31.

87 9 198
                                    

Gözlerimi açtığımda sabah olmuştu.

Ama Chishiya beni hiç uyandırmamıştı. Ve hala başım onun dizinde uzanıyordum.

Olduğum yerden Chishiya'ya baktım. Uyuyakalmıştı. Elleri hala saçımdaydı.

Başımı dizinden kaldırmamla gözlerini açtı.

"Ne oldu?" diye sordu uykulu halde.

"Bir şey olmadı sen uyu" dedim. 

"Yok. Zaten yeni bir oyuna katılacağım" dedi.

"Ciddi olamazsın! Hala her yerim ağrıyor ve vizem olduğu için bugün oyuna katılmayacağım." dedim.

Chishiya ayağa kalktı.

"Sen bilirsin ben gidiyorum" dedi ve arkasını dönüp ilerledi.

İçim rahat etmiyordu ama yine de kendimi çok yorgun hissediyordum. Başım ağrıyordu.  Büyük ihtimalle gidersem kaybeder ölürdüm.

"Dikkatli ol sana güveniyorum!" diye seslendim arkasından.

Bana dönüp gülümsedi. Bende ona gülümsedim.

Ve gitti.

***
Chishiya uzun saatler geçmesine rağmen hala gelmemişti.

Bu beni endişelendiriyordu.

Ama belki de yine uzun bir oyuna katılmıştır diyip kendimi rahatlatmaya çalışıyordum. 

Sabahtan akşama kadar olduğum yerde uzanmıştım ve boş boş duvarı izlemiştim.

Birden bir ses duymamla ayaklandım.

Chishiya gelmişti.

Onu görmemle hızla yanına gidip "Sonunda gelebildin" dedim ve güldüm.

Ama o gülmedi ve birden bana sarıldı.

Üzgün görünüyordu. Yani daha önce aslında onu hiç böyle görmemiştim.

Sarılmasına karşılık verdim.

Ayrıldığımızda bir şey demeden bir köşeye çekilip oturdu.

Hemen yanına gidip oturdum.

"Chishiya?" dedim sorar gibi.

Cevap vermedi dalıp gitmişti. 

"Chishiya bir şey mi oldu?" diye sordum.

Birden dikkatini bana verdi.

"Ah, şey hayır hiç bir şey olmadı ben sadece..." dedi. Sonra durdu ve bir şey demedi bir süre.

"Sen sadece ne?" diye sordum bir şey demeyince.

"Sadece bu oyun biraz can sıkıcıydı yani biraz başımı ağrıttı. Hala da öyle yani başım ağrıyor... Sadece dinlenmeye ihtiyacım var Akira." dedi.

"İstersen dün benim yaptığım gibi sende benim bacağıma kafanı koyup uzanabilirsin. Sonra da ne olduğunu anlatırsın" dedim gülümseyerek.

Bunun hoşuna gittiğini söylemişti. Belki bu onu biraz daha rahatlatırdı.

"Akira beni bir süre rahat bırak" dedi. 

Onu rahatsız mı ediyordum? Fazla mı üzerine gidiyordum? Onu yoruyor muydum? Cidden neden böyle demişti ki şimdi?

"Tamam" dedim sadece.

Sonra oturduğum yerden yani Chishiya'nın yanından kalkıp yürümek için dışarıya çıktım.

Hiç bir şey düşünmeden yürüdüm.

Ama aklıma Usagi geldi nedense durduk yere.

Hayatta olduğuna emindim. O başarabilirdi ama ben son günlerde çok yorgundum hiç bir şey yapacak halim kalmamıştı.

Ayakta zor duruyor hatta şu an bile zor yürüyordum.

Belki de başaramayabilirdim normal dünyaya dönmeyi.

Ama normal dünyaya dönmek şu an aklımda olan tek şeydi. Bunu başarmak istiyordum. Sadece bunun için çok yorgundum.

Yanından geçtiğim yeşilliklerin içerisine girdim ve bir kaç küçük odun topladım akşam ates yakmak için ve geri dönme yolunu tuttum.

