5.

134 14 7
                                    

Yuzuha ile kurduğumuz çadırımızın önünde akşam yemeğimizi yemek için tabaklarımıza yemek dolduruyorduk.

Oturduk ve"Şükürler olsun" diyip yemeğimize başladık.

Yemeğimi bitirdiğimde Yuzuha'ya "Ellerine sağlık" dedim ve tabağımı kaldırıp uyumak için çadıra geçtim.

***
Yağmurlu bir gündü Yuzuha ile birlikte bomboş bir kitap dükkanında geziyorduk.

Kitap okumayı pek sevdiğimi söyleyemem. Ama Yuzuha sever. O yüzden dikkatle kitap raflarında gezindi ben ise onu takip ettim sadece.

Yuzuha dikkatle bir rafa baktığı sırada bir kitap dikkatini çekti kitabı alıp biraz inceledi. Kitabın adı Ormanda Yaşam'dı. Ve biraz eski gibi duruyordu.

Kitabı aldı ve bana dönüp "Çıkalım mı?" diyince başımı tamam anlamında salladım.

Şemsiyemizi açıp dükkandan çıktık. Sokakta yürümeye devam ederken yağmurun altında dünkü gibi hala yolun kenarında çaresizce yatan Arisu'yu görmemizle durduk.

Bu kez bana kalırsa gerçekten ölmüş gibi duruyordu. Hatta ölmüştü. Yuzuha'ya baktım o da yerde yatan Arisu'ya bakıyordu.

***
Akşam olmuştu ve çadırımızda oturuyorduk. Yuzuha yeni aldığı kitabı okurken ben kulaklıklarımı takmış müzik dinliyordum.

Sabah yol kenarında çaresizce ölmüş gibi yatan Arisu'yu yanımıza kadar taşımıştık. Ve o şu an bizim yanımızda aynı sabah olduğu şekilde ölmüş gibi uyuyordu.

Birden gözlerini açıp yattığı yerde kafasını Yuzuha ve bana çevirip şaşkınlıkla baktı.

Yuzuha kalkıp onun için ayırdığı yemek ve suyu alıp yanına koydu ve yanıma gelip ikimizin tabağına da yemek koydu ve birlikte yemek yemeye başladık

Arisu ise hala şaşkınlık içinde bir yemeğe bir de bize bakıyor ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

"Beni neden kurtardınız?" dedi birden Arisu.

"Bedenin yaşamak istediğini söylüyor" dedi Yuzuha.

"Bedenim mi?" dedi Arisu "Bedenim yaşamak istiyor..." diye ekledi zar zor ve güldü.

"Ama benim yaşamak için sebebim yok" dedi güldükten sonra.

Yuzuha ona dönüp baktı.

Arisu ise "Herkes öldü" dedi. "Herkes ben hayatta öldüğüm için öldü" diye ekledi sözüne.

"Hepsini ben öldürdüm" dedi ve ağlamaya başladı.

Anlaşılan ebe oyunundaki arkadaşları ölmüştü.

"Benim gibi birinin hayatta kalması affedilemez" dedi ağlayarak.

"Bende öleyim" diye sayıkladı bir kaç kere. Yuzuha ve ben sadece onun bu halini sessizce izliyorduk.

Sonra ağlarken bağırdı "BENDE ÖLEYIM!" diye.

"Bende öleyimde yanlarına gideyim!" dedi ve başıni yerlere vurup "Onlardan af dilemem lazım!" dedi.

Sonra durdu bir kaç saniye ve "Buna rağmen..neden? Bedenim aç olduğunu söylüyor" dedi.

Şu an yaşadığı şey gerçekten zor bir şey olmasa bu dediğine gülerdim. Ama gülmemek için kendimi tuttum.

Yuzuha derin bir nefes alıp "Benim de ölmek istediğim zamanlar oldu"dedi.

Sonra Arisu'ya bakıp "Aynı senin gibi" diye ekledi. "O kadar uzun süre öyle yattım ki karnım acıktı." dedi daha sonra.

