4.

131 13 18
                                    

Şu an ki derdi bu muydu cidden!? Orda Arisu'yu ebe ile yalnız bırakmıştık ve bu adam hala o kadar rahattı ki onu anlayamıyordum.

"Sen delirdin mi? Şu an derdimiz bu mu onu orda yalnız bıraktık!" diye ona çıkıştım.

"Sen kendine baksana hem senin hayatını kurtardığım için bana teşekkür etmen gerekir şu an." dedi.

Göz devirip ofladım ve odaya geri girmek için kapıyı açacağım sırada Chishiya "Ölmek mi istiyorsun? Eğer öyleyse gidebilirsin. Ama seni bir daha kurtaracak kimse olmaz. Çünkü ben buradayım." dedi.

"Yaa sen misin bi tek benim kurtarıcı meleğim? Ayrıca kimsenin beni kurtarmasına ihtiyacım yok. Özellikle de senin gibi birisinin" dedim.

"Çok kabasın" dedi birden bana.

"Ben mi kabayım?" dedim sinirle.  Gerçekten bu kadar rahat olan insanlar her zaman sinirimi bozmuştur.

"Evet başka birisi mi var şu an burada. Sadece teşekkür etmeni bekledim" dedi. Ona baktım ve "Sende fazla rahat ve bencil birisine benziyorsun. Sadece beni rahat bırakmanı bekledim." diyip önüme döndüm kapıyı açmak için. Kapıyı açtım hızla.

Ancak ortada Arisu yoktu. Sanırım güvenli bölgeye girmeyi başarmıştı. Ebe benim kapıyı açtığımı görmemle bana ateş edince kapıyı hızla geri kapadım.

Chishiya pis pis gülerek bana bakıyordu. Onu umursamadan oturdum.

Öylece bekledik bir kaç dakika boyunca konuşmadan.

"Belki de bizim de oraya gitmemiz gerekiyordur artık ha?" diyerek sessizliği bozan ben oldum "Birlikte yani" diye ekledim her ne kadar onu yanımda istemesem de.

"Belki de... gidip bakalım mı?" dedi. Ve daha sonra  "birlikte tabii" diye ekledi.

Başımı tamam anlamında sallayıp oturduğum yerden ayağa kalktım.

Kapıyı açıp içeri girdim korkarak ancak bu kez ortalıkta ebe falan olmamasına rağmen silah seslerini duyabiliyordum. Güvenli bölge olan o kapıya doğru yürüdüm. Chishiya ise arkamdan yavaşca geliyordu.

Kapının oraya vardığımızda ebenin Arisu'ya saldırıp Arisu'nun boğazından tutmuş onu öldürmeye çalışır halde olduğunu ve Arisu'nun zor durumda olduğunu görmemle koşarak yanlarına gideceğim esnada Chishiya kolumdan tuttu.

Sinirle ona baktım. Ne yapmaya çalışıyordu bu gerizekalı?

"Sen ne yapmaya çalışıyorsun o ölebilir!" diye bağırdım.

"Sende ölebilirsin!"diye bağırdığı esnada sinirle gözlerinin içine bakıp "Bu seni ilgilendirmez ama!" dedim ondan kurtulmaya çalışıyordum bir yandan ise.

Ancak beni o kadar sıkı tutuyordu ki kurtulmak imkansız gibi bir şeydi.

O anda Arisu bağırdı "Birisi yardım etsin! Kimse yok mu?" diye acıyla.

Ebe Arisu'yu duvara sıkıştırdı. Arisu onun silahını tuttu. Silahı kendisinden uzak tutmaya çalışıyordu. Arisu ebenin elindeki silahı tutunca ebe tavana ateş etti ve Arisu'yu ıskaladı.

Arisu ebe her silahı ona yönelttiği sırada silahı başka yöne çeviriyor. Silah ya duvara ya da tavana vuruyor Arisu'yu sürekli ıskalıyordu.

"20 saniye"

Chishiya'nın hala beni tuttuğunu fark edip ani bir hareketle ona dirsek attım acıyla inledi. Bense ondan kurtulmayı başarıp Arisu'ya yardım etmeye girdim.

"10 saniye"

Chishiya "Hey!" dedi ve elindeki elektro şoku bana fırlattı. Bense elektro şoku hızla takla atıp ebenin bacağına doğru tuttum. Her şey mükemmel ilerlerken ebe üzerime düştü elektro şokun etkisiyle.

"4 saniye"

O anda içeri Yuzuha girdi. Arisu ona bakıp "Butonlar!" dedi ve butonları işaret etti.

Aynı anda koştular ve zıplayıp aynı anda butonlara bastılar ve aynı anda yere düştüler.

Bense ebeyi üzerimden kaldırmayı nihayet başarmıştım. Resmen üzerime hayvan ölüsü düşmüştü.

Yerde oturduğum esnada cebimdeki telefondan bir ses geldi

"Oyunu kazandınız. Tebrikler"

Arisu, Yuzuha ve ben şimdi ise ebeye ne olacağına bakıyorduk. Ebenin altından bir kadın çıkmıştı. Bu fazla şaşırtıcı bir şey değildi ebenin bir insan olduğunu zaten biliyorduk.

Kadın yattığı yerde oturur hale geldi. Korkuyla bize baktığı esnada boynundaki tasma patladı her yer üzerim dahil kan oldu ve öldü.

"Lanet olsun" dedim üzerimdeki kanlara bakarak. 

Arisu şaskınlıkla kadına bakıyordu. Yuzuha ise bana bakıp kıkırdadı bu halime. 

Aslında şaşırmak aptalcaydı bana göre çünkü burasının ne kadar cani bir yer olduğunu ilk geldiğim gün ilk oynadığım oyunda anlamıştım.

O günden beri burada olan hiç bir caniliğe şaşırmıyorum.

Şu an sadece bir gün daha hayatta kalmama seviniyorum. Onun dışında ise hiç bir şey umursamıyorum.

***
Yuzuha ile kendimize yiyecek bir şeyler almış bomboş sokakta ilerliyorduk.

Yürüdüğümüz esnada yolun kenarında yatan bir insan görmemizle birbirimize baktık ve yanına yaklaştık ölüp ölmediğini kontrol etmek için.

Yanına iyice yaklaştığımızda bunun Arisu olduğunu fark edip Yuzuha'ya baktım.

Yuzuha bir şey demeden Arisu'yu ayağı ile ufakça dürttü. Arisu hareket etmeyince Yuzuha ona "Yaşamak istiyor musun?" diye sordu.

Arisu bir kaç saniye daha haraket etmeyince öldü zannettim ama sonra gör kırpıp esnedi ve bir şeyler mırıldandı ne dediğini anlamayan Yuzuha ona yaklaştı ve onu dinledi.

"Bende...bende öleceğim" dedi Arisu ona zar zor konuşarak. Tam bir drama filmi izliyordum şu an resmen.

"Öyle mi?" dedi Yuzuha sonra ona bakıp "Anladım." diye ekledi ve oradan ayrılıp birlikte elimizdeki poşetlerle tekrar sokakta ilerlemeye devam ettik. 


İyi okumalar.




𝐅𝐀𝐃𝐄𝐃 𝐋𝐎𝐕𝐄Where stories live. Discover now