Geri döndüğümde Chishiya uyuyordu.

Yanına gitmedim. Onu rahat bırakmamı istemişti çünkü.

Gidip ateş yakmaya başladım. Sonrada ateşin başında oturdum. O sırada Chishiya yanıma gelmişti.

Konuşmadım. O da konuşmadı.

Bir süre boyunca öylece durup ikimizde yanan ateşi izledik.

Ama ben yine dayanamayıp konuştum.

"Ne olduğunu anlatmak ister misin?" dedim Chishiya'ya bakmadan. 

"Anlatmam gereken bir durum yok. Sadece can sıkıcı bir oyundu sana bunu demiştim zaten ama sorup duruyorsun" dedi.

"Oyunun nesi can sıkıcıydı işte Chishiya! Onu soruyorum ya bende! Bir çözüm bulmaya çalışıyorum seni mutlu etmeye uğraşıyorum ya hani!" dedim sesimi yükselterek.

"Sürekli sorup durman daha da canımı sıkıyor ama Akira!" dedi.

Sesini yükseltmesi sinirlerimi geriyordu.

"Yaa demek öyle! O zaman ben siktir olup gideyim de sen burada kendi başına ne bok yiyorsan ye olur mu Chishiya? Hem canını sıkan seni rahatsız eden bir Akira'da olmaz" dedim ayaklanırken.

"Otur oturduğun yerde...Yeter bu kadar fazla abartıyorsun her şeyi." dedi kolumdan tutup.

Kolumu geri çektim.

"Daha ne kadar zorlayabilirsin beni diye düşünüyordum Chishiya. Ama sen yine beni şaşırtmıyorsun." dedim ona dönüp.

Chishiya bir şey demedi.

"Artık oyunlara bile katılacak gücüm kalmamışken seni teselli etmeye seni mutlu etmeye çalışıyorum! Sen ama sen o kadar bencilsin ki sırf seni mutlu etmeye çalıştığım için senin canını sıktığımı söylüyorsun!" dedim.

"Bencil olduğumu biliyorum. Ama sen de  hiç kendine bakmıyorsun" dedi.

Beni tam hassas yönümden vurmuştu bu kez adi herif.

"Hiç kendine bakmayıp diğer insanları eleştirdiğin içindir belki de... Belki bu yüzden insanlar seni aralarında istemiyorlardır ha?" dedi daha sonra.

"Bunu sırf kendi çıkarı için beni kullanan Chishiya mı söylüyor? Ben bunları hala unutmadım Chishiya. Bunlar hala benim aklımda!" dedim.

Chishiya bu kez yine konuşmadı. O konuşmayınca arkamı dönüp gidiyordum ki "Akira! Otur oturduğun yerde basit bir kavga için gidemezsin" dedi.

"Basit bir kavga mı? Bi beni sikmediğin kalmıştı Chishiya? Sağol bu sözlerinle beni de siktin! Ama bak ne yapacağım sırf bu sana göre gereksiz olan ama bana karşı olan gerçek hislerini döktüğün bu kavgayı da her kusurunu unuttuğum gibi unutacağım. Çünkü neden biliyor musun? Seni ben çıkarsızca sen olduğun için olduğun gibi seviyorum" dedim.

Chishiya oturduğu yerden kalktı.

"Fazla üzerine geldim biliyorum..." dedi sonra tam elimi tutacağı sırada elimi geri çektim.

"Yapma böyle lütfen...hem bunlar benim sana olan gerçek hislerim değil. Bunu sende biliyorsun" dedi.

"Bazen sadece o bisikletten düştüğümde bana yardım eden o yardımsever insanları düşünebilen çocuk haline dönmeni istiyorum. O çocuk olmanı istiyorum tekrardan." dedim.

Sonra gidip yastığımı yatacağım yere koydum ve "Seni rahatsız etmeyecekse iyi geceler" dedim ve gözlerimi kapadım.

𝐅𝐀𝐃𝐄𝐃 𝐋𝐎𝐕𝐄Where stories live. Discover now