Bir kaç saniye durdu ve "Zaten bir gün öleceğim" dedi.

Sonra önüne döndü "Yarın ki oyunda ölebilirim. Ya da vizem dolduğunda" dedi.

Yemeğinden bir kaşık alıp Arisu'ya döndü "Bunu senin için pişirdim. Ölmeden önce yiyebil diye" dedi ve Arisu'ya gülümsedi.

***

Sabah olduğunda kaldığımız yer bir spor kompleksi olduğu için Yuzuha ile ısınma hareketleri yapıp koşmaya başladık.

Spordan geri geldiğimizde Arisu hala olduğu yerde yatıyordu ancak Yuzuha'ın önüne koyduğu yemeği yemişti.

Ben çantamı toparlarken Yuzuha çamaşır astığımız ipe yönelip "Hazırlan" dedi Arisu'ya. Ve çamaşır ipinden aldığı havluyla üzerindeki teri temizledi.

"Oyuna katılıyorsun değil mi?" dedi Arisu'ya bakıp.

Çantamdan suluğumu çıkarıp su doldururken "Vizeni bitirip mi öleceksin?" dedim Arisu'ya.

Ancak hala hiç bir şey demiyip öylece uzanıyordu.

"Neden bağırdın o zaman?" dedi Yuzuha yanında çöküp ona bakarak. Daha sonra ona uzattığım suluğu alıp çantasına yerleştirmek için kalktı.

"Elim sende oyununda hayatın pahasına herkesi kurtarmaya çalıştın"dedi çantasına suyunu koyarken.

Biraz daha konuşmayıp öylece yatarsa çıldıracaktım ki "Ölmek istemedim çünkü" diye söze girdi.

"Kimse ölsün istemedim çünkü" diye devam etti.

"Bende öyleyim" dedi Yuzuha derin bir nefes alıp. "Ölmeni istemiyorum" dedi Arisu'ya.

Şaşırarak ona baktım. Arisu'yu neden bu kadar önemsiyordu ki yeni tanışmamıza rağmen?

Yuzuha birden "Eğer o gün sen bağırmasaydın ben ölmüştüm" dedi ve yerde yatan Arisu'ya dönüp "Bırak borcumu ödeyeyim" diyince onu neden bu kadar önemsediğini anlamıştım.

Arisu bir kaç saniye öylece durdu. Sonra başını kaldırıp Yuzuha'ya baktı. Ve yattığı yerde doğruldu. Yuzuha hafif ona gülümsedi ve bana elindeki hırkamı bana uzattı.

Ardından hırkamızı giyip hazırlanmaya devam ettik

***
Akşam olmuş hava kararmıştı.

Oyun alanına doğru Yuzuha ben ve Arisu üçümüz ilerliyorduk.

Tabii Arisu isteksizce ve zorla arkamızdan geliyordu.

Gerçekten yaşadığı şey zordu. Ama şu an oyun ondan daha önemliydi onu takamazdım. Yuzuha'da onu takmamalıydı. Ama bunu ona söylesem büyük ihtimalle kızardı.

Oyun alanına vardığımızda oyunun bir tünelde olacağını görmüştük.

Yuzuha tünele girmeden önünde durup bana baktı sonra arkasını dönüp hala yanımıza doğru arkadan ilerleyen Arisu'ya baktı.

Ve tünele doğru ilerleyip girdik.

Tünele girdiğimizde bir süre ilerledik. Arisu bize biraz daha yaklaşmış arkamızda yürümeye devam ediyordu.

Az sonra tünelin içinde karşımıza içindeki ışıkları yanan bir otobüs çıktı.

Yuzuha durdu ve bir kaç saniye otobüse baktı sonra bana döndü ve bana baktı. Başımı tamam anlamında salladım.

Otobüse girmek için ilerledik.

İyi okumalar.

𝐅𝐀𝐃𝐄𝐃 𝐋𝐎𝐕𝐄Where stories live. Discover now