7. BÖLÜM

721 40 12
                                    

Kapı durmadan çalarken görmezden geldim. Kaan'ın beni daha fazla kandırmasına izin vermeyeceğim. Göz göre göre bana yalan söylemişti. Kendimi ilk fırtınada pes etmiş bir kaptan gibi hissediyorum. Sanki denize aşık ama fırtınalar yüzünden yaklaşmaya korkar gibi. O fırtınalar benliğimden çok şey çalacak, tüketecek beni. 

"Leyla, lütfen aç şu kapıyı."
Kaç saattir oldu ben geleli? Kaç saattir Kaan kapının önünde benimle konuşmaya çalışıyor? Zihnim karmakarışık olmuştu,  Polat'ın son söylediği şey zihnimde dönüp duruyordu."Bir dinle  hak vereceksin bana." Başım ağrımaya başlamıştı, kapının önünde kendime çektiğim bacaklarımla öylece oturuyordum.

Ayağa kalkıp kapıyı açtığımda Kaan'ın şaşkın bakışlarıyla karşılaştım. Kapıyı açmamı beklemiyordu, bu yüzden şaşırmıştı."Peki dinliyorum seni?" Kaan ağzını açıp geri kapattı. Sonra tekrardan konuşmaya çalışıp geri sustu."Kaan, yorgunum. Konuşacaksan konuş artık." Kaan konuşmadı, uzanıp elimi tuttu,"Lütfen bana öyle bakma." Alayla güldüm,"nasıl bakıyorum Kaan?" Kaan'ın bakışları üzgün bir şekilde yüzümde gezdi."Hayal kırıklığına uğramış gibi." Bir anda kahkahalarla gülmeye başladığımda Kaan şaşkın bir şekilde bana bakıyordu."Gibisi fazla Kaan. Beni gerçekten hayal kırıklığına uğrattın, hemde sana güvendiğim ilk an."

Tuttuğu elimi çekip, yüzüne bakmaya başladım."Leyla lütfen anla beni, bütün bunları bir anda anlatamazdım." Dolan gözlerimi sildim, aptallık bendeydi. Daha birkaç haftadır tanıdığım adama güvenen benim, bu yetmezmiş gibi onunla bir ilişkiye başlamayı kabul etmiştim. Polat haklı ben aptalım. Kalbim acıyordu, Kaan'dan uzaklaşmak istemiyorum. Duyduklarımdan sonra hiçbir şey olmamış gibi hayatında kalamazdım. 

"Bana yalan söyledin," Gözümden birkaç damla yaş düştü."beni kandırdın Kaan..." Gözyaşlarım durmak bilmiyordu."Ben sana inanmak istedim Kaan, ben sana  güvenmek istedim." Kaan pişmanlıkla yüzüme baktı,"özür dilerim, sadece seni kaybetmek istemedim Leyla. Anla beni." Uzanıp yüzümü avuçları arasına aldı,"ağlama lütfen," yine beni etkisi altına alacaktı. "Kaan, lütfen git daha fazla konuşmak istemiyorum."  Cevap vermesini bile beklemeden odama girip kapıyı kilitledim.

Kaan gittikten sonra odadan çıktım. ruhum paramparça olmuştu. ona güvendiğim ilk an hayal kırıklığını tattım. Kaderin oyunları bitmiyor, kime güvensem bambaşka bir yüzle karşıma çıkıyor.

Sanki birini sevmek, güvenmek yasaktı bana. Belki de sorun bende. Polat'ın son söylediği gibi, temiz sevmenin bedeli acı. Aklıma Kaan geldiğinde gözlerim doldu.Vazgeç aptal Leyla, bu işin sonu zarar!

Evden çıkarken çok üzgün görünüyordu, daha doğrusu ben kendimi odaya kilitlemeden önce. Neredeyse sabah olacaktı  ama ben hala uyumadım.

Terasa çıktığımda oradaki sandalyeye oturdum ve gökyüzüne baktım bu gece sırdaşım yıldızlar olmuştu. Kaan'ın evine baktım ışıkları kapalıydı. Yapma bunu kendine Leyla, sen onunla yapamazsın. Yanımda getirdiğim defteri açıp bir şeyler karalamaya başladım belki içimdeki boşluğu sayfalar doldurur.

Korkuyorum yokluğundan. Sanki gittiğinde bana dair herşey seninle gidecek gibi. Varlığın ise daha kötü,  yakıyor beni. Aşk... Bazı insanlara göre huzurun anlamı, bazılarında ise tutku, sevgi; belki de umut. Sevilen için en güzel duygu aşk. Seven için en ağır duygu aşk. Bazen umut, bazen ölüm. Herkes kendi kalbine göre yaşatır bu hissi. Kimisi defalarca kaybolmuş gibi aynı yere döner durur, aslında biliyor olmayacağını.Başkasının açtığı yarayı sarar bazları, sırf sevilme umuduyla. Belki de kabul edilmesi gereken şeyler vardı, biz görmezden geldik, itiraz ettik. Belki de sevgiyi asla haketmeyen insanlarda yorduk kalbimizi. Defalarca aynı yere döndük, biliyorduk olmayacak ama bir umut işte... Sonra kalp kırıldı, artık iyileşmiyor.Ruh yoruldu,bu bedeni istemiyor.Umut yok oldu, asla geri gelmiyor.

GEÇMİŞİN KUKLASI +18Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt