, öyle bir baktın ki bana, ruhuma dokundu sevgin. Artık ruhum iyileşmiyor, en çok içimdeki çocuk kızgın sana, herkes affeder seni ama içimdeki çocuk asla. Kaan, artık ismim bana zıt değil, güneş gibi aydınlık değil, gece gibi karanlığım. Beni bu karanlığına sen mahkum ettin, ölsem de affetmem seni, gerçi af dilemiyorsun ki... Olsun bir gün af dilersen bile affetmem. Bu arada parfümün berbat kokuyormuş, onu güzel yapan senin tenine karışmasıymış. Bitti! Artık daha fazla yazmayacağım sana. Seni buraya gömüyorum ben ve kendimden özür diliyorum, senin gibi birini adam yerine koyduğum için en çok kendimden af diliyorum. Senin vaadlerine inan içimdeki çocuktan af diliyorum, ama o affetmez ikimizde. Çünkü o öldü, içimdeki çocuk öldü Kaan. Ben seninle tanışana kadar çocuktum, sayende büyüdüm. Bana çok şey öğrettin.İlk olarak, sevmenin bir önemi olmadığını öğrettin. Sevmenin önemi yok, kıymetini anlayan yoksa... Sen evlisin ben seni severken bile utanıyorum artık. Beni öyle bir durumda bıraktın ki, anlatamıyorum bile...

Bu sana son mektubum,sonvedam, son sevdam. Umarım gerçekten birini seversin ve onun değil sevgisine, nefretine bile hasret kalırsın.

🕯️🕯️🕯️🕯️🕯️
Yatak odasından hızla çıkarken, kolumdaki saati kontrol ettim, geç kalmıştım! Bu saate kadar uyduğuma inanamıyorum. Hızla elbisemi geçirdim üstüme, ayakkabılarımı giydim. Aceleyle binadan çıktığımda etrafa bakıp taksi aradım. Yoktu. Saati kontrol ettim, dersin başlamasına 5 dakika kaldı, yetişmem imkansız. Hızlı adımlarla okula doğru yürümeye başladım.

Okula vardığımda tahmin ettiğim gibi geç kalmıştım. Hızla okula doğru yürümeye başladım, daha bir adım bile atamadan ayağım kaydı. Yüzüstü yere düşmeyi daha doğrusu yapışmayı bekledim ama olmadı. Yavaş bir şekilde gözlerimi açtığımda birinin ensemden tutarak düşmeme engel olduğunu farkettim. Yan tarafımdaki ayaklarını görüyordum ve buz tutmuş yerle bakışıyorum.

"Manzarayı sevdin herhalde?" Bu sesi tanıyordum, şu an utançtan yerin dibine girmek istiyorum. Şu buzlu yer yarılsa da içine girsem. Ben neden sürekli bu adam ile karşılaşıyorum?

"Polat, beni bırakır mısın?" Yerle bakışmaya ara verip konuşabildim sonunda.

"Hayır." Yerle bakışmaktan bir haller olmuştu bana.

"Neden peki?" Sesim çok komik çıkıyordu, Polat'ın gülmemek için kendini zor tuttuğunu farkettim.

"Çünkü bırakırsam düşersin Leyla." Sesi çok tuhaf geliyordu.

GEÇMİŞİN KUKLASI +18Where stories live. Discover now