3.BÖLÜM

1.2K 40 6
                                    

Genç kadın hızlı adımlarla ilerlerken etrafına bakındı. İçini korku sardığında ne yapacağını bilemedi. Bu şehire gelişinin ilk günü kaybolmuştu. Aslında taksi şoförünü biraz alttan alsa belki onu bu ıssız yerde bırakıp gitmezdi. Elinde tuttuğu valizin kolunu sıktı, etrafına baktı tekrar, karanlıktı. Ve ne bir araba, ne bir insan vardı ortada. Bomboş bir arsa, yeni yapılan ve hala inşaat aşamasında olan boş birkaç bina dışında hiçbir şey yoktu.

Kendine lanetler ederek yürürken karşısına bir taksi çıkması için dua ediyordu. Aksi takdirde bu yerde korkudan ölecekti. Bir çıtırtı duyduğunda etrafına baktı görünürde kimse yoktu. Kalbi göğüs kafesini parçalamak ister gibi atarken elini çantasına attı. Eline gelen şişeyi aldığında kendi kendine güldü, çünkü tuttuğu bir parfüm şişesiydi. Bununla kendini nasıl koruyacağını düşündü. Çıtırtı sesi daha yakından geldiğinde etrafına baktı.

Koluna bir el dolanıp onu çektiğinde tüm gücüyle çığlık attı. Güçlü kollar onu sıkıca tutup hareket etmesini engelledi. Leyla korkudan titrerken, hareket etmeye çalıştı ama çabası boşunaydı. Onu tutan kişi onu yere fırlattığında acıyla tekrar çığlık attı. Adam üzerine geldiğinide çığlık atarak geriye doğru gitmeye çalıştı, ama adam onu ayağından yakalayarak kendine doğru çekti.

"Boşuna kaçmaya çalışma elimden kurtulamazsın!" Adam cebinden bıçak çıkardığında nefesini tuttu Leyla. Bıçak boğazına değdiği an gözlerinden birkaç damla yaş düştü. Nefesini tuttu, ölmek istemiyordu,bu gece ölmek istemiyordu. Karşısındaki adamın nefesini yüzünde hissettiğinde gözlerini kapattı.

"Aslında belki anlaşabiliriz, önce şu altın kolye ve bilekliği çıkar ve bana ver." Leyla kendi aptallığına lanet etti, pahalı takılarla hiç tanımadığı bir şehirde dolaşmak büyük aptallıktı. "Ne istiyorsan al ama bırak beni." Adam güldü, ardından Leyla'nın yüzüne bir tokak attı. "Şu an aklımda seni bırakmak gibi düşünce yok, en azından işim bitine kadar!" Leyla duydukları ile kaskatı kesildi. Adamın yüzündeki pis gülüş midesini bulandırdı. Yanağı tokat yüzünden sızlarken gözlerinden bir kaç damla yaş düştü.

Adam önce kolyesi sonra bilekliğini aldığında üstünden hafif çekildi. Leyla etrafına baktığında gördüğü parfüm şişesine uzandı, adam ona döndüğü an adamın gözlerine parfüm sıktı. Adam gözlerini tutarak geri çekildiğinde, Leyla ayağa kalkıp koşmaya başladı. Korku yüzünden bacakları titriyor doğru düzgün koşamıyordu. Arkasına baktığında adamın ayaklanıp peşinden geldiğini gördü.

Ne kadar hızlansada adam ona yetişmişti. Kolundan tutulup yere savrulduğu an çığlık attı leyla. Adam öfkeyle üzerine eğilip boğazını sıkmaya başladı. Leyla adamın altında çırpınmaya başlığında adam daha da sıktı boğazını. Gözleri geriye kaymaya başladığı an son gücüyle çırpınmaya başladı.

Leyla ne olduğunu anlamadan üstündeki adamın kalktığını hissetti. Ama gözlerini açıp bakacak hâli yoktu, bir kaç dakika boğuşma sesleri geldi, sonra kesildi. Leyla gözlerini araladında tanımadığı bir adamın eğilip ona baktığını gördü. Kalkmaya çalıştığı an başı dönmüştü, yaşadığı şeyler ve neredeyse öğleden beri bir şey yemediği için normal karşıladı bu durumu.

Karşısındaki yabancı dikkatle Leyla'nın yüzüne inceliyordu. Gözleri yüzünde, saçlarında, üstünde geziyordu. Leyla rahatsız olduğunu belli etmek istercesine yerinde kıpırdandı. Adam bir şey demeden üstündeki ceketi çıkarıp Leyla'ya uzattı. Gözleri adamın belindeki silaha takıldı ve gözlerini kaçırdı Leyla.

"Daha iyi misin?" Nereden bulduğunu bilmediği su şişesini aldı karşısındaki yabancının elinden. Şu an bu yabancının arabasında oturuyor olmak onu rahatsız etse bile başka çaresi yoktu. Bir gün içinde başına gelmeyen Kalmamıştı. "Evet, teşekkür ederim." Sesini mesafeli tutmuştu Leyla belinde silahla gezen bir adama güvenmiyordu. Özelikle adamın sürekli yüzüne kaçamak bakışları atması rahatsız ediyordu onu.

GEÇMİŞİN KUKLASI +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin