25

77 8 36
                                    

Sabah uyandığımda diğerleri çoktan uyanmıştı ve önlerinde bir tane haritaya bakıp konuşuyorlardı.

Merak ettiğim için gidip yanlarına oturdum.

"Kaçmaktan başka şansımız yok mu?" dedi Tatta önündeki haritaya bakarken.

"Saldırıdan kaçmamızın bir yolu var." dedi Arisu.

"Neymiş?" dedi Kuina ona

"Başka bir oyuna katılmak" dedi Arisu haritadan başını kaldırıp Kuina'ya bakarak.

"Ne?" diye sordu bu kez Tatta

"Düşmanın yerinde olsam başkasının oyununa asla karışmam" dedi Arisu ona cevap olarak.

"Düşmanlar birbirine saygılı mı yani?" diye sordu bu kez Usagi. Sonra oturduğu yerden kalkıp "Başka oyunlara karışmıyorlar mı?" dedi.

"Tüm oyunların sıkı kuralları var ve hepsine uyuyorlar. Tüm oyunlar birbirine girerse kurallarda bozulur" dedi Arisu.

"Ama...Artık yeni oyun istemiyorum" dedi Tatta başını kaldırmadan.

"Öyle veya böyle maça papazını oynamaya zorlandık." dedi Usagi ona.

"Bu şekilde saklanmaya devam etsek bile sonunda maça papazı bizi bulup öldürecek" dedim.

"Oyunları yapanlar onlar oldukları için bu dünyanın ne olduğunu ve oyunların amacını onlardan öğrenebiliriz. Cevabı bulamazsam bunca insan boşuna ölmüş olur" dedi Arisu.

Bir süre sessizlik oldu. Kimse konuşmadı. Sonra Kuina sessizliği bozdu ve "Oylamaya sunalım mı?" diye sordu ardından "Ben Arisu'ylayım" dedi Arisu'ya bakıp.

Ardından Tatta'da ellerini bacaklarına vurup "Tamam, ben de varım" dedi.

Kuina sonra bana baktı ve "Ya sen Akira?" dedi.

Benim aslında daha farklı planlarım vardı. Yani onların planına uymak istemiyordum. Kendi başıma devam etmek istiyordum.

"Sizinle birlikte devam etmek istemiyorum. Zaten düşüncelerim veya fikirlerim fazla önemsenmiyor. O yüzden sanırım buradan ayrılıp kendi başıma devam edeceğim bundan sonra" dedim.

"Ama çok tehlikeli ve ölebilirsin" dedi Usagi.

"Her zaman ölebilirim. Sizin planlarınıza uyduğum zaman ölmeyeceğimin garantisi yok" dedim.

"Akira bir kere söz dinle neden sürekli kendini uzaklaştırıyorsun anlamıyorum?" dedi bu kez Usagi.

"Kendimi uzaklaştırmıyorum. Siz beni uzaklaştırıyorsunuz. Sadece tek başıma devam etmek istiyorum lütfen ısrar etme" dedim.

Usagi bir süre bir şey demedi. Sonra Kuina konuyu değiştirmek için "Ya sen Usagi? Sen ne düşünüyorsun" diye sordu.

"Çoğunluğun oyunu aldın zaten. Cevap belli" dedi surat asarak ve tekrar oturdu.

Bir süre daha oturup onları ve yapacakları planı dinledim

"O zaman nereye gideceğiz" dedi Tatta.

Arisu haritadaki sinek papazının durduğu yeri gösterdi parmağıyla ve "Gördüğüm kadarıyla en uzaktaki kart bu. Sinek papazı" dedi

"Dur biraz! Papazla mı başlıyoruz?" dedi Kuina.

"Papaz olduğuna göre daha bilgili olmalı" dedi Arisu başını Kuina'ya çevirip.

"Çok cesursun" dedi Kuina sızlanarak ona.

"Ayrıca sinek oyunları takım çalışması gerektirir. Kazanma olasılığımız var." dedi Arisu.

"Bu grupla mümkün olabilir" dedi Kuina

"Evet!" dedi Tatta gülerek.

"Senden emin değilim" dedi Kuina ona bakıp.

"Hey!" dedi Tatta ona karşı çıkarak.

***
Bir şekilde gideceğim yere kadar onların arabasıyla gitmeyi başardım. Tatta sürdüğü için gideceğim yere beni bırakma teklifini o etti aslında.

Benimde işime geldiği için hemen kabul ettim ve kendimi gideceğim yere bıraktırdım. Onlar haritaya bakarken bende haritaya göre kendi planımı yapmıştım zaten.

Arabadan inerken "İyi şanslar dikkatli olun" dedim onlara bakıp.

"Sende dikkat et" dedi Kuina.

Sonra onlar gittiler bir süre arkalarından baktım. Sonra bende ilerlemeye başladım burada da silah sesi fazla duyulmuyordu.

Biraz ilerledim kendime farklı bir yer buldum sığınmak için. Çantamı oraya koydum. Akşama kadar orada kaldım.

Akşam olunca dışarı çıkmak istedim etrafa bakınmak. Biraz yürüdüm. Aslında biraz fazla yürümüştüm ve karşıma bir oyun alanı çıktı.

Oyun alanı bir cezaeviydi. Girip girmemek için bir süre düşündüm. Sanırım girecektim.

Cezaevinin kapısından içeri girdim. Sonra kişi başı 1 adet yazan tasmalardan aldım. Ve boynuma takıp merdivenlerden yukarı çıktım.

Çıkar çıkmaz daire oluşturmuş bir şekilde duran insanları gördüm.

Hepsi öylece durup oyunun başlamasını bekliyor gibiydi. Bir süre hepsinin üzerinde göz gezdirdim. Sonra gözüm başka bir yere gitti.

Duvara yaslanmış bir şekilde karşımda duran Chishiya mıydı? Yoksa ben mi yanlış görüyordum.

Göz göze geldiğimizde o olduğunu anladım ve hemen yanına gittim.

"Chishiya...iyi olmana çok sevindim" dedim yanına gider gitmez gülümseyerek.

"Sağol, bende senin iyi olmana çok sevindim" dedi o da bana.

Onu görmek beni çok mutlu etmişti. En azından içim rahatlamıştı.

"Seni gördüğüm için çok mutluyum dün hep aklım sende kalmıştı. Ama yine karşılaşacağımızı biliyordum çünkü biz her zaman karşılaşıyoruz bir şekilde" dedim gülerek.

Yere bakıp gülümsedi.

"Akira şimdi sırası değil biliyorum ama dün sana söyledi-" diye söze girdiği sırada karşımızdaki ekran açıldı ve oyun kuralları anlatılmaya başladı.






𝐅𝐀𝐃𝐄𝐃 𝐋𝐎𝐕𝐄Where stories live. Discover now