Kaktüs ve Kar tanesi

419 27 6
                                    

(Bölüm şarkıları: Koray Avcı: sen
Yonca Lodi: 12 ay)

❄️🌵
Genç adam hızlı adımlarla sokağa girdiğinde arkasına baktı; derin bir şekilde soluklanıp üstündeki tişörtü düzeltti.Yavaş adımlarla yürümeye başladı tekrar, bu sırada etrafı kontrol etmeyi ihmal etmiyordu. Temkinli ve rahatsız bir şekilde arabaya bindi. Sürücü koltuğana oturup başını geriye yasladığında boğazının düğümlendiğini hissetti.

Sakin ol Serdar.

Gözlerinin sızladığını hissettiğinde yüzünü avuçları arasına aldı.
Telefonun çalmaya başladığını duyduğunda umursamadı. Bir anda arabanın kapısı açılınca şaşkınlıkla yan tarafa döndü. Yiğit Acar'ı karşısında görünce öfkeli bakışlarını karşısında duran adama çevirdi. Onu yok etmek istiyordu,ama yapmaya gücü yetmiyordu.Ateşin çocuklarının koruduğu bu adamı yok etmeye gücü yetmiyordu.

"Benden böyle köşe bucak kaçtığını görmek kalbimi kırıyor." Midesinin bulanmaya başladığını hissetti, annesinden ona geçen huylardan biri buydu, bir de yeşil gözleri vardı annesinden aldığı.

"Kalbinin kırılmasını değil, durmasını tercih ederim!" Tükürürcesine konuşunca Yiğit oğluna bakıp yüzünü buruşturdu.

"O kadına benzemenden çok korkuyordum, korktuğum başıma geldi!" Yiğit'in sözlerinden sonra Serdar'ın yüzünde ürkütücü bir gülümseme oluştu.

"Yanılıyorsun babacığım.Ben anneme benzemiyorum, benzemeyi çok isterdim o ayrı bir mesele. Ama... Ben oldukça fazla bir şekilde sana benzetiyorum kendimi."

Serdar elini beline atıp silahını çıkardı, emniyetini açıp daha büyük bir şekilde gülümsedi,"mesela benim merhametim yok baba! Acımam kolay kolay.Can yakmaktan gocunmam, canım yanarsa canınızı yakarım." Silahın namlusunu Yiğit'in kasıklarına bastırdı, yüzünde buz gibi bir ifadeyle baktı Yiğit'e.

"Benim canıma mühürlü iki kadın vardı; birini kaybettim." Sustu, kalbinde yükselen sancıyı hissetti,"ama diğerini kaybetmeye niyetim yok!" Silahı daha fazla bastırdı.

"Benim annemi kim öldürdü?" Öfkeyle bağırdığında Yiğit yutkundu,

"Peki şu an çocuk sayılacak kardeşimi kim evlendirmeye çalıyor?" Serdar'ın tekrar bağırmasıyla Yiğit konuşmaya yeltendi ama Serdar'ın bakışlarını görünce sustu.

"Ben cevap vereyim, siz! Sen ve o şerefsiz abin!"Elini Yiğit'in ensesine atıp onu kendine doğru çekti, uyguladığı baskı sebebiyle Yiğit'in yüzünü buruşturduğunu görünce gülümsedi.

"Ne oldu?"Elini daha sıkı tuttu, parmağını tetiğin üstünde gezdirmeye devam etti.

"Bu silahla en fazla bir saat önce kimin topuğuna sıktım biliyor musun? Tahmin et bakalım, evet, doğru cevap abin. Şimdi seninde icabına bakmamı ister misin?"
Silahı daha sert bir şekilde bastırınca Yiğit'in bakışlarına korku çöktü.

"Korktun mu baba? Kork bence!" Serdar elini Yiğit'in ensesine daha fazla bastırdı.

"Neden bana karşılık vermiyorsun? Gücün sadece kardeşime mi yetiyor?" Sert sesi arabayı doldurduğunda Yiğit Serdar'ın karşısında sessiz bir şekilde bekledi, gücünün yetmeyeceğini bildiği için karşılık vermiyordu. Yarı sarhoş bir adam ve genç bir delikanlı kıyaslanamazdı.

"Hepinizi yok ederim! Ölünüzü bile bulamazlar! Selen'i size Kurban etmem! Ölürüm, öldürürüm ama asla kardeşimin canının yanmasına müsade etmem."

Serdar kurumuş dudaklarını diliyle ıslattı,"hanginizin fikriydi Selen'i o adamla evlendirmek?" Elini Yiğit'in ensesinden çekti, Yiğit elini Serdar'ın bıraktığı yere atıp ovaladı.

GEÇMİŞİN KUKLASI +18Where stories live. Discover now